AB'ye güven olmaz
KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum kesiminin Kıbrıs'ta AB'nin garantör olmasını istediğine işaret ederek, "Birincisi sen AB üyesisin, ikincisi ben AB'ye nasıl güveneceğim. AB bir Hıristiyan topluluğu... Rum kesimi de Hıristiyan" dedi
09.05.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/KAYSERİ
KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kayseri'de katıldığı bir konferansta, Kıbrıs'ta yapılacak anlaşmanın şeklinin önemli olduğuna işaret ederek, "Rum'un istediği anlaşma şekli, bizim Kıbrıs'ta yaşama hakkımızı elimizden alacak bir anlaşma şekli olur. O anlaşmanın da hiçbir anlamı olmaz" dedi. "Rumlar, AB üyesi olduktan sonra niye benimle anlaşma yapsın?" diyen Eroğlu, şunları kaydetti: "Çok aşırı istekleri vardı. Rumlar AB'ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındı. Yalnız 'Kuzeyde egemenliği, idari tasarrufu yoktur' şeklinde bir kararla aldılar. Ben Rumların anlaşma niyetinde olmadığını sık sık tekrarladım."
Kıbrıs Türk'ü KKTC'ye sarılmadı
Eroğlu, Rumlar'ın 1974'te kaybettikleri her şeyi geri istediklerine dikkati çekerek, bunun mümkün olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, KKTC'nin dünyada tanınmaması için karar aldığını hatırlatan Eroğlu, "Bunu onlar yapabilir diyeceksiniz ama biz KKTC'yi kurduğumuz gün, bütün Kıbrıs Türk'ü KKTC'ye dört elle sarılmadı. Bu da bizim hatamız. Solcu geçinen arkadaşlar, 'KKTC'nin kurulması bir hatadır' diye dünyaya mesajlar verdiler" diye konuştu.
Garantörümüz Türk askeri
Rum kesiminin Kıbrıs'ta AB'nin garantör olmasını istediğine işaret eden Eroğlu, şunları anlattı: "Birincisi sen AB üyesisin, ikincisi ben AB'ye nasıl güveneceğim. AB bir Hıristiyan topluluğu? Sen de Hıristiyan'sın. Bu söylerken aklıma şu geldi. Barış Harekâtı'nda sefer hastanesinin doktoruydum, 15 Ağustos 1974'te, yani 2. Barış Harekâtı'nın son günü, bir askerimiz şehit olmuştu. İki üsteğmen bize getirdiler, 'Bu çocuğu hazırlayın, memleketine göndereceğiz' dediler. Memleketi Kayseri. Çocuğu hazırlamaya çalışırken cebinden bir mektup çıktı. Böyle bir mektubu yazan bir millet var, benim garantörüm, bir de bizimle dalga geçen AB var. Benim garantörüm olacakmış. Çocuğun cebinden şöyle bir mektup çıktı; 'Evladım duyduk ki Kıbrıs'a gitmek için Mersin'e intikal ettirilmişsin. Ben ve annen gece gündüz şehit olman için dua ediyoruz.' Şehidin adı Rıdvan Aktarmaç. Şu an Mağusa'da Canbulat Şehitliği'nde yatmaktadır. Şimdi benim garantörüm olan ülkenin anası, babası evladı için böyle düşünüyor. Yani benim için canını feda etmeye hazır. Avrupa'da böyle bir insan var mı? Barış Gücü askerleri vardı. Tek kurşun atılsa sığınağa girer, çatışmalar bitince çıkarlardı." Eroğlu, Annan Planı'na 'evet' diyen Mustafa Akıncı'nın KKTC Cumhurbaşkanı seçildiğinde Rumların ve AB'nin adeta bayram yaptığını belirtti.
KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kayseri'de katıldığı bir konferansta, Kıbrıs'ta yapılacak anlaşmanın şeklinin önemli olduğuna işaret ederek, "Rum'un istediği anlaşma şekli, bizim Kıbrıs'ta yaşama hakkımızı elimizden alacak bir anlaşma şekli olur. O anlaşmanın da hiçbir anlamı olmaz" dedi. "Rumlar, AB üyesi olduktan sonra niye benimle anlaşma yapsın?" diyen Eroğlu, şunları kaydetti: "Çok aşırı istekleri vardı. Rumlar AB'ye Kıbrıs Cumhuriyeti olarak alındı. Yalnız 'Kuzeyde egemenliği, idari tasarrufu yoktur' şeklinde bir kararla aldılar. Ben Rumların anlaşma niyetinde olmadığını sık sık tekrarladım."
Kıbrıs Türk'ü KKTC'ye sarılmadı
Eroğlu, Rumlar'ın 1974'te kaybettikleri her şeyi geri istediklerine dikkati çekerek, bunun mümkün olmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, KKTC'nin dünyada tanınmaması için karar aldığını hatırlatan Eroğlu, "Bunu onlar yapabilir diyeceksiniz ama biz KKTC'yi kurduğumuz gün, bütün Kıbrıs Türk'ü KKTC'ye dört elle sarılmadı. Bu da bizim hatamız. Solcu geçinen arkadaşlar, 'KKTC'nin kurulması bir hatadır' diye dünyaya mesajlar verdiler" diye konuştu.
Garantörümüz Türk askeri
Rum kesiminin Kıbrıs'ta AB'nin garantör olmasını istediğine işaret eden Eroğlu, şunları anlattı: "Birincisi sen AB üyesisin, ikincisi ben AB'ye nasıl güveneceğim. AB bir Hıristiyan topluluğu? Sen de Hıristiyan'sın. Bu söylerken aklıma şu geldi. Barış Harekâtı'nda sefer hastanesinin doktoruydum, 15 Ağustos 1974'te, yani 2. Barış Harekâtı'nın son günü, bir askerimiz şehit olmuştu. İki üsteğmen bize getirdiler, 'Bu çocuğu hazırlayın, memleketine göndereceğiz' dediler. Memleketi Kayseri. Çocuğu hazırlamaya çalışırken cebinden bir mektup çıktı. Böyle bir mektubu yazan bir millet var, benim garantörüm, bir de bizimle dalga geçen AB var. Benim garantörüm olacakmış. Çocuğun cebinden şöyle bir mektup çıktı; 'Evladım duyduk ki Kıbrıs'a gitmek için Mersin'e intikal ettirilmişsin. Ben ve annen gece gündüz şehit olman için dua ediyoruz.' Şehidin adı Rıdvan Aktarmaç. Şu an Mağusa'da Canbulat Şehitliği'nde yatmaktadır. Şimdi benim garantörüm olan ülkenin anası, babası evladı için böyle düşünüyor. Yani benim için canını feda etmeye hazır. Avrupa'da böyle bir insan var mı? Barış Gücü askerleri vardı. Tek kurşun atılsa sığınağa girer, çatışmalar bitince çıkarlardı." Eroğlu, Annan Planı'na 'evet' diyen Mustafa Akıncı'nın KKTC Cumhurbaşkanı seçildiğinde Rumların ve AB'nin adeta bayram yaptığını belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.