AKP'nin ekmeğine, CHP ve Baykal nasıl yağ sürmez'!

Başörtüsü yasağına yönelik TBMM'nin son yaptığı düzenleme, tam bir "turnusol" oldu. Tam bir samimiyet testi oldu. Herkes için?Anayasa değişikliğinin başını çeken AKP ve MHP için de? Karşılarına geçip aşık atışması yapan CHP için de!Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerini, varlık ve bağımsızlığını koruyup kolladığını her ortamda ilan etmeyi vazife bilenler için de bir samimiyet testi oldu.Medyadan topluma yansıyan "Ankara tiyatrosu"nu film şeridi gibi şöyle bir gözünüzün önünden geçirin bakalım; bu tiyatronun primlerinden kimler nemalanıyor?5-6 yıldan beri, muhafazakar tabanın gözünün içine baka baka "ajandamızda başörtüsü gündemi yoktur" nakaratını tutturan AKP ve ilk günden beri hükümetin koltuk değeneği olan MHP'nin, durup dururken başörtüsü konusunu Anayasa değişikliği konusu yapmalarında, yerel seçim ve BOP bağlamında "siyasi pirim devşirme" niyeti taşımaları doğaldır, taşıyabilirler. Bunu derken, niyet okuyuculuğu yapmıyorum; neticede, siyasetin sonu, sandığa bakmaktadır? Olayı bu bağlamda ele alıyorum.Karşı taraftaymış gibi köpüren Deniz Baykal'ın konuşmalarındaki siyasal ve dinsel safsataları, AKP'nin ekmeğine yağ sürmüyor mu? Baykal, kendince tefsirler uyduruyor; tülbenti, türbanı, başörtüsünü karıştırarak halka başını örtmemeyi salık veriyor. Emevî'yi, Abbasî'yi filan karıştırarak, sözü, mağdur halkın evladının başındaki örtünün İslam'da güya olmadığına getiriyor.Halk, Baykal'a kızıyor, acıyor da; meğer bu CHP'de hiçbir şey yokmuş diye düşünüyor? Baykal ve CHP'nin bu vaziyeti, orada kalmıyor ki; vatandaşı AKP'nin kucağına sürüklüyor.Laiklik ilkesi asla örselenmeden ve hatta devletin laiklik ilkesi gereği, başörtüsü yasağı halledilebilirdi. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, laiklik ekseninde bu yasağın nasıl kaldırılacağını, devlet ve milletin incir çekirdeğini dahi doldurmayacak türden böylesi bir suni problem yüzünden ayrıştırılmasının önüne nasıl geçileceğini, Anayasal, hukuki ve siyasal temelleriyle birlikte detaylı olarak anlattı, yıllardan beri anlatıyor.Baykal, gerçekten başörtüsü yasağının AKP'nin ekmeğine sürülecek yağ olmasını engellemek isteseydi, bunu yapardı. Baykal, gerçekten mağdur millet evladının başörtüsü bahanesiyle eğitimden, öğretimden ve yüksek öğrenimden mahrum bırakılamayacağına inansaydı, bu işi laiklik ekseninde bizzat çözerdi. Baykal, devlet ve milletin, başörtüsü yasağı ile karşı karşıya getirilmesini önlemek gayretinde olsaydı, en güzel icraatı, kendisi yapardı? Bu yasağın kaldırılmasını, AKP'ye bırakmazdı, vekilinin başını Meclis kapısında açan MHP'nin havale etmezdi. Bizzat kendisi halleder; kendi bu yasağın laiklik örselenmeden kalmasının yasal girişimi içinde olurdu. O zaman da AKP'nin ekmeğine yağ sürmüş olmadı. CHP ve Baykal, tam bu kavşakta halktan kopuk.Şimdi hangi tür takla atarsa atsın, ister son günlerde yaptığı gibi dinsel taklalar atsın, ister devletçi taklalar atsın, her halükarda AKP'nin ekmeğine yağ sürmektedir. Bu bağlamda CHP'nin yapacağı iş, başörtüsü yasağının kalması adına zaten yeni hiçbir açılım getirmeyen Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne getirip, AKP'nin ekmeğine yağ sürmeye devam etmek değildir.Bilakis YÖK Kanununda ve gerekli yönetmeliklerde "başörtüsü yasağını" ortadan kaldıracak değişikliğin yapılarak, devlet-millet ayrışmasına vardırılan bu tartışmaların sona ermesini sağlamaktır. AKP ve MHP'nin Anayasa değişikliğini yaptıktan sonra işin asıl çözüm düğümü olan YÖK Kanunu ek-17 maddesini ağırdan alıyorlar; bu, CHP'nin millete açılımı için ve millet-devlet bütünleşmesine katkı sağlayacak girişimi için bir fırsattır. CHP, Anayasa Mahkemesine gitmek yerine; AKP ve MHP'yi YÖK'e dair düzenlemeye zorlamalı, hatta bizzat kendisi bu işin başını çekerek, yasağın kaldırılmasını sağlamalıdır.Aksi halde CHP, AKP'nin ekmeğine yağ sürmek ve devlet-millet ayrışmasını hızlandırmaktan başka bir iş yapmış olmaz. Öte yandan ekranlara konuşlanan yazar-çizer takımının, emekli devlet erkanının "maalesef bugüne kadar olduğu gibi bugün de asla toplumun tamamını kuşatmayan, hatta milletin mağdur muhafazakar çoğunluğunu kapsam dışı bırakan" laiklik tanımlamaları ve İslam karşıtı söylemleri de, en az CHP kadar, AKP'nin ekmeğine yağ sürmüyor mu?Kim ne derse desin, netice budur; hepsi AKP'ye hizmet ediyorlar. AKP'nin stratejik ortağı ABD'nin BOP değirmenine su taşıyorlar. Hepsi adeta, AKP'nin yerel seçimlerde tulum çıkarmasına hizmet ediyorlar.Bu gerçeği görmemek için kör olmak yetmez; özel çaba harcamak lazımdır. Başörtüsü yasağının devamından yana olan bu devletlu takımının, niyeti, Allah ile kendileri arasında? Ama vakıa şu ki, hizmetleri AKP'yedir. AKP'nin stratejik ortağı olduğu BOP değirmeninedir.Başörtüsü yasağının devamından yana olan ve şu anda AKP karşıtı vaziyet alan çabalar, milleti böler, milleti devletinden uzaklaştırır, devlet kurumlarını karşı karşıya getirir. Böyle bir kaostan ve ayrışmadan da ancak bölünme çıkar, BOP çıkar, AKP için tulum çıkar? Ne devlet, ne millet, ne laiklik adına hiçbir hayır çıkmaz.