Başbakan Davutoğlu, Irak temasları çerçevesinde, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Barzani ile görüştü. Peşmergelerin sınırlarımızdan geçişiyle ilgili olarak;"? Kobani'ye Peşmergenin geçişine izin vermemiz aslında aramızda oluşan güven ilişkisinin çok çarpıcı bir yansımasıdır. Çünkü bu bölgeler bir taraftan bize komşu, bir taraftan Irak'a, Irak içinde de Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne komşu?" dedi.Irak Merkezi Hükümeti'nin bakanlarıyla ortak bir bakanlar kurulu toplantısı yapacak olan Davutoğlu, bir yandan da Merkezi Hükümet'in kabul etmediği, meşruiyeti olmayan bir hükümetle de temas halinde. Irak'ın bugünkü bölünmüşlüğünde Türkiye'nin de payı olduğu inkâr edilemez. ABD'nin Irak işgali sonrasında çiçeklerle karşılanan Amerikan askerleri eşliğinde yıkılan Saddam heykelleri, bayram sabahı asılan Saddam'ın peşi sıra başlayan bölünme, bugün Irak'ı kati olarak üçe ayırmasının yanı sıra, "Kürdistan" devletinin varlığını da fiilen ilan ettirmiştir. Irak'ta işgal sürecinde akan kandan, Ebu Garib Cezaevi'nden yükselen kadın feryatlarından bu hükümet sonuna kadar mesul değil midir? İşgal esnasında 4 bin 900 sorti dönemin bakanı Vecdi Gönül'ün ifadesiyle İncirlik'ten yapılmıştı. O tarihte AKP iktidardı ve bunlara izin verdi. Bugün de AKP iktidarda ve izin vermesinin sonucunda ortaya çıkan bölünmüş iktidarın Yahudi Barzani tarafıyla devlet düzeyinde ilişkiler geliştiriliyor. Merkezi Hükümet'in reddetmesine rağmen Barzani petrolünü alıyor. Enerji konusunda da işbirliği halindeler. Yahudi Barzani'nin Kürt devletine karşı olan bu hassasiyeti, Peşmergenin ülkemizden geçişiyle de sınırlı kalmayacaktır. Zira Kobani'deki hakikatin altını çizen Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle, "Alevi Kürtlerin yarı yolda bırakıldığı" Kobani'de PYD'nin buradan ayrılmasının ardından bölgeye yerleşen Peşmergeye silah ve mühimmat yardımı başladı. Yani Büyük İsrail'in bir diğer ayağı, Suriye'nin Kobani bölgesinde yine Türkiye'nin tavrıyla netlik kazanıyor. Çözüm sürecine güvenleri kalmayan Alevi Kürtleri arkadan vuran da sürecin mimarı AKP olmuştur. Davutoğlu'nun, Irak Merkezi Yönetimi'nin bakanlarıyla ortak bir toplantı yapması bu açıdan manidardır. Esad ile Erdoğan'ın ortak basın toplantısı yapmalarından kısa bir süre sonra, "kardeş Esad", "zalim Esed" olmuş; Suriye işgale başlanmıştı. Davutoğlu'nun ortak bakanlar kurulu toplantısı da, Irak'taki Merkezi Hükümet'in Barzani lehine "halledilmesinin" bir zemini mi acaba? Zira "ABD bize hiçbir zaman boyun eğdiremeyecek" diyen Rusya, Ortadoğu'daki tehditlerin kapsamlı bir analizi için BM'ye teklifte bulundu. Irak, Suriye ve bölgedeki diğer ülkelere bölücülükle mücadele amacıyla yardım yapmaya hazır olduklarını söyleyen Rusya'nın bu tavrı, ABD yanlısı ülkeleri bile Rusya tarafına döndürmektedir. Birleşik Devletler'in sömüren ve işgalci politikalarından bıkan Irak Merkezi Hükümeti'nde de Rusya ile işbirliğine kayış var. Çünkü İsrail menfaatlerine yardımdan vazgeçmeyen ABD, Irak Merkezi Hükümeti'ni Barzani Kürdistan'ı için hiç çekinmeden devreden çıkarabilir.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018