AKP'nin akillileri göreve başladı.
Ucu bölünmeye giden terör örgütü PKK ile müzakereyi millete hazmettirme timleri olarak 7 bölgede görev yapacaklar.
Hatırlayın ne diyordu Erdoğan: "Bunların (akillerin) bütün gayreti toplumsal algıyı oluşturmak, onu geliştirmek."
Daha önce de (ABD-Princeton Üniv. 2009) şöyle söylemişti: "Burada hesabımız şudur; kısa, orta ve uzun vadeli olarak bütün bu demokratik açılım sürecini çalıştırmayı hedefliyoruz. Yani hepsini bir anda derseniz, bu tabi mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım."
***
Şimdi buradan çıkan sonuç şu; 63 akıllının görevi bir nevi hazım ilacı, hapı olmak.
Bir başka ifade ile milletin hapı yutmasını sağlamak!
İşte bu ulvi vazife ile iş başı yaptı, akilliler.
Tabi önce kendilerini atayan Başbakan Erdoğan'dan Dolmabahçe'de akıl aldılar.
Sonra da ekran ekran dolaştırılmaya başlandılar.
Herhalde kendilerine resmi plakalı bir servis aracı tahsis edilmiştir.
Ne de olsa bunlar devlet akillisi, değil mi!
***
Maşaallah her yerlerinden akıl fışkırıyor.
Hepsinde de ayrı bir meziyet.
Hepsi "akilli" ama kendi aralarında aralarında da ön plana çıkan "akilliler" var.
Ne demişler akil akilden üstündür!
Mesela Lale Mansur!
Müstehcen filmleriyle tanınan, "6 yaşından beri Allah'a inanmıyorum" diyen bu hanımefendi
akiller listesine Akdeniz bölgesinden girdi, üstelik de başkan vekili olarak.
Önceki gün bir haber kanalında o eşsiz "akilinden" örnekler sergiledi.
Dedi ki: "Bugüne kadar ayrıcalıklı olan hep Türkler'di. Bu ayrıcalığı paylaşmak veya Kürtlerle aynı statüye gelmek istemiyorlar."
Şimdi bu söze ne denir?
Alın size fitnenin, ayrımcılığının, kafatasçılığını daniskası!
Bayan akileye Türklerin birinci sınıf, Kürtlerin de ikinci sınıf vatandaş olduğuna dair anayasadan, toplumsal hayattan bir örnek göster desek apışıp kalacak.
Sanki bu ülkede Kürtler ile Türkler arasında bir savaş var, mahalle aralarında çatışmalar yaşanıyor, herkes birbirini boğazlıyor. Çizilen tablo bu.
Sanki arzulanan tablo da bu!
***
AKP genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik, "Heyet neden bu insanlardan oluştu?" sorusuna, "Tepeden tırnağa ırkçı, neredeyse kafatasçı şahısların bu heyete seçilmesini mi bekliyordunuz?" cevabını vermişti.
Ama kendisine şunu soramadılar:
İyi de heyette yer alan isimler arasında "Türk bayrağının adı değişsin, Türkler Ermeni soykırımı yaptı, Kürtler bağımsız devlet kursun diyenler" var.
Bunlar kafatasçı olmuyor mu?
Soramıyorlar işte.
Özgür basın ne de olsa!
Soru soramama özgürlükleri var
***
Başbakan Erdoğan akillilere akıl verdiği toplantıda, "benzer bir akil adamlar grubunu medeniyetler ittifakı girişimi için de kurmuştuk" dedi.
Medeniyetler ittifakının eş başkanı malum kendileri.
Şimdi Medeniyetler İttifakı=Dinlerarası Diyalog=Vatikan=BOP=ABD ve İsrail.
Denklem böyle.
Demek ki AKP'nin akil oyunu yeni değilmiş!
Dini bütünlüğümüzü tehdit eden dinlerarası diyalog projesinden sonra şimdi de milli bütünlüğümüzü bozacak açılım sürecinde "akil oyunu" sahneye kondu.
Bize düşen ise tüm bu olup bitenleri hazmetmek.
Ne demişti sayın başbakanımız tekrar edelim; "hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım."
Hazmı kolaylaştırmak için tavsiye edilen ise baldıran zehiri.
Değerli büyüklerimize sormak gerek acaba bu baldıran zehrini aç karna mı yoksa tok karna mı içmeli?
