‘Akıl, Rahman ordusunun komutanıdır’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, Rahman ordusunun komutanıdır, heva ve hevesler ise Şeytan ordusunun komutanıdır. Nefsi bu arada her biri kendisine çeker, hangisi galip gelirse nefis orada yer eder"
07.03.2021 23:50:00
H. OKAN EGESEL
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıllardan kılavuzluk dileyin ki kılavuzluk edilesiniz ve akla isyan etmeyin ki pişman olursunuz."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, kendisinden kılavuzluk isteyene hıyanet etmez."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aklından, doğru yolu bâtıl yoldan ayıracak kadarı sana yeter."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, Rahman ordusunun komutanıdır, heva ve hevesler ise Şeytan ordusunun komutanıdır. Nefsi bu arada her biri kendisine çeker, hangisi galip gelirse nefis orada yer eder."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl ve şehvet birbirine zıttır. Aklın yardımcısı ilim ve şehvetin süsleyicisi ise heva ve hevestir. Nefis bu arada çatışma sebebi olur. Hangisi galip gelirse nefis onun tarafında bulunur."
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır."
"Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin hak olduğunu, güçlü ve hamde layık olanın yolunu gösterdiğini bilirler."
İmam Kâzım (a.s), Hişam b. Hakem'e yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ kitabında şöyle buyurmuştur: 'Şüphesiz bunda kalp sahipleri için öğüt vardır.' Kalpten maksat akıldır. Hakeza Allah şöyle buyurmuştur: 'Şüphesiz Lokman'a hikmeti verdik.' Yani anlaış ve akıl."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aklı olmayan kimsenin dini yoktur."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim akıllı olursa dindar da olur ve her kim de dindar olursa cennete girer."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Din ve edep, aklın neticesidir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıl Allah'ın insan için yarattığı bir nurdur. Allah, aklı kalbin aydınlığı kılmıştır ki kendisi vesilesiyle, görülenler ile görülmeyenler arasındaki farkı tanıtsın."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mümin akledinceye kadar iman etmemiştir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Din, akıl miktarıncadır ve yakînin gücü de din miktarıncadır."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz akıl, cehaletin diz bağıdır ve (kötülüğü emreden) nefis en aşağılık canlı gibidir. Eğer bağlanmazsa, sapıklığa düşer."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nefisler serbesttir ama akılların eli onların dizginlerini kontrol eder ve insanı sefalete sürüklemesine izin vermez."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, bilerek konuşman ve söylediğin şeyle amel etmendir."
İmam Hasan (a.s), kendisine, akıl hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Fırsata erişinceye kadar hüzün (bardağını) yudum yudum içmektir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıllardan kılavuzluk dileyin ki kılavuzluk edilesiniz ve akla isyan etmeyin ki pişman olursunuz."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, kendisinden kılavuzluk isteyene hıyanet etmez."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aklından, doğru yolu bâtıl yoldan ayıracak kadarı sana yeter."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, Rahman ordusunun komutanıdır, heva ve hevesler ise Şeytan ordusunun komutanıdır. Nefsi bu arada her biri kendisine çeker, hangisi galip gelirse nefis orada yer eder."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl ve şehvet birbirine zıttır. Aklın yardımcısı ilim ve şehvetin süsleyicisi ise heva ve hevestir. Nefis bu arada çatışma sebebi olur. Hangisi galip gelirse nefis onun tarafında bulunur."
Kur'an'da şöyle buyurulur:
"Doğrusu bunda, kalbi olana veya hazır bulunup kulak verene ders vardır."
"Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin hak olduğunu, güçlü ve hamde layık olanın yolunu gösterdiğini bilirler."
İmam Kâzım (a.s), Hişam b. Hakem'e yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâlâ kitabında şöyle buyurmuştur: 'Şüphesiz bunda kalp sahipleri için öğüt vardır.' Kalpten maksat akıldır. Hakeza Allah şöyle buyurmuştur: 'Şüphesiz Lokman'a hikmeti verdik.' Yani anlaış ve akıl."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aklı olmayan kimsenin dini yoktur."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim akıllı olursa dindar da olur ve her kim de dindar olursa cennete girer."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Din ve edep, aklın neticesidir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Akıl Allah'ın insan için yarattığı bir nurdur. Allah, aklı kalbin aydınlığı kılmıştır ki kendisi vesilesiyle, görülenler ile görülmeyenler arasındaki farkı tanıtsın."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mümin akledinceye kadar iman etmemiştir."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Din, akıl miktarıncadır ve yakînin gücü de din miktarıncadır."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz akıl, cehaletin diz bağıdır ve (kötülüğü emreden) nefis en aşağılık canlı gibidir. Eğer bağlanmazsa, sapıklığa düşer."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nefisler serbesttir ama akılların eli onların dizginlerini kontrol eder ve insanı sefalete sürüklemesine izin vermez."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıl, bilerek konuşman ve söylediğin şeyle amel etmendir."
İmam Hasan (a.s), kendisine, akıl hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Fırsata erişinceye kadar hüzün (bardağını) yudum yudum içmektir." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).