'Ammar'ı zalim bir topluluk öldürecek'
Muaviye'nin çapulcuları 'Ammar'ı ben öldürdüm' diye övünüyorlardı. Halbuki Allah Resûlü onun hakkında şöyle buyurdu: "Ammar'ı azgın, zalim bir topluluk öldürecek. O, onları cennete çağıracak, onlarsa onu cehenneme çağıracak"
16.01.2016 00:00:00
İbn-i Cevn Sıffin'de kestikleri Hz. Ammar'ın mübarek başını alıp Muaviye'ye koştu, Ebu'l-Gaadiye de peşinden seğirtti. Her ikisi de "Ammar'ı ben öldürdüm" diyordu. Amr oradaydı, "Son söylediği söz neydi" diye sordu. İbn-i Cevn, "Bugün sevgililerime, Hz. Muhammed'e ve O'na uyanlara kavuşacağım, diyordu" dedi. Amr, "Doğru söylemiş, sen de onu ben öldürdüm diyorsun ya, sözün doğru. Fakat bil ki Rabbinin gazabına uğradın" dedi.
Tabiinden Cuveyn el-Urani oğlu Habbe demiştir ki: Sahabeden olup Hz. Peygamber tarafından kendisine münafıklar ve kendisinden sonra kopacak fitneler haber verilmiş bulunan Hz. Huzeyfe'den fitneyi sormuştum. "İçinde Sumeyyeoğlu'nun bulunduğu fitneden sakınınız; çünkü ben, Allah ona ve soyuna rahmet etsin, esenlikler versin, Resûlullah'tan duydum; dedi ki: 'Ammar'ı azgın ve zalim bir topluluk öldürecek, dünyadan son rızkı da suyla karışık süt olacak.'
Ammar'ı şehid edildiği gün gördüm, 'Bana son rızkımı getirin' dedi. Kendisine sulu süt verildi. Sütün bulunduğu kap, kenarında çepeçevre kırmızı boyadan bir çizgi bulunan geniş bir kaptı. Sütü içti, 'Bugün
sevgililerime, Hz. Muhammed'e ve O'na uyanlara kavuşacağım' dedi. Huzeyfe kıl kadar bile hata etmedi." (el-Kamil, Mısır, 1290, 3, s.133).
Buhari, bu hadisi Ebu Said el-Hudri'den şu suretle tahric eder:
"Bir gün konuşulurken söz mescidin yapılmasına geldi. Ebu-Said dedi ki:
Biz birer kerpiç taşıyorduk. Ammar ikişer ikişer taşımaktaydı. Resûlullah, onun yüzündeki toprağı arıttı, 'Yazık Ammar'a, onu azgın, zalim bir topluluk öldürecek. O, onları cennete çağıracak, onlarsa onu cehenneme çağıracak' dedi. Ammar, 'Fitnelerden Allah'a sığınırım' derdi." (el-Tecrid'us-Sarih li Ahadis'il-Cami'is-Sahih, Mısır, 1323, 1, s.44).
Birçok kişi Hz. Ammar'ı "ben öldürdüm" diyor, Muaviye'yle Amr'ın huzurunda çekişiyordu. Nihayet Ebu'l-Gaadiye ile İbn-i Cevn'in öldürdüğü anlaşılınca Amr, "Müjde olsun, ikiniz de cehennemliksiniz" dedi. Adamlar gidince Muaviye, "Adamlar bizim için canlarını feda ediyorlar, ne diye bu lafı edersin" deyince, Amr, "Vallahi öğledir, sen de bunu bilirsin, keşke bundan yirmi yıl önce ölseydim de bu hali görmeseydim" dedi.
Amr'ın oğlu Abdullah da bu adamlara, "Defolun, Resûlullah'ın, 'Kureyş boyu ne ister Ammar'dan, onunla ne alacakları verecekleri var? Ammar onları cennete çağırır; onlarsa onu cehenneme; onu öldüren de, elbisesini alan da cehennemliktir' dediğini duydum" demiştir.
Muaviye'yse, "Onu biz öldürmedik ki; onu bu savaşa getiren öldürdü" diye hadisi tevile kalkıştı.
Hz. Ammar, Habeş iline hicret etmiş, iki kabileye namaz kıldırmış, Bedir savaşında bulunmuş sahabedendir. Bütün savaşlarda bulunmuş, Uhud savaşındaki sebat ve gayreti yüzünden Hz. Peygamber, "Cehennem Ammar'a haramdır" buyurmuştur.
Velid oğlu Halid, "Ammar'a buğzeden Allah'a buğzeder" hadisini, Enes, "Cennet Ali'ye, Ammar'a, Selman'a iştiyak çeker" hadisini rivayet etmiştir.
Hz. Ali, Hz. Ammar'ın bir gün huzura girmek için izin istediğini, Hz. Peygamber'in, "Merhaba ey tertemiz arınmış kişi" diye O'na izin verdiğini söyler.
Hz. Aişe, Hz. Muhammed'in (s.a.a.), "Ammar, iki iş arasında kalsa, hayırlısını seçer" dediğini rivayet etmiştir.
