Yıllar yılı çoluk-çocuğun rızkından keserek, yemeyip yedirerek, içmeyip içirerek besleyip semirttiğin besili karganın ilk iş olarak dönüp senin gözünü oymasına mı yanacaksın?
Yıllar yılı kendi rahatından, istirahatinden kısarak, çoğu zaman uykudan da fedakârlık yaparak adeta sakalında oturttuğun "hizmet hareketinin" günün birinde dönüp de bıyıklarını yolmaya başlamasına mı yanacaksın?
Şimdi toptan koro halinde; "vay namussuz vay hem sakalımda oturdu hem de bıyığımı yoldu" deme zamanı ama neye yarar ki?
Yıllar yılı sakalında taşıdığın yorgunluğun yetmezmiş gibi bir de şimdi bıyıkların yolunması ile acı içinde kıvranıp duruyorsun.
"Hizmete" dönüşsün diye verdiğin kuruşların kurşunlara dönüştüğüne ve üzerine üzerine yağmur gibi yağdırılmasının şokunu yaşıyorsun.
Aslında ta işin başında, bu ihanet şebekesinin ne dediğine, ne yediğine, kimlerle ne işler tutuğuna, ne fırıldaklar çevirdiğine bakmadan sakalında oturmasına razı olduğun gün bıyıkların yolunmasına da yol vermiştin zaten.
Bu şebekenin başındaki adamın ta Romalara giderek, Vatikan'ın yollarını arşınlayarak; "Papalık konseyi misyonunun bir parçası olmak üzere buradayız" dediğinde bir Müslüman hassasiyetiyle ve ferasetiyle tepkini koymadığın için "bu nasıl söz, bu nasıl lakırdı" demediğin için ve hala sakalında oturmasına ses çıkarmadığın için bıyıkların yolunmasını çoktan hak etmiştin zaten.
Bu ihanet şebekesinin başındaki adamın Papasına koşarak; "Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik." Dediği zaman kesin kararını verip sakalından söküp atmadığın için bıyıkların yolunmasının yollarını açmıştın zaten.
Bu cümlede çok açık bir şekilde senden toplanan fitrenin zekâtın, kurban paralarının ve derilerinin "Papalık misyonunun tahakkuku için harcanacağı" söylendiği halde sen "görmedim, duymadım, bilmiyorum" rollerine yatarak hala desteklediğin için bu gün senin payına "ah sakalım vah bıyığım" diyerek kıvranmak düştü.
Elindeki, evindeki ve gönlündeki Kerim Kitabın mesajını anlamadığın, kavramadığın için şebeke tarafından sana pazarlanan türlü türlü şarlatanlıklara keramet diye inandın, şebekenin başını sana Mehdi diye yutturdular ve sen de yıllar yılı sakalında oturttun ve şimdi de sakalını yolmaya başladılar.
Ahkaf suresinin dokuzuncu ayetini anlayarak okumuş olsaydın, mesajını kavramış olsaydın şarlatanlar seni asla kandırmayacaklardı ve ömrünü o şebekeye ırgatlıkta harcamayacaktın:
"Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
Bir kere olsun Araf suresi 188. Ayetini anlayarak, zihnine ve gönlüne nakşederek okumuş olsaydın bu ihanet şebekesinin oltasına takılmayacaktın ve bu gün ah sakalım vah bıyığım demek zorunda kalmayacaktın:
"De ki: "Allah dilemedikçe ben kendime bir fayda ve zarar verecek güce sahip değilim. Eğer gaybı bilseydim, elbette iyiliği arttırırdım ve bana kötülük de dokunmazdı. Ben sadece, inanan bir toplum için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim."
Yunus Suresi 49.Ayeti kendine rehber edinseydin, kulağına küpe yapsaydın din bezirgânlarını sana mehdi diye yutturamayacaklardı:
"De ki: "Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir süre vardır; süreleri sona erince bir saat bile geciktirilmezler ve öne de alınmazlar."
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024