‘Akıllı kimseden daha cesuru yoktur’
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Sizlere en güçlü olanınızı haber vermeyeyim mi?"
Kendisine, "Haber ver ey Allah'ın Resûlü!" diye söylenince Allah Resûlü (s.a.a) şöyle buyurdu: "Sizin en güçlünüz hoşnut olduğunda hoşnutluğu onu günah ve yanlışlığa sürüklemeyen, rahatsız olduğunda ise hakkı söyleme yolundan sapmayan ve kudret elde ettiğinde hakkı olmayan şeye el uzatmayan kimsedir." (Mean'il Ahbar, 366/1).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların en cesuru en çok cömert olanıdır." (Gurer'ul-Hikem, 2899).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların en cesuru hilmle (yumuşaklıkla) cahilliğe üstün gelendir." (a.g.e., 3257).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Akıllı kimseden daha cesur kimse yoktur." (a.g.e., 10591).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların en güçlüsü nefsine musallat olandır." (a.g.e., 3188).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Nefsine karşı güçlü olup ona malik olan kimseden daha güçlü bir kimse yoktur. Nefsini ihmal edip helak eden kimseden daha aciz kimse yoktur." (a.g.e., 10917-10918).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Günahsız insan ne de cesur; şüpheli ve itham edilen kimse ne de korkaktır." (a.g.e., 9626).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Cesaretin afeti uzak görüşlülüğü zayi etmektir." (Gurer'ul Hikem, 3938).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Güçlü insanın afeti düşmanı güçsüz saymaktır." (a.g.e., 3939).
İmam Askeri (a.s) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz cesaretin bir ölçüsü vardır; eğer o ölçü aşılırsa o çılgınlık olur." (Bihar, 78/377/3).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Cesaretin meyvesi gayrettir." (Gurer'ul Hikem, 4620).
Lokman (a.s) şöyle buyurmuştur: "Cesur kimse sadece savaşta tanınır." (Bihar, 74/178/21).
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Üç kimse sadece şu üç yerde tanınır: Halim (yumuşaklık) kimse kızdığında, cesur kimse sadece savaşta ve kardeş ise sadece ihtiyaç anında." (a.g.e, 78/229/9).
İmam Ali (a.s) Malik Eşter'e yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: "Yanında en çok itibar gören kumandanların, askerine yardımda cömert davrananlar(…) O halde arzularını yerine getir, onlara güzel övgüde bulun, tahammül ettikleri zorlukları sürekli dile getir. Çünkü yaptıkları güzel işleri çokça zikretmek; yiğitleri hareketlendirir, geri kalmış olanları işe teşvik eder inşaallah!" (Nehc'ul Belağa, 53. Mektup).