Ucu bölünmeye giden terör örgütü PKK ile müzakereyi millete hazmettirme timleri olarak 7 bölgede görev yapacaklar.
Hatırlayın ne diyordu Erdoğan: "Bunların (akillerin) bütün gayreti toplumsal algıyı oluşturmak, onu geliştirmek."
Daha önce de (ABD-Princeton Üniv. 2009) şöyle söylemişti: "Burada hesabımız şudur; kısa, orta ve uzun vadeli olarak bütün bu demokratik açılım sürecini çalıştırmayı hedefliyoruz. Yani hepsini bir anda derseniz, bu tabi mümkün değil, hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım."
***
Şimdi buradan çıkan sonuç şu; 63 akıllının görevi bir nevi hazım ilacı, hapı olmak.
Bir başka ifade ile milletin hapı yutmasını sağlamak!
İşte bu ulvi vazife ile iş başı yaptı, akilliler.
Tabi önce kendilerini atayan Başbakan Erdoğan'dan Dolmabahçe'de akıl aldılar.
Sonra da ekran ekran dolaştırılmaya başlandılar.
Herhalde kendilerine resmi plakalı bir servis aracı tahsis edilmiştir.
Ne de olsa bunlar devlet akillisi, değil mi!
***
Maşaallah her yerlerinden akıl fışkırıyor.
Hepsinde de ayrı bir meziyet.
Hepsi "akilli" ama kendi aralarında aralarında da ön plana çıkan "akilliler" var.
Ne demişler akil akilden üstündür!
Mesela Lale Mansur!
Müstehcen filmleriyle tanınan, "6 yaşından beri Allah'a inanmıyorum" diyen bu hanımefendi
akiller listesine Akdeniz bölgesinden girdi, üstelik de başkan vekili olarak.
Önceki gün bir haber kanalında o eşsiz "akilinden" örnekler sergiledi.
Dedi ki: "Bugüne kadar ayrıcalıklı olan hep Türkler'di. Bu ayrıcalığı paylaşmak veya Kürtlerle aynı statüye gelmek istemiyorlar."
Şimdi bu söze ne denir?
Alın size fitnenin, ayrımcılığının, kafatasçılığını daniskası!
Bayan akileye Türklerin birinci sınıf, Kürtlerin de ikinci sınıf vatandaş olduğuna dair anayasadan, toplumsal hayattan bir örnek göster desek apışıp kalacak.
Sanki bu ülkede Kürtler ile Türkler arasında bir savaş var, mahalle aralarında çatışmalar yaşanıyor, herkes birbirini boğazlıyor. Çizilen tablo bu.
Sanki arzulanan tablo da bu!
***
AKP genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik, "Heyet neden bu insanlardan oluştu?" sorusuna, "Tepeden tırnağa ırkçı, neredeyse kafatasçı şahısların bu heyete seçilmesini mi bekliyordunuz?" cevabını vermişti.
Ama kendisine şunu soramadılar:
İyi de heyette yer alan isimler arasında "Türk bayrağının adı değişsin, Türkler Ermeni soykırımı yaptı, Kürtler bağımsız devlet kursun diyenler" var.
Bunlar kafatasçı olmuyor mu?
Soramıyorlar işte.
Özgür basın ne de olsa!
Soru soramama özgürlükleri var
***
Başbakan Erdoğan akillilere akıl verdiği toplantıda, "benzer bir akil adamlar grubunu medeniyetler ittifakı girişimi için de kurmuştuk" dedi.
Medeniyetler ittifakının eş başkanı malum kendileri.
Şimdi Medeniyetler İttifakı=Dinlerarası Diyalog=Vatikan=BOP=ABD ve İsrail.
Denklem böyle.
Demek ki AKP'nin akil oyunu yeni değilmiş!
Dini bütünlüğümüzü tehdit eden dinlerarası diyalog projesinden sonra şimdi de milli bütünlüğümüzü bozacak açılım sürecinde "akil oyunu" sahneye kondu.
Bize düşen ise tüm bu olup bitenleri hazmetmek.
Ne demişti sayın başbakanımız tekrar edelim; "hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci devam ettirmemiz lazım."
Hazmı kolaylaştırmak için tavsiye edilen ise baldıran zehiri.
Değerli büyüklerimize sormak gerek acaba bu baldıran zehrini aç karna mı yoksa tok karna mı içmeli?
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021