Akıllı telefonlarla fişleniyoruz
Bilişim güvenliği uzmanı Hypponen, internette para vererek kullanmadığımız hizmetlerin bedelini mahremiyetimizle, özel bilgilerimizle ödediğimize işaret ederek, "Akıllı telefon uygulamaları her adımımızı takip ediyor, bizi bir bakıma fişliyor" dedi
11.12.2014 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBULBilişim güvenliği şirketi F-Secure'un Finlandiyalı baş araştırmacısı, PC World dergisi tarafından internet ile ilgili en önemli 50 kişi arasında gösterilen Mikko Hypponen, İstanbul'da verdiği konserde, insanların para vermeden aldıkları hizmetlerin bedelini mahremiyetleriyle ödediğini belirterek, "Aslında internette bedava hizmet diye bir şey yok" dedi. Hypponen, hayatımı siber suç, suçlu ve saldırıları bulmaya harcadığını, dönüp mukayese yaptığında bugün her zamankinden daha çok zararlı yazılım ve saldırıyla karşı karşıya kalındığını ifade etti.Devletler de bilgisayar virüsü üretiyorDüşmanın da niteliğinin değiştiğini söyleyen Hypponen, "Bundan 15 yıl önce, zararlı yazılımların kaynağını araştırdığımızda genellikle 14-15 yaşında bir çocuğa ulaşırdık. Bu çocuklar ne para, ne bir şeyi protesto, ne de güç peşindeydi. Hiçbir kazançları yoktu, zararlı yazılımları üretiyorlardı çünkü yapabiliyorlardı" diye konuştu. Zararlı yazılımların bugün bundan büyük paralar kazanan çeteler ya da ses getiren eylemlere imza atan aktivist gruplar tarafından üretildiğini belirten Hypponen, "Bence en büyük değişiklik de bugün işe devletlerin girmiş olması. Devletler zararlı yazılımları hem kendi vatandaşlarına, hem de yabancılara karşı kullanıyor" dedi. Bu alanda başı çeken ülkelerin ABD, İngiltere, Çin ve Rusya olduğunu örneklerle anlatan Hypponen, devletlerin zararlı yazılımlarla başka devletlerin sanayi tesislerini, barajlarını, enerji santrallerini ve güvenlik altyapılarını hedef aldığını anlattı. Hypponen, bu yazılımların bir diğer ana hedefinin de istihbarat toplamak olduğunu söyledi.İnternette bedava hizmet diye bir şey yokBireysel kullanıcıların internette sunulan arama, e-posta, sosyal ağ gibi ücretsiz hizmetlere kuşkuyla yaklaşması gerektiğini vurgulayan Hypponen, "Para vererek kullanmadığımız bu hizmetlerin bedelini mahremiyetimizle, özel bilgilerimizle ödüyoruz. Aslında internette bedava hizmet diye bir şey yok" dedi. Pek çok alanda ücretsiz hizmet sağlayan Google'un sunucu altyapısına milyarlarca dolar yatırım yapma gücü bulabildiğine değinen Hypponen, şöyle devam etti: "Google dünyanın en büyük 4. sunucu üreticisi. Bu da biraz garip çünkü bir dükkâna gidip bunlardan bir tane satın alamazsınız. Google sunucu satmıyor. Veri merkezleri için o kadar çok sunucuya ihtiyacı var ki 4. en büyük sunucu üreticisi oluyor. Eğer Google gerçekten sunucular için bu kadar çok para harcıyorsa ama hizmetleri ücretsizse, böyle bir şirketin iflas edeceğini düşünürsünüz. Ama Google iflas etmiyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.