Onun hakkında Ehl-i Beyt yoluyla gelen hadisler de çoktur ve Hz. Selman, Hz. Mikdad ve Hz. Ebu Zerr'le beraber Hz. Ammar, dört direk anlamında "Evtad-ı Erbaa, Erkan-ı Erbaa" diye anılagelmişlerdir.
Hz. Ammar, şehadetinde doksan yahut doksan üç yaşındaydı. Hz. Ali, namazını kılmış, yıkamadan kanlı elbisesiyle bizzat defnetmiştir. (Usd'ül-Ğabe; Mısır, 1286, 4, 43-47; el-İstiab, 2, 434-436).
Tabiinden Cuveyn el-Urani oğlu Habbe demiştir ki: Sahabeden olup Hz. Peygamber tarafından kendisine münafıklar ve kendisinden sonra kopacak fitneler haber verilmiş bulunan Hz. Huzeyfe'den fitneyi sormuştum. "İçinde Sumeyyeoğlu'nun bulunduğu fitneden sakınınız; çünkü ben, Allah ona ve soyuna rahmet etsin, esenlikler versin, Resûlullah'tan duydum; dedi ki: 'Ammar'ı azgın ve zalim bir topluluk öldürecek, dünyadan son rızkı da suyla karışık süt olacak.'
Ammar'ı şehid edildiği gün gördüm, 'Bana son rızkımı getirin' dedi. Kendisine sulu süt verildi. Sütün bulunduğu kap, kenarında çepeçevre kırmızı boyadan bir çizgi bulunan geniş bir kaptı. Sütü içti, 'Bugün
sevgililerime, Hz. Muhammed'e ve O'na uyanlara kavuşacağım' dedi. Huzeyfe kıl kadar bile hata etmedi." (el-Kamil, Mısır, 1290, 3, s.133).
Buhari, bu hadisi Ebu Said el-Hudri'den şu suretle tahric eder:
"Bir gün konuşulurken söz mescidin yapılmasına geldi. Ebu-Said dedi ki:
Biz birer kerpiç taşıyorduk. Ammar ikişer ikişer taşımaktaydı. Resûlullah, onun yüzündeki toprağı arıttı, 'Yazık Ammar'a, onu azgın, zalim bir topluluk öldürecek. O, onları cennete çağıracak, onlarsa onu cehenneme çağıracak' dedi. Ammar, 'Fitnelerden Allah'a sığınırım' derdi." (el-Tecrid'us-Sarih li Ahadis'il-Cami'is-Sahih, Mısır, 1323, 1, s.44).
Birçok kişi Hz. Ammar'ı "ben öldürdüm" diyor, Muaviye'yle Amr'ın huzurunda çekişiyordu. Nihayet Ebu'l-Gaadiye ile İbn-i Cevn'in öldürdüğü anlaşılınca Amr, "Müjde olsun, ikiniz de cehennemliksiniz" dedi. Adamlar gidince Muaviye, "Adamlar bizim için canlarını feda ediyorlar, ne diye bu lafı edersin" deyince, Amr, "Vallahi öğledir, sen de bunu bilirsin, keşke bundan yirmi yıl önce ölseydim de bu hali görmeseydim" dedi.
Amr'ın oğlu Abdullah da bu adamlara, "Defolun, Resûlullah'ın, 'Kureyş boyu ne ister Ammar'dan, onunla ne alacakları verecekleri var? Ammar onları cennete çağırır; onlarsa onu cehenneme; onu öldüren de, elbisesini alan da cehennemliktir' dediğini duydum" demiştir.
Muaviye'yse, "Onu biz öldürmedik ki; onu bu savaşa getiren öldürdü" diye hadisi tevile kalkıştı.
Hz. Ammar, Habeş iline hicret etmiş, iki kabileye namaz kıldırmış, Bedir savaşında bulunmuş sahabedendir. Bütün savaşlarda bulunmuş, Uhud savaşındaki sebat ve gayreti yüzünden Hz. Peygamber, "Cehennem Ammar'a haramdır" buyurmuştur.
Velid oğlu Halid, "Ammar'a buğzeden Allah'a buğzeder" hadisini, Enes, "Cennet Ali'ye, Ammar'a, Selman'a iştiyak çeker" hadisini rivayet etmiştir.
Hz. Ali, Hz. Ammar'ın bir gün huzura girmek için izin istediğini, Hz. Peygamber'in, "Merhaba ey tertemiz arınmış kişi" diye O'na izin verdiğini söyler.
Hz. Aişe, Hz. Muhammed'in (s.a.a.), "Ammar, iki iş arasında kalsa, hayırlısını seçer" dediğini rivayet etmiştir.
Onun hakkında Ehl-i Beyt yoluyla gelen hadisler de çoktur ve Hz. Selman, Hz. Mikdad ve Hz. Ebu Zerr'le beraber Hz. Ammar, dört direk anlamında "Evtad-ı Erbaa, Erkan-ı Erbaa" diye anılagelmişlerdir.
Hz. Ammar, şehadetinde doksan yahut doksan üç yaşındaydı. Hz. Ali, namazını kılmış, yıkamadan kanlı elbisesiyle bizzat defnetmiştir. (Usd'ül-Ğabe; Mısır, 1286, 4, 43-47; el-İstiab, 2, 434-436).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.