AK Parti'den bankalara büyük kıyak
Hükümet ekonomideki derin krizi bizzat darboğaza yol açan sistemi daha da güçlendirerek çözmeye çalışıyor. Yeni düzenlemeyle kredi kartı limitleri artırılıyor, taksit vadeleri uzatılıyor. Oysa işsiz sayısının 6 milyonu bulduğu ülkemizde vatandaşın cebinde para yok, dahası bankalara borcu da şimdiden 400 milyar TL'ye dayandı.
22.09.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Sıkıntılı bir dönemden geçen Türkiye ekonomisi, İstanbul'da turistleri ve İstanbul, Şanlıurfa, Ankara ve Gaziantep'te sıradan vatandaşlarımızı hedef alan terör eylemleri ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ile adeta felç oldu.
Piyasalarda yaprak kımıldamıyor. Hem vatandaşın hem esnafın borcu rekor seviyelere çıktı. Kapanan işyerleri, hacizler ve dönen çek-senet sayısı da yaşanan krizle bağlantılı olarak arttı. Bu süreçte yaklaşık 15 bin şirketin iflaslarla yüz yüze olduğu belirtiliyor.
Zamlar da eksik olmuyor
Yaşanan darboğaza karşın, başta akaryakıt olmak üzere temel tüketim maddeleri zamlanıyor. Hükümet, akaryakıttan alınan ÖTV'yi litre başına 20 Kuruş yükseltti. Bu zam nedeniyle benzinin litre fiyatı İstanbul'da 4.75'e, motorinin litresi ise 4.03'e yükseldi.
Bir bakıma akaryakıta yüzde 5 zam geldi. Bu zammın iğneden ipliğe her şeyin fiyatının artmasına yol açacağı kesin... Vatandaş hükümetten beraberinde çok büyük toplumsal sıkıntı da getiren ekonomik krize çare bulmasını bekliyor.
Hükümet ise çareyi vatandaşı daha fazla borca sokmakta buldu. Bir süredir üzerinde çalışılan kredi kartı ve kredilerde yapılan yeni düzenlemeler Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklandı.
İşte vatandaşın borcunu katlayacak düzenleme
Başbakan Yıldırım, önceki gün şu açıklamayı yaptı: "Genel kredi taksit sınırını 9 aydan 12 aya çıkarmış olduk. Bazı ürünlerde taksit sayısı olabiliyor. Daha az olanlar ve farklı olanlar var ama her halükarda 12 aydan daha fazla olmuyor.
Kredi kartlarının borç bakiyelerini yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Ödüyorsunuz, taksitleri sonra ödeme zorluğu içerisine girdiniz, değiştirebiliyorsunuz. Yeniden yapılandırma yapabiliyorsunuz. 1 defaya mahsus 72 aya kadar yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Bu ihtiyaç kredileriyle ilgili düzenleme.
Ayrıca tüketici kredilerindeki vade 36 aydı, bunu 48 aya çıkarıyoruz. Konut kredilerinde öz kaynak kredi diye iki bölüm vardı. 100 bin liraya ev alacaksanız 75 binini kredilendiriyordunuz, 25 binini siz veriyordunuz. Burada 5 puan arttırdık. Bankalar yüzde 80'e kadar, yüzde 20'sini de alıcı karşılamış olacak. Kredi kartı limiti gelirinin 4 katıyla sınırlı.
Diyelim bin lira geliriniz varsa 4 bin lira. Burada değişikliğe gidildi. En az kredi kullanma limiti 5 bin 200 liraya çıkmış oldu asgari ücretin bin 300 lira olmasından dolayı. Enflasyon artıyor.
Artış sebebi gıda fiyatlarındaki ani dalgalanmaların, genel anlamda enflasyonun artmasına sebep olduğunu görüyoruz. Bu artış durup dururken neden oluyor? Bu artış enflasyonun neredeyse üçte birini teşkil ediyor. "
Yine kazanan bankalar olacak
Ekonomistler, Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan ve piyasaları canlandırması ümit edilen düzenlemenin vatandaşları bankalara daha da bağımlı hale getireceği görüşünde. Krize köklü bir çözüm yerine bizzat krizin nedeni olan uygulamaları daha güçlendirmenin Türkiye açısından büyük bir felaket olduğu da belirtiliyor.
