Türkiye, Irak'taki şiddetten nasibini aldı.
El Kaide'ye bağlı El Zerkavi örgütü mensubu oldukları açıklanan grup, bir Türk şoförünü Amerikan işgal güçlerine mal taşıdığı için öldürdü.
Olayı duyunca acı hissettik ve Türk halkı olarak kınadık.
Türk askerinin orada olmasının büyük hata olacağını yeniden idrak ederek bir taraftan teselli bulduk; bir taraftan da bu acının nasıl dindirileceği üzerinde kafa yormaya başladık.
Komşu Irak'ta hergün insanlar ölüyor ve öldürülüyor. Bu da onlardan biri.
Ama daha önce başkaları hedef olmuştu. Bu kez biz seçildik. İlk seçimde kayıp vermemiştik ama bu kez acıyı derinden duyduk.
Filipinler'den Polonya'ya, Mısır ve Ürdün'den Almanya ve Fransa'ya kadar ülke vatandaşları Irak'taki şiddetin ağına düşmüş durumda.
Bu ülke nasıl oldu da bu halde geldi, kimler bunun böyle olmasını istedi ve bu durumu düzeltmekte kimler yetersiz kalıyor...?
Hanginiz ölen insanın acılarını onunla birlikte paylaşabilirsiniz, ve hanginiz o aileyi yakan ateşin sıcaklığını ta içten hissedebilirsiniz?
Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor.
Sisten, ateş kıvılcımlarından etkilenirsiniz fakat ateşi hissetmeniz için o ateşin içinde olmanız gerek.
Irak bu ateşin tam ortasında.
Çocuklar, kadınlar, ihtiyar insanlar...
Ve Türk kamyoncular.
Irak'ta hergün canlar yanıyor
Bizim de dün canımız yandı.
Ekmek parası için çıkılan yollardan vatandaşlarımızın cansız bedenlerini bekliyoruz.
Biri hastanede, biri kazada, biri de saldırıda dün üç Türk vatandaşımızı Irak'ta kaybettik.
Irak'ı yeniden düşünmek gerekecek?
Ölen, öldürülen insanları
Nasıl ve neden öldüklerini
Irak'ta işgale doğrudan değilse de dolaylı olarak karışan Türkiye'nin yeniden düşünmesi gerekecek.Türk şoförlerin tehdit altında olduğunu gören Uluslararası Nakliyeciler Birliği nakliyatı kesti.
Haklı mı haksız mı?
Etkili mi etkisiz mi? Tartışmak ayrı...
Irak'ta olanlar için kafa yormak apayrı.
Türk hükümet sırası gelmişken Irak'taki ticaretin nasıl sağlanacağını, bunun ne getirip ne götüreceğini hesap etmeli.
Biz ne kadar sivil amaçlı bir taşımacılıktan sözetsek de; Irak'ta adlarını bile saymakta zorlandığınız sayısız örgütler buna karşılar.
Bugün Türkler'e sempati duyanlar yarın duymaya biliyor.
İslam kardeşliğini ve müslüman olma avantajını kimi kullanıyor kimi kullanamıyor.
Yanı başımızda yardıma muhtaç bir ülkeye el uzatırken bile belli bir psikolojik temel kurup bunun nasıl ve ne şekilde sağlanabileceğinin daha güvenli yollarını seçmek ilk öncelik olmalı.
Türk hükümetin ve Türk şirketlerinin bu konuda adım atmaları kaçınılmaz.
Yeni acılar yaşanmaması için işin sadece ticari boyutunu değil her türlü sosyal ve psikolojik boyutunu da masaya yatırmak gerek.
El Kaide'ye bağlı El Zerkavi örgütü mensubu oldukları açıklanan grup, bir Türk şoförünü Amerikan işgal güçlerine mal taşıdığı için öldürdü.
Olayı duyunca acı hissettik ve Türk halkı olarak kınadık.
Türk askerinin orada olmasının büyük hata olacağını yeniden idrak ederek bir taraftan teselli bulduk; bir taraftan da bu acının nasıl dindirileceği üzerinde kafa yormaya başladık.
Komşu Irak'ta hergün insanlar ölüyor ve öldürülüyor. Bu da onlardan biri.
Ama daha önce başkaları hedef olmuştu. Bu kez biz seçildik. İlk seçimde kayıp vermemiştik ama bu kez acıyı derinden duyduk.
Filipinler'den Polonya'ya, Mısır ve Ürdün'den Almanya ve Fransa'ya kadar ülke vatandaşları Irak'taki şiddetin ağına düşmüş durumda.
Bu ülke nasıl oldu da bu halde geldi, kimler bunun böyle olmasını istedi ve bu durumu düzeltmekte kimler yetersiz kalıyor...?
Hanginiz ölen insanın acılarını onunla birlikte paylaşabilirsiniz, ve hanginiz o aileyi yakan ateşin sıcaklığını ta içten hissedebilirsiniz?
Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ediyor.
Sisten, ateş kıvılcımlarından etkilenirsiniz fakat ateşi hissetmeniz için o ateşin içinde olmanız gerek.
Irak bu ateşin tam ortasında.
Çocuklar, kadınlar, ihtiyar insanlar...
Ve Türk kamyoncular.
Irak'ta hergün canlar yanıyor
Bizim de dün canımız yandı.
Ekmek parası için çıkılan yollardan vatandaşlarımızın cansız bedenlerini bekliyoruz.
Biri hastanede, biri kazada, biri de saldırıda dün üç Türk vatandaşımızı Irak'ta kaybettik.
Irak'ı yeniden düşünmek gerekecek?
Ölen, öldürülen insanları
Nasıl ve neden öldüklerini
Irak'ta işgale doğrudan değilse de dolaylı olarak karışan Türkiye'nin yeniden düşünmesi gerekecek.Türk şoförlerin tehdit altında olduğunu gören Uluslararası Nakliyeciler Birliği nakliyatı kesti.
Haklı mı haksız mı?
Etkili mi etkisiz mi? Tartışmak ayrı...
Irak'ta olanlar için kafa yormak apayrı.
Türk hükümet sırası gelmişken Irak'taki ticaretin nasıl sağlanacağını, bunun ne getirip ne götüreceğini hesap etmeli.
Biz ne kadar sivil amaçlı bir taşımacılıktan sözetsek de; Irak'ta adlarını bile saymakta zorlandığınız sayısız örgütler buna karşılar.
Bugün Türkler'e sempati duyanlar yarın duymaya biliyor.
İslam kardeşliğini ve müslüman olma avantajını kimi kullanıyor kimi kullanamıyor.
Yanı başımızda yardıma muhtaç bir ülkeye el uzatırken bile belli bir psikolojik temel kurup bunun nasıl ve ne şekilde sağlanabileceğinin daha güvenli yollarını seçmek ilk öncelik olmalı.
Türk hükümetin ve Türk şirketlerinin bu konuda adım atmaları kaçınılmaz.
Yeni acılar yaşanmaması için işin sadece ticari boyutunu değil her türlü sosyal ve psikolojik boyutunu da masaya yatırmak gerek.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005