AK-twistlerin Suriye hakkında tek haber kaynağı aktivistler.
Dışarıdaki aktivistler söylüyor, içerideki AK-twistler yayıyor.
Onların açıklamalarıyla ancak olayların seyrini öğreniyoruz.
Hani bir söz vardı ya müzisyenlere iltifat: “Ay kuzum biz sizin şarkılarınızla büyüdük.”
Aynen ondan.
Hazır, söz şarkı-türküye gelmişken, twist ne demek?
ABD’de ortaya çıkmış olan bir dans çeşidi.
Hani bir zamanlar bu kelimenin içinde olduğu bir sosyal sloganımız vardı yıllarca kullanmıştık; tiviste gel.
Sonra unutuldu, ya da küllendi.
Şimdilerde bunu yeniden sosyal belleğe bellemek lazım.
Ama “Ak-twiste gel” diye.
Topyekûn İslam coğrafyası için.
Aktivistten al haberi, AK-twiste gel.
Suriye’de olan biten aktivistlerin dediği gibidir.
Günlerce, hatta aylarca Suriye’nin Türkiye’ye olan sınır boyu “Özgür Suriye Ordusu kontrolünde”, ya da (PKK’nın kuzeni) PYD’nin eline geçti şeklinde haber ve görüntüler havada uçuştu, hala da uçuşuyor.
Ama gel-gör ki, (kel-kör olmadan) sınır boyunda AK-twistlerin mantarını azdıracak her olay, Suriye devlet güçleri tarafından yapılıyordur.
“Valla canım aktivistler öyle diyor, hem niye yalan söylesin ki?”
Orman yangını,
Kolera salgını,
İntihar çılgını,
Dandini dandini dastana danalar girdi bostana,
Pennsylvania’dan, new corsiya’ya oradan Houston’a,
Kısaca, uzunca, orta boyca olan ne varsa, Suriye devlet güçleri tarafından yapılıyordur.
Öyle değil mi bordur?
İslamcı medyadan, yalaka medyaya, kartel medyasından, kertel (kertel: hayvan yemliği) medyasına kadar böyle yayıldı haber dünyaya.
(Mini not: önce İslamcı idiler, sonra Adapazarı yöresinin meşhur köftesi ıslamacıya dönüştüler.)
“El-verâ olmayınca para/gelince para neme gerek verâ” misali.
Binlerce masum insanımızın katlinde (şehit edilmesinde) suçu sabit görülen Barzani’ye; “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratını yapan anlayış, Suriye’de binlerce masumun katillerinin Türkiye topraklarında, Hatay’da kurdukları üstten bu vahşeti organize edip gerçekleştirdiklerini niye sorgulama zahmetinde bulunsundu ki?
Köşe yazarı arkadaşlarımın aksine, Barzani’yle gurur duyan güruhun son derece haklı sebepleri vardıydı bana göre.
Çünkü;
Pabucun pahalanması ile Kürdî’den Nursî’ye dönüşenlerin en büyük ideali değil miydi Kürdistan?
Alın tarih okuyun.
Kim kurdu onu peki?
Niye gurur duyulmasın onunla?
İnsanı kahreden, Karadenizli, Egeli, Marmaralı vs.
Ama şunu herkes bilmeli ki, “gurur” aldanış demektir.
Çoğu şey gibi onu da yanlış kullanıyoruz. Önceleri yanlış Bağdat’tan dönerdi, şimdi Şam’dan dönecek gibi.
Bu da Bahçeli repliği
“Suriye’ye savaş açma tezkeresine evet dememiz, hükümetin dış politikasını onaylıyoruz anlamına gelmez.”
Bahçeli’nin repliği bu!
Türk filmlerinde de meşhur bir replik vardı; “Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla.”
Siyak sibak olarak birebir aynı.
AKP’nin dış politikası Şam’dan ibaret.
Bahçeli bilmiyor olabilir.
AKP’nin Şam’a savaş açmasına evet, ama dış politikasına hayır.
Tanrı dağı kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslüman milliyetçiler buna ne diyor acaba?
Bizimki sadece teklif
Birçok bakanlığın adına ilaveler yapıldı.
Sanayi Bakanlığı idi, Sanayi Bilim ve Teknoloji Bakanlığı oldu,
Ulaştırma Bakanlığı idi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı oldu…
İçişleri Bakanlığını, İçişleri ve Bibergazı Bakanlığı olarak değiştirseler fena mı olur?
İçişlerimiz biber gazıyla hep anılır oldu da.
