Amasra’nın kuruluşu
Amasra, Bartın iline bağlı, Karadeniz kıyısında yer alan tarihi bir ilçedir
31.07.2025 00:38:00
Abdülkadir Gündoğdu
Abdülkadir Gündoğdu





Amasra, Bartın iline bağlı, Karadeniz kıyısında yer alan tarihi bir ilçedir. 3 bin yıllık geçmişiyle, Antik Çağ'dan günümüze uzanan zengin bir mirasa sahiptir.
Antik dönemde "Sesamos" adıyla bilinen Amasra, MÖ 12. yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulmuş ve zamanla Hitit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı egemenlikleri altında önemli bir liman kenti olmuştur.
Osmanlı döneminde, Fatih Sultan Mehmet'in 1460 yılında Amasra'yı fethederken "Lala lala, çeşm-i cihan bu mu ola" dediği rivayet edilen Bakacak Tepesi'nden ilçeyi seyretmesi, Amasra'nın doğal ve stratejik güzelliğini vurgular. Bu tarihi miras, ilçenin kültürel kimliğini şekillendiren temel unsurlardan biridir.
Sosyo-Kültürel Yapı
Amasra'nın sosyo-kültürel yapısı, Karadeniz'in balıkçı kültürü, tarihi mirası ve turizmle şekillenmiştir. Balıkçılık, ilçenin ekonomik ve sosyal hayatında merkezi bir rol oynar; balık restoranları ve yöresel lezzetler (özellikle Amasra salatası ve taze deniz ürünleri) sosyo-kültürel dokunun önemli bir parçasıdır.
Geleneksel el sanatları, özellikle ahşap oymacılığı ve telkâri, ilçede hala yaşatılmaktadır. Amasra'da düzenlenen festivaller, özellikle yaz aylarında turistleri ve yerel halkı bir araya getiren kültürel etkinliklerdir.
Ancak, modernleşme ve turizmin artan etkisi, geleneksel yaşam biçimlerini tehdit etmekte, genç nüfusun büyük şehirlere göçü kültürel erozyon riskini artırmaktadır.
Tarihi Yapılar
Amasra, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan tarihi dokusuyla dikkat çeker. Başlıca tarihi yapılar şunlardır:
Amasra Kalesi: Bizans döneminde inşa edilmiş, Cenevizliler tarafından güçlendirilmiş kale, ilçenin simgelerinden biridir. Kale, denizle çevrili konumuyla görsel bir şölen sunar.
Amasra Müzesi: Arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze, ilçenin tarihini yansıtan önemli bir merkezdir. Müzede, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma eserler ile mezar taşları bulunur.
Kemere Köprüsü: Küçük Liman ile Büyük Liman'ı bağlayan bu tarihi köprü, Bizans döneminden kalma olup, ilçenin sembolik yapılarından biridir.
Ceneviz Şatosu ve Surları: Cenevizliler döneminde inşa edilen bu yapılar, Amasra'nın ortaçağ mimarisini yansıtır.
Osmanlı döneminde inşa edilen Fatih Camii ve diğer tarihi yapılar, ilçenin çok kültürlü geçmişini gözler önüne serer.
Halkın Sorunları
Amasra halkı, turizm potansiyeline rağmen çeşitli sosyo-ekonomik ve çevresel sorunlarla karşı karşıyadır:
Ekonomik Sorunlar: Turizm, ilçenin ana gelir kaynağı olmasına rağmen, mevsimsel olması nedeniyle yerel halk için sürdürülebilir bir geçim kaynağı sağlamamaktadır. Balıkçılık gelirleri de azalan balık popülasyonu nedeniyle tehdit altındadır.
Altyapı Yetersizlikleri: Yoğun turist akınına rağmen, ilçede altyapı (yol, su, kanalizasyon) ve hizmetler (sağlık ve eğitim) yetersizdir. Özellikle yaz aylarında artan nüfus, altyapıyı zorlamaktadır.
Kültürel Mirasın Korunması: Tarihi yapıların korunması ve restorasyonu için yeterli fon ve uzmanlık eksikliği, kültürel mirasın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Ayrıca, turizm odaklı projeler bazen yerel kimliği gölgede bırakabilmektedir.
Çevresel Sorunlar: Amasra'da önerilen termik santral projeleri, halk arasında çevresel kirlilik ve doğal güzelliklerin tahribatı endişesi yaratmıştır. Yerel halk ve çevreciler, bu tür projelere karşı uzun süredir mücadele etmektedir.