Yapılan değerlendirmelere göre hükümetin vatandaşı daha fazla borca sokarak piyasaları canlandırma formülünün tek kazananının, yarıdan fazlasının küresel sermayenin elinde olan bankalar olacak. Bankalar vatandaşın elindeki para ve Türkiye'nin kaynaklarıyla daha da büyürken Türk halkı daha da borçlu bir hale gelecek.
Nitekim tüketici kredilerinin ve kredi kartı kullanımının yaygınlaştığı son 10 yılda bankaların yıllık toplam kârı 26 milyar TL2ye kadar yükseldi.
Vatandaşların bankalara borcu 400 milyar TL'ye dayandı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi Aylık Bülteninin Temmuz sayısına göre bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından doğrudan kullandırılan nakit krediler 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artarak 1 trilyon 900 milyar TL oldu.
Kurumsal kredilerin nakit krediler içindeki payı temmuz ayında bir önceki yıla göre 1.5 puan artarak yüzde 77.9 oldu. Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler yüzde 5.3 artarak 420 milyar TL'ye çıktı. Bireysel krediler içinde en yüksek artış yüzde 8.3 ile konut kredilerinde görüldü.
Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 2 Eylül ile biten haftada 1 milyar 43 milyon lira artarak 318 milyar 315 milyon liraya çıktı. Söz konusu kredilerin 152 milyar 503 milyon lirası konut, 6 milyar 343 milyon lirası taşıt ve 159 milyar 468 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bu arada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerine göre 2 Eylül itibariyle tüketici kredileri tutarı, 318 milyar 315 milyon liraya çıktı.
Söz konusu kredilerin 152 milyar 503 milyon lirası konut, 6 milyar 343 milyon lirası taşıt ve 159 milyar 468 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.
Bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 1.90 artışla 81 milyar 630 milyon liraya yükseldi. Böylece vatandaşların bankalara borcu 399 milyar 945 milyon TL'ye çıktı.
Sıkıntılı bir dönemden geçen Türkiye ekonomisi, İstanbul'da turistleri ve İstanbul, Şanlıurfa, Ankara ve Gaziantep'te sıradan vatandaşlarımızı hedef alan terör eylemleri ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi ile adeta felç oldu.
Piyasalarda yaprak kımıldamıyor. Hem vatandaşın hem esnafın borcu rekor seviyelere çıktı. Kapanan işyerleri, hacizler ve dönen çek-senet sayısı da yaşanan krizle bağlantılı olarak arttı. Bu süreçte yaklaşık 15 bin şirketin iflaslarla yüz yüze olduğu belirtiliyor.
Zamlar da eksik olmuyor
Yaşanan darboğaza karşın, başta akaryakıt olmak üzere temel tüketim maddeleri zamlanıyor. Hükümet, akaryakıttan alınan ÖTV'yi litre başına 20 Kuruş yükseltti. Bu zam nedeniyle benzinin litre fiyatı İstanbul'da 4.75'e, motorinin litresi ise 4.03'e yükseldi.
Bir bakıma akaryakıta yüzde 5 zam geldi. Bu zammın iğneden ipliğe her şeyin fiyatının artmasına yol açacağı kesin... Vatandaş hükümetten beraberinde çok büyük toplumsal sıkıntı da getiren ekonomik krize çare bulmasını bekliyor.
Hükümet ise çareyi vatandaşı daha fazla borca sokmakta buldu. Bir süredir üzerinde çalışılan kredi kartı ve kredilerde yapılan yeni düzenlemeler Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklandı.