Dışarıdaki aktivistler söylüyor, içerideki AK-twistler yayıyor.
Onların açıklamalarıyla ancak olayların seyrini öğreniyoruz.
Hani bir söz vardı ya müzisyenlere iltifat: “Ay kuzum biz sizin şarkılarınızla büyüdük.”
Aynen ondan.
Hazır, söz şarkı-türküye gelmişken, twist ne demek?
ABD’de ortaya çıkmış olan bir dans çeşidi.
Hani bir zamanlar bu kelimenin içinde olduğu bir sosyal sloganımız vardı yıllarca kullanmıştık; tiviste gel.
Sonra unutuldu, ya da küllendi.
Şimdilerde bunu yeniden sosyal belleğe bellemek lazım.
Ama “Ak-twiste gel” diye.
Topyekûn İslam coğrafyası için.
Aktivistten al haberi, AK-twiste gel.
Suriye’de olan biten aktivistlerin dediği gibidir.
Günlerce, hatta aylarca Suriye’nin Türkiye’ye olan sınır boyu “Özgür Suriye Ordusu kontrolünde”, ya da (PKK’nın kuzeni) PYD’nin eline geçti şeklinde haber ve görüntüler havada uçuştu, hala da uçuşuyor.
Ama gel-gör ki, (kel-kör olmadan) sınır boyunda AK-twistlerin mantarını azdıracak her olay, Suriye devlet güçleri tarafından yapılıyordur.
“Valla canım aktivistler öyle diyor, hem niye yalan söylesin ki?”
Orman yangını,
Kolera salgını,
İntihar çılgını,
Dandini dandini dastana danalar girdi bostana,
Pennsylvania’dan, new corsiya’ya oradan Houston’a,
Kısaca, uzunca, orta boyca olan ne varsa, Suriye devlet güçleri tarafından yapılıyordur.
Öyle değil mi bordur?
İslamcı medyadan, yalaka medyaya, kartel medyasından, kertel (kertel: hayvan yemliği) medyasına kadar böyle yayıldı haber dünyaya.
(Mini not: önce İslamcı idiler, sonra Adapazarı yöresinin meşhur köftesi ıslamacıya dönüştüler.)
“El-verâ olmayınca para/gelince para neme gerek verâ” misali.
Binlerce masum insanımızın katlinde (şehit edilmesinde) suçu sabit görülen Barzani’ye; “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratını yapan anlayış, Suriye’de binlerce masumun katillerinin Türkiye topraklarında, Hatay’da kurdukları üstten bu vahşeti organize edip gerçekleştirdiklerini niye sorgulama zahmetinde bulunsundu ki?
Köşe yazarı arkadaşlarımın aksine, Barzani’yle gurur duyan güruhun son derece haklı sebepleri vardıydı bana göre.
Çünkü;
Pabucun pahalanması ile Kürdî’den Nursî’ye dönüşenlerin en büyük ideali değil miydi Kürdistan?
Alın tarih okuyun.
Kim kurdu onu peki?
Niye gurur duyulmasın onunla?
İnsanı kahreden, Karadenizli, Egeli, Marmaralı vs.
Ama şunu herkes bilmeli ki, “gurur” aldanış demektir.
Çoğu şey gibi onu da yanlış kullanıyoruz. Önceleri yanlış Bağdat’tan dönerdi, şimdi Şam’dan dönecek gibi.
Bu da Bahçeli repliği
“Suriye’ye savaş açma tezkeresine evet dememiz, hükümetin dış politikasını onaylıyoruz anlamına gelmez.”
Bahçeli’nin repliği bu!
Türk filmlerinde de meşhur bir replik vardı; “Bedenime sahip olabilirsin ama ruhuma asla.”
Siyak sibak olarak birebir aynı.
AKP’nin dış politikası Şam’dan ibaret.
Bahçeli bilmiyor olabilir.
AKP’nin Şam’a savaş açmasına evet, ama dış politikasına hayır.
Tanrı dağı kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslüman milliyetçiler buna ne diyor acaba?
Bizimki sadece teklif
Birçok bakanlığın adına ilaveler yapıldı.
Sanayi Bakanlığı idi, Sanayi Bilim ve Teknoloji Bakanlığı oldu,
Ulaştırma Bakanlığı idi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı oldu…
İçişleri Bakanlığını, İçişleri ve Bibergazı Bakanlığı olarak değiştirseler fena mı olur?
İçişlerimiz biber gazıyla hep anılır oldu da.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024