Anoreksiya nedir?
Anoreksiya tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme yol açabilir. Kalp ritmi bozuklukları, kemik erimesi (osteoporoz), organ yetmezlikleri gibi komplikasyonlara neden olabilir.
21.06.2025 13:52:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Anoreksiya, yalnızca bir yeme bozukluğu değil; bedenle, zihinle ve toplumun dayattığı güzellik algısıyla verilen sessiz bir savaştır. Tıbbi adıyla Anoreksiya Nervoza, kişinin kilo alma korkusuyla yemek yemeyi reddetmesi ya da ciddi şekilde kısıtlamasıyla karakterize edilen psikolojik kökenli bir rahatsızlıktır. Ancak bu tanım, anoreksiyanın karmaşık doğasını tam olarak yansıtmaz.
Bu hastalık çoğu zaman dışarıdan bakıldığında fark edilmez. Çünkü anoreksiyaya sahip kişiler, zayıf olmalarına rağmen kendilerini aynada kilolu görürler. Beden algısı bozulmuştur ve zihin, gerçekliği filtrelemeye başlar. "Yemem gerek" düşüncesi, "Yeterince zayıf değilim" saplantısına dönüşür. Bu saplantı, bireyin sağlığını, ilişkilerini ve hayat kalitesini yavaş yavaş tüketir.
Anoreksiya genellikle genç yaşlarda başlar. Özellikle ergenlik döneminde, dış görünüşe dair toplumsal baskıların artması, sosyal medyada idealize edilen beden imajları ve çevresel eleştiriler, bu bozukluğun gelişimini tetikleyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, anoreksiya sadece genç kızları etkilemez; erkeklerde ve farklı yaş gruplarında da görülebilir.
Hastalığın fiziksel belirtileri arasında aşırı kilo kaybı, sürekli üşüme, halsizlik, saç dökülmesi ve adet düzensizlikleri bulunur. Psikolojik olarak ise yoğun bir suçluluk duygusu, kontrol kaygısı, özgüven eksikliği ve sosyal çekilme öne çıkar.
Anoreksiya çoğu zaman "zayıflama isteği" gibi görünse de, temelinde çok daha derin bir duygusal boşluk ve özdenetim ihtiyacı yatmaktadır. Bu nedenle tedavisi yalnızca kilo aldırmakla sınırlı değildir. Psikoterapi, beslenme danışmanlığı ve tıbbi destek, tedavi sürecinin vazgeçilmez parçalarıdır. İyileşme mümkündür, ancak zaman ve sabır ister.
Anoreksiya, sessizce ilerleyen bir hastalık olabilir. Bu yüzden farkındalık hayati önem taşır. Çevremizdeki birinin yeme alışkanlıklarında ya da beden algısında gözlemlediğimiz değişiklikler, erken müdahale için önemli işaretler olabilir.
Sonuç olarak, anoreksiya sadece bedenin değil, ruhun da inceldiği bir hastalıktır. Gerçek iyileşme, yalnızca kilo almakla değil; kendini olduğu haliyle sevmeyi yeniden öğrenmekle başlar.
Bu hastalık çoğu zaman dışarıdan bakıldığında fark edilmez. Çünkü anoreksiyaya sahip kişiler, zayıf olmalarına rağmen kendilerini aynada kilolu görürler. Beden algısı bozulmuştur ve zihin, gerçekliği filtrelemeye başlar. "Yemem gerek" düşüncesi, "Yeterince zayıf değilim" saplantısına dönüşür. Bu saplantı, bireyin sağlığını, ilişkilerini ve hayat kalitesini yavaş yavaş tüketir.
Anoreksiya genellikle genç yaşlarda başlar. Özellikle ergenlik döneminde, dış görünüşe dair toplumsal baskıların artması, sosyal medyada idealize edilen beden imajları ve çevresel eleştiriler, bu bozukluğun gelişimini tetikleyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, anoreksiya sadece genç kızları etkilemez; erkeklerde ve farklı yaş gruplarında da görülebilir.
Hastalığın fiziksel belirtileri arasında aşırı kilo kaybı, sürekli üşüme, halsizlik, saç dökülmesi ve adet düzensizlikleri bulunur. Psikolojik olarak ise yoğun bir suçluluk duygusu, kontrol kaygısı, özgüven eksikliği ve sosyal çekilme öne çıkar.
Anoreksiya çoğu zaman "zayıflama isteği" gibi görünse de, temelinde çok daha derin bir duygusal boşluk ve özdenetim ihtiyacı yatmaktadır. Bu nedenle tedavisi yalnızca kilo aldırmakla sınırlı değildir. Psikoterapi, beslenme danışmanlığı ve tıbbi destek, tedavi sürecinin vazgeçilmez parçalarıdır. İyileşme mümkündür, ancak zaman ve sabır ister.
Anoreksiya, sessizce ilerleyen bir hastalık olabilir. Bu yüzden farkındalık hayati önem taşır. Çevremizdeki birinin yeme alışkanlıklarında ya da beden algısında gözlemlediğimiz değişiklikler, erken müdahale için önemli işaretler olabilir.
Sonuç olarak, anoreksiya sadece bedenin değil, ruhun da inceldiği bir hastalıktır. Gerçek iyileşme, yalnızca kilo almakla değil; kendini olduğu haliyle sevmeyi yeniden öğrenmekle başlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.