Ali Gav Medresesi: Selçuklu mirasının ihtişamı
Konya’nın tarihi dokusuna dokunan ve Selçuklu İlçesi’nin Tarla Mahallesi’nde yer alan Ali Gav Medresesi, geçmişten günümüze uzanan bir bilgelik yolculuğunun izlerini taşıyor
25.06.2024 10:47:00
Hasan Parlak
Hasan Parlak





Konya'nın tarihi dokusuna dokunan ve Selçuklu İlçesi'nin Tarla Mahallesi'nde yer alan Ali Gav Medresesi, geçmişten günümüze uzanan bir bilgelik yolculuğunun izlerini taşıyor.
13. yüzyılda inşa edilen bu eşsiz yapı, Selçuklu mimarisinin özgün özelliklerini yansıtan kapalı avlulu, iki eyvanlı ve tek katlı bir tasarıma sahip.
Medresenin mimari yapısı, kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir plan üzerine kurulu. Merkezinde yer alan iç avlu, köşelere yerleştirilmiş dört mermer sütun ve taş kemerlerle desteklenen bir kubbe ile örtülü. Güney kanadında açılan eyvan ise sivri beşik tonozlu ve kıble duvarında bir mihrap nişi barındırıyor.
Ali Gav Medresesi, zamanında birçok ünlü ismi yetiştirmiş ve Karamanoğulları döneminde zaviye olarak kullanılmış. 1826 yılında Konya Valisi Ferid Paşa tarafından onarılan yapı, Mahmudiye Medresesi adıyla da anılmaya başlanmış.
Restorasyon çalışmaları sonucunda medrese, modern bir dernek bürosu olarak işlev görmeye başlamış ve tarihi mirası günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir.
Bu tarihi yapı, aynı zamanda termal konfor analizleri için de bir örnek teşkil etmiş. Modern malzemelerle yapılan üst örtüsü ve restorasyon sonrası termal koşulların incelenmesi, medresenin günümüzdeki kullanımına ışık tutmuştur.
Ali Gav Medresesi'nin içinde neler var?
Ali Gav Medresesi, Selçuklu döneminin mimari özelliklerini yansıtan zengin bir içeriğe sahip. Medresenin içinde, merkezinde yer alan ve köşelerde dört mermer sütun ile desteklenen kubbeli bir iç avlu bulunuyor.
Güney kanadında açılan eyvan, sivri beşik tonozlu ve kıble duvarında bir mihrap nişi barındırıyor. Eyvanın her iki yanında kare planlı ve kubbeli odalar yer almakta; doğu kanattaki oda, Ali Gav türbesi olarak biliniyor.
Kazılar sırasında, her iki odada turkuaz renkli çini kırıkları ile batı kanattaki odada bir tandır bulunmuş. Bu odalara giriş, kemerli kapılardan sağlanmakta ve pencerelerle aydınlatılmaktadır.
Medresenin yıkık durumundaki kısmında ise, eyvanın önüne gelen bölümde, iki adet mermer sütun göze çarpmaktadır.
Restorasyon çalışmaları sonucunda, medrese modern bir dernek bürosu olarak işlev görmeye başlamış ve tarihi mirası günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir.
Ali Gav Medresesi, Selçuklu döneminin estetik ve mimari zenginliğini koruyarak, tarihi ve kültürel bir miras olarak Konya'nın ruhunu yansıtmaya devam ediyor. Bu özel medrese, geçmişin bilgi birikimini geleceğe taşıyan önemli bir köprü görevi görüyor.
13. yüzyılda inşa edilen bu eşsiz yapı, Selçuklu mimarisinin özgün özelliklerini yansıtan kapalı avlulu, iki eyvanlı ve tek katlı bir tasarıma sahip.
Medresenin mimari yapısı, kuzey-güney yönünde uzanan dikdörtgen bir plan üzerine kurulu. Merkezinde yer alan iç avlu, köşelere yerleştirilmiş dört mermer sütun ve taş kemerlerle desteklenen bir kubbe ile örtülü. Güney kanadında açılan eyvan ise sivri beşik tonozlu ve kıble duvarında bir mihrap nişi barındırıyor.
Ali Gav Medresesi, zamanında birçok ünlü ismi yetiştirmiş ve Karamanoğulları döneminde zaviye olarak kullanılmış. 1826 yılında Konya Valisi Ferid Paşa tarafından onarılan yapı, Mahmudiye Medresesi adıyla da anılmaya başlanmış.
Restorasyon çalışmaları sonucunda medrese, modern bir dernek bürosu olarak işlev görmeye başlamış ve tarihi mirası günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir.
Bu tarihi yapı, aynı zamanda termal konfor analizleri için de bir örnek teşkil etmiş. Modern malzemelerle yapılan üst örtüsü ve restorasyon sonrası termal koşulların incelenmesi, medresenin günümüzdeki kullanımına ışık tutmuştur.
Ali Gav Medresesi'nin içinde neler var?
Ali Gav Medresesi, Selçuklu döneminin mimari özelliklerini yansıtan zengin bir içeriğe sahip. Medresenin içinde, merkezinde yer alan ve köşelerde dört mermer sütun ile desteklenen kubbeli bir iç avlu bulunuyor.
Güney kanadında açılan eyvan, sivri beşik tonozlu ve kıble duvarında bir mihrap nişi barındırıyor. Eyvanın her iki yanında kare planlı ve kubbeli odalar yer almakta; doğu kanattaki oda, Ali Gav türbesi olarak biliniyor.
Kazılar sırasında, her iki odada turkuaz renkli çini kırıkları ile batı kanattaki odada bir tandır bulunmuş. Bu odalara giriş, kemerli kapılardan sağlanmakta ve pencerelerle aydınlatılmaktadır.
Medresenin yıkık durumundaki kısmında ise, eyvanın önüne gelen bölümde, iki adet mermer sütun göze çarpmaktadır.
Restorasyon çalışmaları sonucunda, medrese modern bir dernek bürosu olarak işlev görmeye başlamış ve tarihi mirası günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir.
Ali Gav Medresesi, Selçuklu döneminin estetik ve mimari zenginliğini koruyarak, tarihi ve kültürel bir miras olarak Konya'nın ruhunu yansıtmaya devam ediyor. Bu özel medrese, geçmişin bilgi birikimini geleceğe taşıyan önemli bir köprü görevi görüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.