Aidiyet ve Tac Mahal’e koşan yürek

Fert ve milletlerin kimliklerini koruyabilmeleri için “aidiyet duygusu” olmazsa olmazdır.
Aidiyet duygusunu yitiren kişi anasını-babasını bile tanımaz.
Aidiyet duygusu örselenmiş bir millet, kendi kimlik ve medeniyetinden kopar.
Nitekim devlet ve milletimiz üzerinde hesabı olan Haçlı Batı dünyası, Türkiyeli İslamcılara ihale ettiği dinler arası diyalog ve medeniyetler arası ittifak furyasıyla Türk milletinin “aidiyet duygusu”, kimlik ve medeniyeti üzerinde operasyon yapıyor.
Aidiyet duygusu örselenmiş olanlar için vatan, alelade bir toprak parçasıdır, satılabilecek bir emlaktır.
Aidiyet duygusu kalbin fiilidir, yürek işidir.
Yüreklerini teslise, Haçlıya, Vatikan’a, Avrupa veya Amerika’ya kaptıranlar, kendilerini Haçlı dünyasına mensup hissederler.
Artık onlar için vatan Türk vatanı değil; Avrupa veya Amerika’dır.
Artık onların gönül coğrafyası, Türk-İslam dünyası değil; Haçlı dünyası ve BOP coğrafyasıdır.
Artık onlar için asker, Türk askeri değil; NATO askeridir, Amerikan askeridir.
Artık onlar için birlik Avrupa Birliği’dir, ortaklık Amerikan ortaklığıdır.
Artık onlar için “milli menfaat”, Türk milleti ve İslam coğrafyasının menfaati değil; Avrupa ve Amerikan menfaatleri esastır… Onlar için İslam coğrafyasının Haçlı tarafından işgali, bahardır. Onlar için böylesi BOP işgallerinde eş başkanlık hizmeti vermek, varoluş gayesidir.
Bugün Ankara’dakiler vatan topraklarını kelepir fiyatına ecnebilere satabiliyorsa, bu aidiyet duygusu zafiyetindendir.
Geçen hafta sonu BTP Genel Bakanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin öncülüğünde Hindistan’daydık.
Prof. Dr. Haydar Baş bey, aidiyet duygusu zirvede olan bir siyaset, ilim ve gönül adamı…
Bağrında Ehl-i Beyt torunu Mümtaz Banu hazretlerini barındıran Tac Mahal’i ziyaretimizde, Prof. Dr. Baş’ın güçlü aidiyet duygusuna şahid olduk. Yüreklerimiz bir kez daha aşılandı, yeşerdik.
Nerede bir İslam izi varsa, nerede bir Ehl-i Beyt evladı varsa, nerede bir Müslüman Türk varsa, orası, Prof. Dr. Baş’ın gönül ve iman coğrafyasının sınırları içindedir… Orası Müslüman’ın canıdır, namusudur.
Tac Mahal’e koşan ve huzurda coşan yürek, bu iman ve aidiyet duygusuyla donanmış yüreklerdir!
Prof. Dr. Baş’a göre vatandan bir çakıl taşı dahi ecnebiye verilemez.
Prof. Dr. Baş’a göre iman ve gönül coğrafyamızda Haçlı işgaline rıza gösterilemez.
Bu duygu ve sahiplenme, Hz. Peygamber’in “üzerinde bir kez ezan okunan toprağın İslam yurdu olduğu” şeklindeki ölçünün tezahürüdür.
Bu sebeple vatana, devlete, askere, dine, aileye ve adalete yönelik operasyonlar, Türk milleti ve medeniyetini yok etmeye dönük manevralardır.
Türk milleti bugün bu aidiyet ve sahiplenme duygusuna dünkünde daha muhtaçtır… Prof. Dr. Baş’ın aidiyet anlayışına muhtacız!
Aksi halde aidiyet duygusunu yitirdiğimiz nispette vatanımızı, devletimizi, bağımsızlığımızı, onurumuzu, din-iman ve medeniyetimizi kaybederiz.