AKP'nin gündemi 'seçim barajı'

AKP'nin gündeminde seçim barajının düşürülmesi var. Yıllardır yüzde 10 seçim barajının korunmasını savunan Ak Partisi şimdi, seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesini konuşuyor! Darbe anayasası diye adlandırdıkları mevcut anayasanın seçim barajıyla ilgili olan maddesi, ne hikmetse hiç de darbenin bir uzantısı olarak gelmemişti gözlerine. Peki, şimdi seçim barajını düşürmeyi niye gündeme getirdiler dersiniz?Bu niyetlerinin altında zerre kadar milletin menfaatine bir şey yok, öncelikle onu söyleyeyim. Ak Partisi seçim barajını savunurken; "koalisyon hükümetlerini engellemek için yüzde 10 barajı korumak şart" demiyor muydu? Şimdi, yüzde 10 seçim barajına rağmen koalisyon görüşmeleri yapılıyor! Başka ne diyorlardı: "Seçim barajını biz mi koyduk ki biz kaldıralım." Şimdi, kendilerinin koymadığı yüzde 10 barajı yüzde 7'ye dürmeyi tartışıyorlar!Yani diyeceğim o ki, Ak Partisi milletin yararına her hangi bir niyet taşımıyor.Seçmene, istediği partiye oy verme hakkını ona tanımıyorsan sağlam bir demokrasiden söz edemezsin. Seçmen, kendini temsil etmesini istediği partiyi veya adayı özgürce seçmeli. Anayasamız da zaten bunu emretmiyor mu? Arzulanan demokrasinin de gereği budur.Bağımsız Türkiye Partisi yıllardan beri seçim barajının kaldırılması için mücadele veriyor. Türkiye'de gerçek manada temsil kabiliyetinin oluşmasını istiyor. Mücadelesi sadece sözle de kalmıyor. Her türlü hukuki yollar zorlanıyor. Demokrasiyi savunan bir parti mi görmek istiyorsunuz? Alın size, Bağımsız Türkiye Partisi. Her bir ferdin kullandığı reyin, yerini bulması gerektiğini savunan bir pati. Oysa Ak Partisinin asla böyle bir amacı yok. Onların kafasında, seçim barajını yüzde 7'ye düşürüp MHP'ye ve HDP'ye kayan oyları geri almak var. En azından 276'yı garantilemek istiyorlar. Ama yüzde 7'den daha aşağısı da kurtarmaz AKP'yi. O zaman başka partilerin Meclis'e girme şansı doğabilir. Onun için yüzde 7 rastgele seçilmiş bir rakam değil, hesabı yapılmış bir orandır. Hatırlarsanız yaklaşık iki yıl önce Ak Partisi daha doğrusu dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan iki öneride bulunmuş bunlar olursa seçim barajı düşürülebilir veya toptan kaldırılabilir demişti. Dar bölge veya daraltılmış bölge seçim sistemiydi bunlar. Buradaki amaç da iyi niyet taşımıyordu. Ak Partisinin milletvekili sayısının, başkanlık sistemi için gereken 330 rakamını bulması hedefleniyordu. Dolayısıyla destek bulamadı tabi. Şimdi de böyle bir yolu düşünmeye başladılar. Yani seçim barajını yüzde 7'ye düşürmek?Bir çift sözüm de CHP'ye var. CHP seçim barajının düşürülmesini savunuyor. Tekrar ediyorum "düşürülmesini" savunuyor. Oysa CHP'den beklenen seçim barajının "kaldırılmasını" savunmasıydı. Demek ki CHP de gerçek manada temsil kabiliyetinin Türkiye'de oluşmasını istemiyor. Demek ki CHP de seçim barajını savunuyor. MHP'nin ise seçim barajıyla ilgili bir şey söylediğini ben hiç duymadım. Kanaatim o ki, MHP de seçim barajının varlığından memnun. O da kendince bir yol tutturmuş gidiyor. Senelerden beri Meclis'te koltuk işgal eden bu partiler her seçimde vatandaşa aslında şöyle diyor: "Sakın ola bizlerden başka bir patiye oy vermeyin. Bakın baraj var, yoksa oylarınız boşa gider haa!" Dolayısıyla bu tehditler karşısında şartlanmış olarak sandığa giden vatandaş da yine bu partilerden birini seçmek zorunda hissediyor kendisini. Sonuç olarak, Türkiye'de senelerdir milletin yaranına değişen hiçbir şey olmuyor. İktidarından muhalefetine böyle bir anlayışın hakim olduğu ülkede tabii ki milletin yararına değişen hiçbir şey olmaz. Onun için iş vatandaşa düşüyor. Diyeceğim o ki, erken seçimin konuşulduğu şu günlerde milleti düşünmeyen patileri millet de düşünmemeli artık.