‘Andımız’ için kim, ne dedi?
Danıştay'ın Öğrenci Andını yasaklayan kararı siyasi gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Siyasi partilerden konuyla ilgili dikkat çekici açıklamalar geldi. Hükümetten ise net bir açıklama henüz yapılmadı
16.03.2021 22:16:00





Danıştay'ın Öğrenci Andını yasaklayan kararı siyasi gündemin ilk sıralarında yer alıyor. Danıştay'ın verdiği kararı değerlendiren BTP Lideri, "Neymiş, sen ne Mutlu Türküm dersen diğeri de başka bir şey dermiş. Peki biz şunu bilmiyor muyuz, andımız ideolojisiyle yetişen insanların bu ülkeye ne kadar faydalı işler yaptığını, ne kadar vatanperver olduğunu, vatanı için her şeyini feda edebilir mottosuyla bir hareket kabiliyeti ortaya koyduğunu biz tecrübe ettik" ifadelerini kullandı.
Türklük nedir?
"Oradaki Türk kimliği neydi, biz bunu hiç irdeledik mi?" sorusunu soran Hüseyin Baş şöyle devam etti; "Biz Türklüğü aldık paçavra gibi insanların ayaklarının altına serdik, bunu Türkiye'de yaşayan siyasilerin bir kısmı yaptı. Halbuki babam Prof. Dr. Haydar Baş şunu her zaman anlatırdı. Nedir Türklük? Türklük Atatürk'ün de anlatımıyla bir üst kimlikti, bir inanç birliğiydi, bir kıble birliğiydi, bir görüş birliğiydi, bir zihniyet birliğiydi.
Bu birlik bizi Hacı Bektaş mayasıyla bir arada tutan yegane unsurdur. Peki siz bunu aldınız, ne hale getirdiniz. Bugün ABD'de yapılan anketlerde vatandaşın yüzde 80'i ülkenin bölünme aşamasına gittiğini söylüyor. Biz Türkiye'yi bu aşamaya itmedik mi? Nasıl oldu bu? Biz bu kimliğin ruhunu, mantığını, zihniyetini kendi içimizde hazmetmeyi başarabilseydik bunları yaşamayacaktık."
"Andımız geri gelmeli"

"Eğitim burada çok önemli. Biz gençlerimize Türk kimliğinin ne anlama geldiğini anlatmalıyız" ifadelerini kullanan Hüseyin Baş, açıklamalarında şunları söyledi: "Bu millet Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle asakirullah unvanını almış bir millet. Türküm diyen herkes bu unvanı almış şerefli bir vatandaş olarak yaşarken biz bundan uzaklaşmaya çalıştık.
Halbuki bu kimlik bizi bir arada tutan kimlik. O yüzden andımız hususu şu günlerde yeniden gündemde. Kaldırılması zaten gereksiz bir hareketti. O yüzden bunu tartışmanın bir anlamı yok, bir an önce, derhal andımızı, Atamıza sözümüzü her sabah her sabah tazelememizde çok büyük fayda var. Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli...' İşte o ezanlar, o şehadetler ile hergün biz bunu duya duya o içsellikle birlikte kendi kodlarımıza aşinalığımız tazeliyoruz. İşte Atamıza olan sevgimizi ve O'nun ilkelerine olan bağlılığımızı da her gün kendimize hatırlatırsak çok güzel nesiller yetiştireceğimize inanıyorum."
MHP Lideri Devlet Bahçeli

Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun Türk'üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır.
Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır.
Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP'li bölücülerin fezlekelerinin TBMM'ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir." Dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'andımız' üzerinden Hükümete yüklenirken, Devlet Bahçeli'ye de hedef gösterdi
Danıştay bir karar verdi ortalık karıştı. 2013 yılında Erdoğan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu. Onların şartı andımızın kaldırılmasıydı. Onun üzerine Türk Eğitim Sen dava açıp yönetmelikte yapılan değişikliğin iptalini istedi. Danıştay karar verdi yapılan değişikliği iptal etti. Andımızın okunması gerekiyor dedi.
Hangi cümlesinden rahatsızsın?
İki yıl geçti Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karar aldı. Andımızın okunması Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından "Yasaklanmalıdır" dedi. Karar verildi. Sayın Erdoğan, andımızın hangi cümlesinden rahatsız, çıksın açıklasın!
Andımızı kim kaldırdı?
Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı değil de, Danıştay'ı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır. Danıştay'a hakim atayan Erdoğan'dır, bir partinin genel başkanı. Oradaki kumpası ayarlayan kim, Erdoğan.
Sen kalkmışsın, Erdoğan'ı değil Danıştay'ı suçluyorsun. Muhatap alacaksan, Erdoğan'ı alacaksın. Eğer andımızın okunmasını tekrardan istiyorsan, bizim gibi, yapacağın çok basit bir şey var. Erdoğan'a açarsın bir telefon, dersin ki: Kardeşim bu ant okunmadan bir daha biz bir araya gelemeyiz. Ben ülkemi seviyorum, bayrağım seviyorum. Andımızın okunmasını istiyorum.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Milletimizin yararına herhangi bir siyaset üretme kabiliyetine sahip olmayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını ibretle takip ediyoruz. Kendisine biçtiği yegane misyonun Cumhur İttifakı içerisinde çatlak aramak olduğunu görüyoruz. Oysa çatlak, Kılıçdaroğlu'nun kendi ittifakındadır. Kılıçdaroğlu'nun sahiplendiği ittifakın siyasi tutkalı yok' dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösterdi. Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Milletimizin yararına herhangi bir siyaset üretme kabiliyetine sahip olmayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını ibretle takip ediyoruz. Kendisine biçtiği yegane misyonun Cumhur İttifakı içerisinde çatlak aramak olduğunu görüyoruz.
Oysa çatlak, Kılıçdaroğlu'nun kendi ittifakındadır. Kılıçdaroğlu'nun sahiplendiği ittifakın 'siyasi tutkalı' yok. Bu yüzden kendi çatlaklarını kapatmak için Cumhur İttifakı'na saldırıyor. Cumhur İttifakı dimdik yol yürümeye devam ediyor.
Kılıçdaroğlu ve bileşenlerine verdiğimiz en net cevap, dimdik yol yürümeye devam etmektir. Cumhur İttifakı kendini çok net ifade eden, ilkeleri açık ve ortaya çıkışı milletimizin iradesine dayanan bir ittifaktır. Kılıçdaroğlu sahiplendiği ittifakın neye dayandığını ve nasıl yürüdüğünü kamuoyuna açıklamaya gayret etmelidir.
Çatlaklar ve sisli söylemler kendilerindedir. Kılıçdaroğlu, kendi ittifakı içerisinde Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alanlara karşı niye susuyor' Cumhuriyetimizi ve demokrasimizin değerlerini tehdit edenlere niye ses çıkarmıyor. Atatürk'e saygısızlık edenlere neden tek kelime etmiyor' Cumhur İttifakı, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında ilkeli bir mücadeleyi omuz omuza yürüten en güçlü harekettir.
Bu mücadelede dış rakiplerimizden çok içerde muhalefet siyaseti yerine husumet siyaseti peşinde koşanlara vakit ayırmak zorunda kalıyoruz maalesef" ifadelerini kullandı.
Türklük nedir?
"Oradaki Türk kimliği neydi, biz bunu hiç irdeledik mi?" sorusunu soran Hüseyin Baş şöyle devam etti; "Biz Türklüğü aldık paçavra gibi insanların ayaklarının altına serdik, bunu Türkiye'de yaşayan siyasilerin bir kısmı yaptı. Halbuki babam Prof. Dr. Haydar Baş şunu her zaman anlatırdı. Nedir Türklük? Türklük Atatürk'ün de anlatımıyla bir üst kimlikti, bir inanç birliğiydi, bir kıble birliğiydi, bir görüş birliğiydi, bir zihniyet birliğiydi.
Bu birlik bizi Hacı Bektaş mayasıyla bir arada tutan yegane unsurdur. Peki siz bunu aldınız, ne hale getirdiniz. Bugün ABD'de yapılan anketlerde vatandaşın yüzde 80'i ülkenin bölünme aşamasına gittiğini söylüyor. Biz Türkiye'yi bu aşamaya itmedik mi? Nasıl oldu bu? Biz bu kimliğin ruhunu, mantığını, zihniyetini kendi içimizde hazmetmeyi başarabilseydik bunları yaşamayacaktık."
"Andımız geri gelmeli"

"Eğitim burada çok önemli. Biz gençlerimize Türk kimliğinin ne anlama geldiğini anlatmalıyız" ifadelerini kullanan Hüseyin Baş, açıklamalarında şunları söyledi: "Bu millet Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle asakirullah unvanını almış bir millet. Türküm diyen herkes bu unvanı almış şerefli bir vatandaş olarak yaşarken biz bundan uzaklaşmaya çalıştık.
Halbuki bu kimlik bizi bir arada tutan kimlik. O yüzden andımız hususu şu günlerde yeniden gündemde. Kaldırılması zaten gereksiz bir hareketti. O yüzden bunu tartışmanın bir anlamı yok, bir an önce, derhal andımızı, Atamıza sözümüzü her sabah her sabah tazelememizde çok büyük fayda var. Mehmet Akif Ersoy'un da dediği gibi, 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli...' İşte o ezanlar, o şehadetler ile hergün biz bunu duya duya o içsellikle birlikte kendi kodlarımıza aşinalığımız tazeliyoruz. İşte Atamıza olan sevgimizi ve O'nun ilkelerine olan bağlılığımızı da her gün kendimize hatırlatırsak çok güzel nesiller yetiştireceğimize inanıyorum."
MHP Lideri Devlet Bahçeli

Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun Türk'üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır.
Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır.
Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP'li bölücülerin fezlekelerinin TBMM'ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir." Dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'andımız' üzerinden Hükümete yüklenirken, Devlet Bahçeli'ye de hedef gösterdi
Danıştay bir karar verdi ortalık karıştı. 2013 yılında Erdoğan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu. Onların şartı andımızın kaldırılmasıydı. Onun üzerine Türk Eğitim Sen dava açıp yönetmelikte yapılan değişikliğin iptalini istedi. Danıştay karar verdi yapılan değişikliği iptal etti. Andımızın okunması gerekiyor dedi.
Hangi cümlesinden rahatsızsın?
İki yıl geçti Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karar aldı. Andımızın okunması Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından "Yasaklanmalıdır" dedi. Karar verildi. Sayın Erdoğan, andımızın hangi cümlesinden rahatsız, çıksın açıklasın!
Andımızı kim kaldırdı?
Cumhur İttifakı kaldırdı. Eğer Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı değil de, Danıştay'ı muhatap alıyorsa, muhatap aldığı yer yanlıştır. Danıştay'a hakim atayan Erdoğan'dır, bir partinin genel başkanı. Oradaki kumpası ayarlayan kim, Erdoğan.
Sen kalkmışsın, Erdoğan'ı değil Danıştay'ı suçluyorsun. Muhatap alacaksan, Erdoğan'ı alacaksın. Eğer andımızın okunmasını tekrardan istiyorsan, bizim gibi, yapacağın çok basit bir şey var. Erdoğan'a açarsın bir telefon, dersin ki: Kardeşim bu ant okunmadan bir daha biz bir araya gelemeyiz. Ben ülkemi seviyorum, bayrağım seviyorum. Andımızın okunmasını istiyorum.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 'Milletimizin yararına herhangi bir siyaset üretme kabiliyetine sahip olmayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını ibretle takip ediyoruz. Kendisine biçtiği yegane misyonun Cumhur İttifakı içerisinde çatlak aramak olduğunu görüyoruz. Oysa çatlak, Kılıçdaroğlu'nun kendi ittifakındadır. Kılıçdaroğlu'nun sahiplendiği ittifakın siyasi tutkalı yok' dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösterdi. Çelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Milletimizin yararına herhangi bir siyaset üretme kabiliyetine sahip olmayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını ibretle takip ediyoruz. Kendisine biçtiği yegane misyonun Cumhur İttifakı içerisinde çatlak aramak olduğunu görüyoruz.
Oysa çatlak, Kılıçdaroğlu'nun kendi ittifakındadır. Kılıçdaroğlu'nun sahiplendiği ittifakın 'siyasi tutkalı' yok. Bu yüzden kendi çatlaklarını kapatmak için Cumhur İttifakı'na saldırıyor. Cumhur İttifakı dimdik yol yürümeye devam ediyor.
Kılıçdaroğlu ve bileşenlerine verdiğimiz en net cevap, dimdik yol yürümeye devam etmektir. Cumhur İttifakı kendini çok net ifade eden, ilkeleri açık ve ortaya çıkışı milletimizin iradesine dayanan bir ittifaktır. Kılıçdaroğlu sahiplendiği ittifakın neye dayandığını ve nasıl yürüdüğünü kamuoyuna açıklamaya gayret etmelidir.
Çatlaklar ve sisli söylemler kendilerindedir. Kılıçdaroğlu, kendi ittifakı içerisinde Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alanlara karşı niye susuyor' Cumhuriyetimizi ve demokrasimizin değerlerini tehdit edenlere niye ses çıkarmıyor. Atatürk'e saygısızlık edenlere neden tek kelime etmiyor' Cumhur İttifakı, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında ilkeli bir mücadeleyi omuz omuza yürüten en güçlü harekettir.
Bu mücadelede dış rakiplerimizden çok içerde muhalefet siyaseti yerine husumet siyaseti peşinde koşanlara vakit ayırmak zorunda kalıyoruz maalesef" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.