Ağrı kesiciler baş ağrıtıyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre en fazla iş gücü kaybına yol açan tıbbi sorunlar arasında yer alan baş ağrısı, hastane başvurularının yüzde 4’ünü oluşturuyor. Geçmeyen baş ağrılarının en büyük nedeni ise ağrı kesiciler. Uzmanlar, bilinçsiz ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanımının baş ağrılarını tetiklediği konusunda vatandaşları uyarıyor
04.03.2020 00:52:00





Günlük yaşamda en sık görülen yakınmaların başında gelen baş ağrısı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre en fazla iş gücü kaybına yol açan tıbbi sorunlar arasında yer alıyor. Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen baş ağrıları, hastane başvurularının ise yüzde 4'ünü oluşturuyor. Bilinçsiz ve aşırı miktarda ağrı kesici tüketimi ise buna bağlı baş ağrılarının meydana gelmesine neden oluyor.
Baş ağrısının nedenleri ve koruyucu önlemler hakkında bilgi veren Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. M. Murat Sümer, baş ağrısına yol açan yapıların; beyni besleyen büyük atardamar ve toplardamarlar, beyin zarları, dişler, gözler, burun, kulaklar, sinüsler, ense ve sırt kasları olduğunu belirtiyor.
Tüm ağrı duyusunun oluştuğu ve yorumlandığı yapı olan beynin aslında ağrısız bir organ olduğunu aktaran Prof. Dr. Sümer, "Baş ağrısı, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilecek ağrılar gibi altta yatan bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, gerilim tipi baş ağrısı ya da migren örneklerindeki gibi sadece baş ağrısı ile seyreden bir rahatsızlık da olabilir" dedi.
Migren genetik geçişli olabilir
"Tüm migrenlerin yüzde 15'inde ağrı öncesi görme bulanıklığı, zikzaklı ışıklar görme veya vücutta uyuşmalar şeklindeki aura denilen öncü belirtiler görülür" tespitini yapan Sümer şunları söyledi: "Bu belirtilerin ortaya çıkmasından 20-60 dakika sonra ağrı başlar ve 4-72 saat sürer. Migrende genetik geçiş söz konusudur; ebeveynlerden birisinde migren varsa çocuklarda migren olasılığı yüzde 50 iken her iki ebeveynde de migren olduğunda çocuklarda migren olasılığı yüzde 75'tir." Migren tedavisi hakkında bilgi veren Sümer, tedavinin atak tedavisi ve koruyucu tedavi olmak üzere ikiye ayrıldığını bildirerek, "Atak tedavisi migren ağrısının tedavisidir ve bu amaçla çeşitli genel ve migrene özgü ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Koruyucu tedavi ise; atak sıklık, şiddet ve süresinin azaltılmasını amaçlayan tedavi biçimidir. Bu amaçla kullanılan temel ilaçlar içinde; damarlar üzerinde etkili olan ilaçların yan ısıra depresyon ve epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar da bulunmaktadır" dedi.
Baş ağrılarının nedeni ciddi olabilir
İkincil baş ağrıları konusunda birtakım uyarıcıların bulunduğuna işaret eden Sümer, "Baş ağrısının yeni, her zamankinden farklı, ani, çok şiddetli olması, ağrıya şuur bulanıklığının, ateşin, vücudun bir tarafında kuvvetsizlik ya da uyuşmanın eşlik etmesi, egzersiz sırasında ortaya çıkması veya öksürme, aksırma ile başlaması, beraberinde nöbet görülmesi nedeninin ciddi bir hastalık olabileceği konusunda uyarıcı niteliktedir. Baş ağrısı sabah uyanıldığında şiddetliyse, uykudan uyandırıyorsa, tedaviye yanıt vermiyorsa ya da giderek ilerliyorsa aynı şekilde ciddiye alınmalıdır. 50 yaş üzerindeki bireyler, çocuklar, kanser hastaları, kafa travması geçiren hastalar baş ağrısı açısından dikkatle takip edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Ağrı kesiciler baş ağrısını tetikleyebilir
Son dönemlerde ağrı kesicilerin bilinçsiz ve aşırı miktarlarda kullanımının da buna bağlı baş ağrılarının görülmesine yol açtığını ifade eden Sümer, "Bu duruma, günde bir ya da daha fazla sayıda ağrı kesicinin 1-2 ay süreyle kullanılmasının beyinde yer alan ve ağrı üzerinde baskılayıcı etkileri olan yolların aşırı doz ağrı kesici ilaç etkisi ile fonksiyon kaybına uğramasının neden olduğu düşünülmektedir. Aynı şekilde korku ve tedirginlik ağrıyı kontrol etmeye yönelik beyin merkezlerini zayıflatarak ağrı duyumunu artırmaktadır" dedi. İHA
Baş ağrısının nedenleri ve koruyucu önlemler hakkında bilgi veren Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. M. Murat Sümer, baş ağrısına yol açan yapıların; beyni besleyen büyük atardamar ve toplardamarlar, beyin zarları, dişler, gözler, burun, kulaklar, sinüsler, ense ve sırt kasları olduğunu belirtiyor.
