Gerçekten ilginç bir siyaset tarzı ile yönetiliyoruz. Cumhurbaşkanı, 'İstanbul'a ihanet ettik, bizde sorumluyuz' derken, Çevre Şehircilik Bakanı çarpık kentleşme ve olası bir depremi düşündüğünde uykularının kaçtığını, anlatıyor. Seçim arifesinde de imar affı çıkarıyorlar.
Tabi bu siyaset anlayışı tüm partiye hakim. Başbakan, 'tarım ve hayvancılıkta Türkiye'yi, Avrupa'nın zirvesine çıkardık' diyerek meclis gülüşmelere sebep oluyor. Binali Bey, meclis kürsüsünden; 'Ne oldu, niye gülüyorsunuz' diye de sormayı ihmal etmiyor.
İlginç bir tarz! Fıkıbaba'ya gelirsek, Sayın Bakan adeta Kemal Sunal'ın, 'Kibar Feyzo' filmindeki Maho Ağa rolünü sahneliyor, hemen ardından Feyzo karakterini oynuyor. Haliyle 'ağam, bizimle dalma mı geçisen' diye sormak durumunda kalıyoruz.
Sayın Bakan, 'milletimiz ete doysun diye 6 aydır 30, 31 TL'den kırmızı et satıyoruz' diyor. Ardından 'Hayvancılıkta Türkiye'yi ithalatçı ülke olmaktan kurtaracağız' diyor. En son yaptığı açıklamada ise 16 yıllık AKP iktidarı adeta reddediyor. Hemen ardından iktidarı kutsallaştırıyor.
Fıkıbaba; "Böyle bir ortamda kendi gıdasını üretemeyen hiçbir devlet bağımsızlıktan söz edemez. Son zamanlarda gördük, tırlar dolusu doları olan ülkeler gıdaları olmayınca ne duruma düştüler." diyor.
Türkiye gıdasını da üretemiyor, tırlar dolusu doları da yok. Ağam, sen demek istiyorsun?
Evet, et ve gıda ithalatı için peş peşe kararnameler çıkarıyorlar. Dolarlar dışarı giderken ne eti olduğu muğlak, kimin kestiği, nasıl kestiği belli olmayan on binlerce ton ve yine neyle beslendiği belli olmayan yüz binlerce canlı hayvan ithal edildi.
Bundan dolayı Fıkıbaba'ya 'ağam, bizle dalga mı geçisin' diye sormak durumda kalıyoruz.
Resmi verilere göre 2017 yılında 1.2 milyar dolar karşılığında 896 bin baş sığır ithal etmiş. 2018'in ilk üç ayında da 395.4 milyon dolar ödenerek 329 bin baş sığır ithal edilmiş.
Koyunlara bakarsak! 2017 yılında 281 bin baş koyuna 37,3 milyon dolar ödenmiş. 2018 Mart ayı itibarıyla 15,2 milyon dolar ödenerek 125 bin baş koyun ithal edilmiş.
Yine 2017'de 85 milyon dolara 18 bin 879 ton büyükbaş hayvan eti ithalatı yapılırken yılın ilk üç ayında bu rakam 63,3 milyon dolar ödenerek 12 bin 714 ton büyük baş hayvan eti olarak gerçekleşiyor.
Diğer taraftan 2017 yılında toplamda 5 milyon ton buğday ithalatına 1 milyar dolar ödeyen Türkiye, 2018'in ilk 3 ayında 1 milyon 987 bin ton buğday ithal etti.
2013 yılında 64 bin ton ile saman ithal etmeye başlayan Türkiye, halen saman ithalatına devam ediyor. 2017 yılında 25 bin ton saman ithalatı için 3.8 milyon dolar ödendi. Bu yılın ilk üç ayında ise 5 bin ton civarında saman ithalatı için 555 bin dolar döviz ödendi.
2017 yılında 2,3 milyon ton soya ithalatına 948 milyon dolar ödenmiş, mısır ithalatında da milyonlarca dolar dışarıya gitmiş ve mısır ithalatı geçen yıla göre 10 kat artmış.
Pamuk ve ayçiçeği ithalatına ödenen para 2,1 milyar dolar civarında. Haliyle Sayın Bakana, 'ne demek istiyorsunuz? Yoksa ağam bizle dalga mı geçiyorsunuz' diye sormak istiyorum.
