Mehmet Ağar'ın "Dağda gezmektense ovada siyaset yapsınlar" ifadesi bugüne kadar hiçbir siyasi parti liderinden duymadığımız bir cinayetti. M.Bayraktar'ın yazısı
Mehmet Ağar'ın bizi şaşırtan "Bizim zamanımızda asker konuşamaz" şeklindeki çıkışından sonra çark edeceği aslında belliydi. Nitekim Genelkurmay Başkanı'nın "Biz onun zamanında da konuşuruz" şeklindeki anlamlı ve sert cevabından sonra o bildik "yanlış anlaşıldık!" savunmasına sığınması beklediğimiz bir sonuçtu. Ama Ağar asıl vahim cümleleri PKK konusunda sarfetti. "Dağda gezmektense ovada siyaset yapsınlar" ifadesi bugüne kadar hiçbir siyasi parti liderinden duymadığımız bir cinayetti. PKK'lılar Ağar'ın bu sözlerinden sonra herhalde bayram ediyorlardır.PKK'nın ABD ve AB'nin güdümünde siyasallaşması için düğmeye basıldığı bir süreçte, muhafazakar olduğunu iddia eden bir partinin lideri bu küresel güçlere el sallarcasına "Ben de varım! Ben de sizinleyim" diye haykırması Ağar'a hiç yakışmıyor.Ağar bu sözleriyle hiç de öyle "Gittiğimiz Antep, yediğimiz pekmez!" diye kıvırmaya çalıştığı bir istikrar ve delikanlılık örneği sergilemiyor. Bu o sözlerini "Gittiğimiz Brüksel, yediğimiz fas food" diye anlarız.Ağar, PKK'nın siyaset yapmasını isterken bu sözlerin nereye varacağını belki siyasi ihtirasları ön plana çıktığı için düşünmek istemiyordur. Ama biz kendisine yardımcı olalım: Fransa ile İspanya arasında sıkışmış olan ve pek çoklarının PKK ile özdeşleştirdiği Bask bölgesinde olup bitenleri kendilerine örnek alanların başında PKK'lılar geliyor. PKK'lılara göre "siyasallaşarak Bask bölgesinin sahip olduğu haklara sahip olmak en büyük ideal olmalıdır."Med Aryan adlı bir Kürt sitesinde Bask bölgesinin sahip olduğu haklarla, Kürdistan olarak adlandırdıkları Güneydoğu topraklarımızda yaşayanların haklarını sözümona şöyle mukayese yapıyor:"Bask bölgesinde politik organizasyon konfederal olarak mevcut, özerk yönetim, bölgesel parlamento ve bölgesel başbakan mevcut (Bask Partisi PNV yüzde 39'la iktidarda); bunların hiçbiri Kürdistan'da yokmuş!Bask bölgesinde vergi yerel hükümet tarafından toplanıyormuş, Türkiye'de ise merkezi hükümet topluyormuş!Bask bölgesinde resmi dil "Baskça", Kürdistan'da Türkçe imiş, Bask'ta Bask bayrağı dalgalanırken Kürdistan'da Türk bayrağı dalgalanıyormuş!Bask bölgesini yerel polis korurken, Kürdistan'da Türk polisi varmış!Bask'ın bölgesel adı Euskadı imiş, Güneydoğu hala Türkiye toprağı olarak görünüyormuş.Bu zırva mukayese böylece uzayıp gidiyor.Bask bölgesinin tarihsel altyapı olarak PKK ile bir mukayesesi söz konusu olmamasına rağmen, PKK'nın siyasallaşması ile nasıl bir Güneydoğu haritası ve Türkiye özlemi çekildiği bu mukayeselerden çok güzel anlaşılıyor.Ağar "Dağdan inip siyaset yapsınlar" derken sözlerinin nereye varacağını bilmeden ezbere mi konuşuyor?Bu konuşmayı bir de bir şehit cenazesinde yapsa da görsek!
Mehmet Ağar'ın bizi şaşırtan "Bizim zamanımızda asker konuşamaz" şeklindeki çıkışından sonra çark edeceği aslında belliydi. Nitekim Genelkurmay Başkanı'nın "Biz onun zamanında da konuşuruz" şeklindeki anlamlı ve sert cevabından sonra o bildik "yanlış anlaşıldık!" savunmasına sığınması beklediğimiz bir sonuçtu. Ama Ağar asıl vahim cümleleri PKK konusunda sarfetti. "Dağda gezmektense ovada siyaset yapsınlar" ifadesi bugüne kadar hiçbir siyasi parti liderinden duymadığımız bir cinayetti. PKK'lılar Ağar'ın bu sözlerinden sonra herhalde bayram ediyorlardır.PKK'nın ABD ve AB'nin güdümünde siyasallaşması için düğmeye basıldığı bir süreçte, muhafazakar olduğunu iddia eden bir partinin lideri bu küresel güçlere el sallarcasına "Ben de varım! Ben de sizinleyim" diye haykırması Ağar'a hiç yakışmıyor.Ağar bu sözleriyle hiç de öyle "Gittiğimiz Antep, yediğimiz pekmez!" diye kıvırmaya çalıştığı bir istikrar ve delikanlılık örneği sergilemiyor. Bu o sözlerini "Gittiğimiz Brüksel, yediğimiz fas food" diye anlarız.Ağar, PKK'nın siyaset yapmasını isterken bu sözlerin nereye varacağını belki siyasi ihtirasları ön plana çıktığı için düşünmek istemiyordur. Ama biz kendisine yardımcı olalım: Fransa ile İspanya arasında sıkışmış olan ve pek çoklarının PKK ile özdeşleştirdiği Bask bölgesinde olup bitenleri kendilerine örnek alanların başında PKK'lılar geliyor. PKK'lılara göre "siyasallaşarak Bask bölgesinin sahip olduğu haklara sahip olmak en büyük ideal olmalıdır."Med Aryan adlı bir Kürt sitesinde Bask bölgesinin sahip olduğu haklarla, Kürdistan olarak adlandırdıkları Güneydoğu topraklarımızda yaşayanların haklarını sözümona şöyle mukayese yapıyor:"Bask bölgesinde politik organizasyon konfederal olarak mevcut, özerk yönetim, bölgesel parlamento ve bölgesel başbakan mevcut (Bask Partisi PNV yüzde 39'la iktidarda); bunların hiçbiri Kürdistan'da yokmuş!Bask bölgesinde vergi yerel hükümet tarafından toplanıyormuş, Türkiye'de ise merkezi hükümet topluyormuş!Bask bölgesinde resmi dil "Baskça", Kürdistan'da Türkçe imiş, Bask'ta Bask bayrağı dalgalanırken Kürdistan'da Türk bayrağı dalgalanıyormuş!Bask bölgesini yerel polis korurken, Kürdistan'da Türk polisi varmış!Bask'ın bölgesel adı Euskadı imiş, Güneydoğu hala Türkiye toprağı olarak görünüyormuş.Bu zırva mukayese böylece uzayıp gidiyor.Bask bölgesinin tarihsel altyapı olarak PKK ile bir mukayesesi söz konusu olmamasına rağmen, PKK'nın siyasallaşması ile nasıl bir Güneydoğu haritası ve Türkiye özlemi çekildiği bu mukayeselerden çok güzel anlaşılıyor.Ağar "Dağdan inip siyaset yapsınlar" derken sözlerinin nereye varacağını bilmeden ezbere mi konuşuyor?Bu konuşmayı bir de bir şehit cenazesinde yapsa da görsek!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.