İşte vatandaşın borcunu katlayacak düzenleme
Başbakan Yıldırım, önceki gün şu açıklamayı yaptı: "Genel kredi taksit sınırını 9 aydan 12 aya çıkarmış olduk. Bazı ürünlerde taksit sayısı olabiliyor. Daha az olanlar ve farklı olanlar var ama her halükarda 12 aydan daha fazla olmuyor.
Kredi kartlarının borç bakiyelerini yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Ödüyorsunuz, taksitleri sonra ödeme zorluğu içerisine girdiniz, değiştirebiliyorsunuz. Yeniden yapılandırma yapabiliyorsunuz. 1 defaya mahsus 72 aya kadar yeniden yapılandırma imkânı getiriyoruz. Bu ihtiyaç kredileriyle ilgili düzenleme.
Ayrıca tüketici kredilerindeki vade 36 aydı, bunu 48 aya çıkarıyoruz. Konut kredilerinde öz kaynak kredi diye iki bölüm vardı. 100 bin liraya ev alacaksanız 75 binini kredilendiriyordunuz, 25 binini siz veriyordunuz. Burada 5 puan arttırdık. Bankalar yüzde 80'e kadar, yüzde 20'sini de alıcı karşılamış olacak. Kredi kartı limiti gelirinin 4 katıyla sınırlı.
Diyelim bin lira geliriniz varsa 4 bin lira. Burada değişikliğe gidildi. En az kredi kullanma limiti 5 bin 200 liraya çıkmış oldu asgari ücretin bin 300 lira olmasından dolayı. Enflasyon artıyor.
Artış sebebi gıda fiyatlarındaki ani dalgalanmaların, genel anlamda enflasyonun artmasına sebep olduğunu görüyoruz. Bu artış durup dururken neden oluyor? Bu artış enflasyonun neredeyse üçte birini teşkil ediyor. "
Yine kazanan bankalar olacak
Ekonomistler, Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan ve piyasaları canlandırması ümit edilen düzenlemenin vatandaşları bankalara daha da bağımlı hale getireceği görüşünde. Krize köklü bir çözüm yerine bizzat krizin nedeni olan uygulamaları daha güçlendirmenin Türkiye açısından büyük bir felaket olduğu da belirtiliyor.
Yapılan değerlendirmelere göre hükümetin vatandaşı daha fazla borca sokarak piyasaları canlandırma formülünün tek kazananının, yarıdan fazlasının küresel sermayenin elinde olan bankalar olacak. Bankalar vatandaşın elindeki para ve Türkiye'nin kaynaklarıyla daha da büyürken Türk halkı daha da borçlu bir hale gelecek.
Nitekim tüketici kredilerinin ve kredi kartı kullanımının yaygınlaştığı son 10 yılda bankaların yıllık toplam kârı 26 milyar TL2ye kadar yükseldi.
Vatandaşların bankalara borcu 400 milyar TL'ye dayandı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi Aylık Bülteninin Temmuz sayısına göre bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından doğrudan kullandırılan nakit krediler 2016 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artarak 1 trilyon 900 milyar TL oldu.
Kurumsal kredilerin nakit krediler içindeki payı temmuz ayında bir önceki yıla göre 1.5 puan artarak yüzde 77.9 oldu. Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler yüzde 5.3 artarak 420 milyar TL'ye çıktı. Bireysel krediler içinde en yüksek artış yüzde 8.3 ile konut kredilerinde görüldü.
Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 2 Eylül ile biten haftada 1 milyar 43 milyon lira artarak 318 milyar 315 milyon liraya çıktı. Söz konusu kredilerin 152 milyar 503 milyon lirası konut, 6 milyar 343 milyon lirası taşıt ve 159 milyar 468 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Bu arada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerine göre 2 Eylül itibariyle tüketici kredileri tutarı, 318 milyar 315 milyon liraya çıktı.
Söz konusu kredilerin 152 milyar 503 milyon lirası konut, 6 milyar 343 milyon lirası taşıt ve 159 milyar 468 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.
Bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 1.90 artışla 81 milyar 630 milyon liraya yükseldi. Böylece vatandaşların bankalara borcu 399 milyar 945 milyon TL'ye çıktı.