Tüm ağrı duyusunun oluştuğu ve yorumlandığı yapı olan beynin aslında ağrısız bir organ olduğunu aktaran Prof. Dr. Sümer, "Baş ağrısı, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilecek ağrılar gibi altta yatan bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, gerilim tipi baş ağrısı ya da migren örneklerindeki gibi sadece baş ağrısı ile seyreden bir rahatsızlık da olabilir" dedi.
Migren genetik geçişli olabilir
"Tüm migrenlerin yüzde 15'inde ağrı öncesi görme bulanıklığı, zikzaklı ışıklar görme veya vücutta uyuşmalar şeklindeki aura denilen öncü belirtiler görülür" tespitini yapan Sümer şunları söyledi: "Bu belirtilerin ortaya çıkmasından 20-60 dakika sonra ağrı başlar ve 4-72 saat sürer. Migrende genetik geçiş söz konusudur; ebeveynlerden birisinde migren varsa çocuklarda migren olasılığı yüzde 50 iken her iki ebeveynde de migren olduğunda çocuklarda migren olasılığı yüzde 75'tir." Migren tedavisi hakkında bilgi veren Sümer, tedavinin atak tedavisi ve koruyucu tedavi olmak üzere ikiye ayrıldığını bildirerek, "Atak tedavisi migren ağrısının tedavisidir ve bu amaçla çeşitli genel ve migrene özgü ağrı kesiciler kullanılmaktadır. Koruyucu tedavi ise; atak sıklık, şiddet ve süresinin azaltılmasını amaçlayan tedavi biçimidir. Bu amaçla kullanılan temel ilaçlar içinde; damarlar üzerinde etkili olan ilaçların yan ısıra depresyon ve epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar da bulunmaktadır" dedi.
Baş ağrılarının nedeni ciddi olabilir
İkincil baş ağrıları konusunda birtakım uyarıcıların bulunduğuna işaret eden Sümer, "Baş ağrısının yeni, her zamankinden farklı, ani, çok şiddetli olması, ağrıya şuur bulanıklığının, ateşin, vücudun bir tarafında kuvvetsizlik ya da uyuşmanın eşlik etmesi, egzersiz sırasında ortaya çıkması veya öksürme, aksırma ile başlaması, beraberinde nöbet görülmesi nedeninin ciddi bir hastalık olabileceği konusunda uyarıcı niteliktedir. Baş ağrısı sabah uyanıldığında şiddetliyse, uykudan uyandırıyorsa, tedaviye yanıt vermiyorsa ya da giderek ilerliyorsa aynı şekilde ciddiye alınmalıdır. 50 yaş üzerindeki bireyler, çocuklar, kanser hastaları, kafa travması geçiren hastalar baş ağrısı açısından dikkatle takip edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Ağrı kesiciler baş ağrısını tetikleyebilir
Son dönemlerde ağrı kesicilerin bilinçsiz ve aşırı miktarlarda kullanımının da buna bağlı baş ağrılarının görülmesine yol açtığını ifade eden Sümer, "Bu duruma, günde bir ya da daha fazla sayıda ağrı kesicinin 1-2 ay süreyle kullanılmasının beyinde yer alan ve ağrı üzerinde baskılayıcı etkileri olan yolların aşırı doz ağrı kesici ilaç etkisi ile fonksiyon kaybına uğramasının neden olduğu düşünülmektedir. Aynı şekilde korku ve tedirginlik ağrıyı kontrol etmeye yönelik beyin merkezlerini zayıflatarak ağrı duyumunu artırmaktadır" dedi. İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.