Tabi bu siyaset anlayışı tüm partiye hakim. Başbakan, 'tarım ve hayvancılıkta Türkiye'yi, Avrupa'nın zirvesine çıkardık' diyerek meclis gülüşmelere sebep oluyor. Binali Bey, meclis kürsüsünden; 'Ne oldu, niye gülüyorsunuz' diye de sormayı ihmal etmiyor.
İlginç bir tarz! Fıkıbaba'ya gelirsek, Sayın Bakan adeta Kemal Sunal'ın, 'Kibar Feyzo' filmindeki Maho Ağa rolünü sahneliyor, hemen ardından Feyzo karakterini oynuyor. Haliyle 'ağam, bizimle dalma mı geçisen' diye sormak durumunda kalıyoruz.
Sayın Bakan, 'milletimiz ete doysun diye 6 aydır 30, 31 TL'den kırmızı et satıyoruz' diyor. Ardından 'Hayvancılıkta Türkiye'yi ithalatçı ülke olmaktan kurtaracağız' diyor. En son yaptığı açıklamada ise 16 yıllık AKP iktidarı adeta reddediyor. Hemen ardından iktidarı kutsallaştırıyor.
Fıkıbaba; "Böyle bir ortamda kendi gıdasını üretemeyen hiçbir devlet bağımsızlıktan söz edemez. Son zamanlarda gördük, tırlar dolusu doları olan ülkeler gıdaları olmayınca ne duruma düştüler." diyor.
Türkiye gıdasını da üretemiyor, tırlar dolusu doları da yok. Ağam, sen demek istiyorsun?
Evet, et ve gıda ithalatı için peş peşe kararnameler çıkarıyorlar. Dolarlar dışarı giderken ne eti olduğu muğlak, kimin kestiği, nasıl kestiği belli olmayan on binlerce ton ve yine neyle beslendiği belli olmayan yüz binlerce canlı hayvan ithal edildi.
Bundan dolayı Fıkıbaba'ya 'ağam, bizle dalga mı geçisin' diye sormak durumda kalıyoruz.
Resmi verilere göre 2017 yılında 1.2 milyar dolar karşılığında 896 bin baş sığır ithal etmiş. 2018'in ilk üç ayında da 395.4 milyon dolar ödenerek 329 bin baş sığır ithal edilmiş.
Koyunlara bakarsak! 2017 yılında 281 bin baş koyuna 37,3 milyon dolar ödenmiş. 2018 Mart ayı itibarıyla 15,2 milyon dolar ödenerek 125 bin baş koyun ithal edilmiş.
Yine 2017'de 85 milyon dolara 18 bin 879 ton büyükbaş hayvan eti ithalatı yapılırken yılın ilk üç ayında bu rakam 63,3 milyon dolar ödenerek 12 bin 714 ton büyük baş hayvan eti olarak gerçekleşiyor.
Diğer taraftan 2017 yılında toplamda 5 milyon ton buğday ithalatına 1 milyar dolar ödeyen Türkiye, 2018'in ilk 3 ayında 1 milyon 987 bin ton buğday ithal etti.
2013 yılında 64 bin ton ile saman ithal etmeye başlayan Türkiye, halen saman ithalatına devam ediyor. 2017 yılında 25 bin ton saman ithalatı için 3.8 milyon dolar ödendi. Bu yılın ilk üç ayında ise 5 bin ton civarında saman ithalatı için 555 bin dolar döviz ödendi.
2017 yılında 2,3 milyon ton soya ithalatına 948 milyon dolar ödenmiş, mısır ithalatında da milyonlarca dolar dışarıya gitmiş ve mısır ithalatı geçen yıla göre 10 kat artmış.
Pamuk ve ayçiçeği ithalatına ödenen para 2,1 milyar dolar civarında. Haliyle Sayın Bakana, 'ne demek istiyorsunuz? Yoksa ağam bizle dalga mı geçiyorsunuz' diye sormak istiyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Verin yetkiyi ve fazla abartmayın / 28.05.2025
- PKK’da, ‘Lozan hezimettir’ dedi / 26.05.2025