Göç ve Nüfus Azalması: Genç nüfusun iş bulma umuduyla büyük şehirlere göç etmesi, ilçede yaşlı nüfus oranını artırmakta ve kültürel değerlerin aktarımını zorlaştırmaktadır.
Antik dönemde "Sesamos" adıyla bilinen Amasra, MÖ 12. yüzyılda Fenikeliler tarafından kurulmuş ve zamanla Hitit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı egemenlikleri altında önemli bir liman kenti olmuştur.
Osmanlı döneminde, Fatih Sultan Mehmet'in 1460 yılında Amasra'yı fethederken "Lala lala, çeşm-i cihan bu mu ola" dediği rivayet edilen Bakacak Tepesi'nden ilçeyi seyretmesi, Amasra'nın doğal ve stratejik güzelliğini vurgular. Bu tarihi miras, ilçenin kültürel kimliğini şekillendiren temel unsurlardan biridir.
Sosyo-Kültürel Yapı
Amasra'nın sosyo-kültürel yapısı, Karadeniz'in balıkçı kültürü, tarihi mirası ve turizmle şekillenmiştir. Balıkçılık, ilçenin ekonomik ve sosyal hayatında merkezi bir rol oynar; balık restoranları ve yöresel lezzetler (özellikle Amasra salatası ve taze deniz ürünleri) sosyo-kültürel dokunun önemli bir parçasıdır.
Geleneksel el sanatları, özellikle ahşap oymacılığı ve telkâri, ilçede hala yaşatılmaktadır. Amasra'da düzenlenen festivaller, özellikle yaz aylarında turistleri ve yerel halkı bir araya getiren kültürel etkinliklerdir.
Ancak, modernleşme ve turizmin artan etkisi, geleneksel yaşam biçimlerini tehdit etmekte, genç nüfusun büyük şehirlere göçü kültürel erozyon riskini artırmaktadır.
Tarihi Yapılar
Amasra, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan tarihi dokusuyla dikkat çeker. Başlıca tarihi yapılar şunlardır:
Amasra Kalesi: Bizans döneminde inşa edilmiş, Cenevizliler tarafından güçlendirilmiş kale, ilçenin simgelerinden biridir. Kale, denizle çevrili konumuyla görsel bir şölen sunar.
Amasra Müzesi: Arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze, ilçenin tarihini yansıtan önemli bir merkezdir. Müzede, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma eserler ile mezar taşları bulunur.
Kemere Köprüsü: Küçük Liman ile Büyük Liman'ı bağlayan bu tarihi köprü, Bizans döneminden kalma olup, ilçenin sembolik yapılarından biridir.
Ceneviz Şatosu ve Surları: Cenevizliler döneminde inşa edilen bu yapılar, Amasra'nın ortaçağ mimarisini yansıtır.
Osmanlı döneminde inşa edilen Fatih Camii ve diğer tarihi yapılar, ilçenin çok kültürlü geçmişini gözler önüne serer.
Halkın Sorunları
Amasra halkı, turizm potansiyeline rağmen çeşitli sosyo-ekonomik ve çevresel sorunlarla karşı karşıyadır:
Ekonomik Sorunlar: Turizm, ilçenin ana gelir kaynağı olmasına rağmen, mevsimsel olması nedeniyle yerel halk için sürdürülebilir bir geçim kaynağı sağlamamaktadır. Balıkçılık gelirleri de azalan balık popülasyonu nedeniyle tehdit altındadır.
Altyapı Yetersizlikleri: Yoğun turist akınına rağmen, ilçede altyapı (yol, su, kanalizasyon) ve hizmetler (sağlık ve eğitim) yetersizdir. Özellikle yaz aylarında artan nüfus, altyapıyı zorlamaktadır.
Kültürel Mirasın Korunması: Tarihi yapıların korunması ve restorasyonu için yeterli fon ve uzmanlık eksikliği, kültürel mirasın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Ayrıca, turizm odaklı projeler bazen yerel kimliği gölgede bırakabilmektedir.
Çevresel Sorunlar: Amasra'da önerilen termik santral projeleri, halk arasında çevresel kirlilik ve doğal güzelliklerin tahribatı endişesi yaratmıştır. Yerel halk ve çevreciler, bu tür projelere karşı uzun süredir mücadele etmektedir.
Göç ve Nüfus Azalması: Genç nüfusun iş bulma umuduyla büyük şehirlere göç etmesi, ilçede yaşlı nüfus oranını artırmakta ve kültürel değerlerin aktarımını zorlaştırmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.