'Ali bütün vasilerin en üstünüdür'
Resûlullah'a, "Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir işte onlar yakınlaştırılmış olanlardır" ayeti hakkında sorulduğunda, "O ayet peygamberler ve vasileri hakkında nâzil olmuştur. Ben, bütün peygamberlerin en üstünüyüm, Ali de bütün vasilerin en üstünüdür" buyurdu





Tabiinin büyüklerinden olan Ebu Sadık Selim b. Kays, "el- Hilali" kitabında şöyle yazıyor:
Hz. Ali (a.s) Sıffin'de kendi safında olan Muhacir ve Ensar'ı topladı, Allah'a hamd ettikten sonra şöyle buyurdu: "Benim menakıbımı sayılamayacak kadar çoktur, Allah (c.c) tarafından nazil olan ayetler ve Resûlullah'ın (s.a.a) hakkımda buyurdukları sözler yeterlidir.
Acaba Allah-u Teâlâ'nın, Kitabında ilk iman edenleri sonradan iman edenlerden üstün tuttuğunu ve ümmetten hiç kimsenin benden önce Allah ve Resulüne iman etmediğini biliyor musunuz?"
Bunun üzerine orada bulunanların hepsi, "Evet" dediler.
Sonra Ali (a.s), "Allah aşkına söyleyin, Resûlullah'tan (s.a.a), 'Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir işte onlar yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır' ayeti hakkında sorulduğunda, 'O ayet peygamberler ve vasileri hakkında nâzil olmuştur. Ben, bütün peygamberlerin en üstünüyüm, Ali de bütün vasilerin en üstünüdür' diye buyurmadı mı?"
Çoğu Ensar'dan, bir kısmı da Muhacir'den olmak üzere Bedir gazvesine katılan 70'e yakın sahabi, "Evet bu hadisi Resûlullah'tan işittik" diye şahitlik ettiler.
Onlardan bazılarının isimleri şunlardır: Ebu Heysem b. Tihan, Halid b. Zeyd Ebu Eyyub-i Ensari ve Ammar-i Yasir.
Yine, "Allah aşkına söyleyin, 'Ey iman edenler! Allah'a, Resulüne ve sizden olan ulü'l- emre itaat edin' ve 'Sizin veliniz ancak Allah Resulü, namaz kılan ve rükû ettiği halde zekât veren mü'minlerdir' ve 'Allah, Resulü ve mü'minlerden başka dost edinmeyenleri Allah bilip ortaya çıkarmadan bırakılıvereceğinizi mi sandınız?' ayet-i şerifeler hakkında Resûlullah'tan, 'Ya Resûlallah, burada bütün mü'minler mi, yoksa mü'min olan özel kimseler mi kastedilmiştir?' diye sorduklarında, Resûlullah (s.a.a.), Allah'ın emriyle Gadir-i Hum'da nâzil olan bu ayetleri namaz, oruç, zekât ve hac ayetleri gibi tefsir etmedi mi?
Orada Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştu: 'Allah benim mevlam, ben de bütün mü'minlerin mevlasıyım ve onlardan daha üstünüm ve ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım, onu dost edinenleri dost, düşman olanlarına düşman, yardım edenlerine yardım ve terk edenleri terk et.'
O arada Selman-i Farisi, Resûlullah'a, 'Ey Allah'ın Resulü, nasıl bir velayeti kastediyorsun?' diye sorunca, Resûlullah (s.a.a), 'Aynı benim velayetim gibi, ben kimden üstünsem, Ali de ondan üstündür' buyurdu.
Bu arada 'ikmal' ayeti nazil oldu."
Kitapta hadis böylece sürüyor ve devamında şöyle yazıyor:
"Bu arada Bedir gazvesine katılan 12 kişi, 'Evet aynı senin dediğin gibi Resûlullah'tan işittik' diye Hz. Ali'ye bu konuda şahitlik ettiler."
Ebu Sadık Selim b. Kays'ın, el-Hilali kitabı en eski kaynaklardan olup meşhur bir kitaptır. Aynı zamanda Sünni ve Şia muhaddislerin nezdinde de güvenilir bir kaynaktır.
Birçok Ehl-i Sünnet âlimi bu kitaptan yararlanıp, ondan rivayet nakletmişlerdir.
Bunlardan bazıları şunlardır:
1- Hakim-i Haskani (ö. h 490), Şevahidu't-Tenzil.
2- İmam Himvini (ö. h. 722), Feraidu's-Simtayn.
3- Seyyid Hemdani (ö. h. 786), Mevedetu'l-Kurba.
4- Kunduzi-i Hanefi (ö. h. 1293), Yenabiu'l-Mevedde.
(Allame Emini, el-Gadir).