ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ağustos 2021 tarihli resmi raporunda yer alan Afganların Türkiye'ye göçü konusundaki ifadeler hayli dikkat çekici.
Rapor, ABD hesabına çalışmış olan Afganların ABD Mülteci Kabul Programı'na kabul edilmelerine dair ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkililerinin yapmış olduğu bir telekonferansın tutanaklarından oluşuyor.
(Raporun orijinal metni için: https://www.state.gov/briefing-with-senior-state-department-officials-on-the-u-s-refugee-admissions-program-priority-2-p-2-designation-for-afghan-nationals/)
Telekonferansta ABD'li yetkililere, 'Afganistan pasaportu dünyanın en zayıf pasaportlarından biri. Diğer ülkeleri vizesiz gelen bu insanlara mülteci statüsü vermeye yönlendirecek herhangi bir şey var mı? Çünkü muhtemelen aniden çok sayıda insan alacaklarını tahmin edebiliriz. Müttefikler veya ortak ülkelerle koordine etmek için herhangi bir şey yapıyor musunuz?' sorusu yöneltiliyor.
Bu soruya yanıt veren ABD'li bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Afganistan'dan potansiyel çıkışlara hazırlıklı olmaları için ismini açıklamadığı bazı ülkelerle görüşmelerde bulunduklarını ifade ederek, şunları söylüyor:
"Açıkçası, insanlar kuzeye giderlerse veya İran üzerinden Türkiye'ye giderlerse -Türkiye'ye bazı varışlar zaten gördük- bu insanlar hem ülkeye girme, hem de hükümete veya BMMYK'ya (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) kaydolma fırsatına sahip olacaklar."
ABD'li yetkililer kendilerinden gayet emin konuşuyorlar.
Türkiye'ye gelen Afganların ülkeye girme, mülteci olarak kabul edilme ve BMMYK'ya kaydolma hakları olacağı net bir şekilde dile getiriliyor.
Ayrıca ABD'li yetkili sözlerine ABD hesabına çalışmış olan bir kısım Afgan'ın Türkiye'ye zaten giriş yaptıklarının tespit edildiğini de ekliyor.
Bu Afganların Türkiye'ye kabul edileceğine dair hükümet ABD'ye bir söz vermemiş olsa ABD'li yetkililer kendilerinden bu kadar emin konuşamaz ve bu kapsamda Afganların ülkeye girişi mümkün olmazdı.
Zaten AKP hükümetinin 20 yıllık iktidar dönemi ABD'yle yapılan 'gizli' anlaşmalarla dopdolu.
Bu Afganlar meselesi de demek ki bu gizli anlaşmalar zincirinin bir halkasını oluşturuyor, ancak son halkasını değil…
Çünkü iktidarda kaldıkça AKP hükümeti sıkıştığında yine gizli anlaşmalara imza atmaktan geri durmayacaktır.
Oysa 2021 yılının Ağustos ayı başlarında ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili Türkiye'ye giden Afganların ABD'ye kabul edileceğini açıklamıştı.
ABD'den gelen Türkiye'yi göç rotası olarak gösteren bu açıklamaya o dönemde tepki gösteren Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç ise "Ülkemizin yeni bir göç krizini üçüncü bir ülke adına üstlenecek kapasitesi bulunmamaktadır. Türkiye olarak, ABD'nin sorumsuz ve ülkemize danışmadan aldığı kararı kabul etmiyoruz" açıklamasında bulunmuştu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise "Türkiye kimsenin bekleme odası değildir, olmayacaktır" demişti.
5 Ağustos 2021'de bu köşedeki yazımda bu konuyu irdelemiş ve 'Bilgiç ve Altun'un bu sözlerinden sonra, 'tamam ülkemizi yönetenler tehlikeyi fark etmiş, gerekli tüm tedbirleri alacaklardır' diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çoğu zaman hükümetin tepesindeki isimlerin bu ve benzeri açıklamaları vatandaşların duymak istediklerini söylemekten öteye geçmedi. Bugüne kadar ve tedbir alındığını düşündüğümüz tehlikeler eninde sonunda kapımıza dayandı' tespitinde bulunmuştum.
Şimdi ABD raporları gösteriyor ki, ABD istediğini almış, Türkiye'de hükümetteki politikacıların açıklamaları her zaman olduğu gibi kağıt üstünde kalmış.
Demek ki önemli olan iktidardaki politikacıların ne dedikleri değil, ne yaptıklarıymış…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024