Sabık Filistin başbakanı Mahmut Abbas'ın istifasıyla İsrail'de önemli bir şok yaşandı. İsrail Filistin topraklarındaki işgalini Mahmut Abbas marifetiyle daha kolay devam ettirebileceğini düşünmüştü. Çünkü Abbas İsrail'in işine gelecek şekilde pasif bir siyaset izliyordu. Hem ABD hem de İsrail Abbas'tan memnundu anlayacağınız. ABD başkanı Bush nezaretinde yapılan görüşmelere İsrail tarafı ve Mahmud Abbas katılmış ve Abbas İsrail tarafına önemli tavizler vermişti. Filistin'deki sivil ve askeri örgütler Abbas'ın bu tavizkar politakısından ve İsrail lehine olan pasifliğinden hoşnut değildi. Nitekim bu hoşnutsuzluk her platformda dile getiriliyordu.
Nihayet Mahmud Abbas kendisine yapılan bu baskılara daha fazla dayanamadı ve Filistin mücadelesinde Filistin tarafına daha fazla yük olmayarak istifa etti. Abbas'ın istifası en çok İsrail ve ABD'yi üzmüş olmalı ki, İsrail tepkisini ve hoşnutsuzluğunu hemen dile getirdi. Ve katliamlarına daha da hız verdi.
İşin özeti İsrail Arafat'tan biran evvel kurtulmak istiyor. Abbas'ın başbakanlığı da İsrail için önemli bir fırsattı. Bu şekilde Arafat izole edilecek, devreden çıkartılacaktı. Ama olmadı, Arafat değil de Abbas devreden çıktı. İsrail de hemen Arafat'a sürgün kararı aldı ve bununla ilgili tatbikatlarını yapmaya başladı. Ama hem dünya kamuoyu hem de Filistin halkı buna büyük tepki gösterdi. İsrail bu tepkileri hiçe sayarak bu sürgün formülünü kolay kolay gerçekleştiremez ama, kafalarının önemli bir kısmını bu formül işgal etmeye devam edecektir. Fırsatını bulduğu zaman bunu yapmaktan çekinmeyecektir İsrail.
Arafat'ın sürgüne gönderilmesine tepki gösterenler arasında birisi vardı ki, onun bu tepkisi gerçekten çok anlamlıydı: KKTC lideri Rauf Denktaş.
Evet Denktaş da Arafat'ın sürgüne gönderilmesi kararına şiddetle karşı çıkanlar arasındaydı.
Denktaş, Arafat'ı dışlamanın yapay barış anlamına geleceğini ve Filistin halkının 40 yıla yakın bağımsızlığı için uğraştığını ifade ederek "Büyük bir mücadele verilmektedir. Arafat bu mücadelenin simgesi olmuştur" diyerek, "onu ortadan kaldırarak karşı tarafın istediği liderlerle meseleyi halletme isteğinin'' yanlış olduğunu dile getirdi.
Denktaş'ın bu çıkışını anlamlı kılan, kendisinin de Arafat'la aynı kaderi paylaşıyor olması. Nasıl Filistin mücadelesinin simgeleşmiş ismi Arafat'sa, Kıbrıs mücadelesinin simge ismi de Denktaş'tır. Ve nasıl bugün Filistin sorununda Arafat devreden çıkarılarak, İsrail lehine bir çözüm bulma arayışları varsa, Kıbrıs sorununda da Denkatş aradan çıkarılarak, Rum kesimi lehine bir çözüm arayışı var. Arafat'ı Mahmud Abbas'ı kullanarak devreden çıkarmak için yoğun lobi faaliyeti yapan İsrail'e karşın, Denktaş'ı devreden çıkarmak için KKTC'deki muhalefet partilerini rüşvetle, AB hayaliyle kandırıp kullanan bir Rum kesimi mevcut. Kim ne derse desin, Filistin'deki haklı mücadeleyle Kıbrıs'taki mücadele birbirine çok benziyor. Arafat'la Denktaş da aynı yolun yolcuları. Her ikisinin de hataları olmuştur ama bağımsızlık mücadelelerine söylenecek söz yok. Her ikisi de ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerinde simgeleşmişlerdir.
O yüzden Filistin lideri Arafat'ın halinden en iyi KKTC lideri Denktaş anlar.
Nihayet Mahmud Abbas kendisine yapılan bu baskılara daha fazla dayanamadı ve Filistin mücadelesinde Filistin tarafına daha fazla yük olmayarak istifa etti. Abbas'ın istifası en çok İsrail ve ABD'yi üzmüş olmalı ki, İsrail tepkisini ve hoşnutsuzluğunu hemen dile getirdi. Ve katliamlarına daha da hız verdi.
İşin özeti İsrail Arafat'tan biran evvel kurtulmak istiyor. Abbas'ın başbakanlığı da İsrail için önemli bir fırsattı. Bu şekilde Arafat izole edilecek, devreden çıkartılacaktı. Ama olmadı, Arafat değil de Abbas devreden çıktı. İsrail de hemen Arafat'a sürgün kararı aldı ve bununla ilgili tatbikatlarını yapmaya başladı. Ama hem dünya kamuoyu hem de Filistin halkı buna büyük tepki gösterdi. İsrail bu tepkileri hiçe sayarak bu sürgün formülünü kolay kolay gerçekleştiremez ama, kafalarının önemli bir kısmını bu formül işgal etmeye devam edecektir. Fırsatını bulduğu zaman bunu yapmaktan çekinmeyecektir İsrail.
Arafat'ın sürgüne gönderilmesine tepki gösterenler arasında birisi vardı ki, onun bu tepkisi gerçekten çok anlamlıydı: KKTC lideri Rauf Denktaş.
Evet Denktaş da Arafat'ın sürgüne gönderilmesi kararına şiddetle karşı çıkanlar arasındaydı.
Denktaş, Arafat'ı dışlamanın yapay barış anlamına geleceğini ve Filistin halkının 40 yıla yakın bağımsızlığı için uğraştığını ifade ederek "Büyük bir mücadele verilmektedir. Arafat bu mücadelenin simgesi olmuştur" diyerek, "onu ortadan kaldırarak karşı tarafın istediği liderlerle meseleyi halletme isteğinin'' yanlış olduğunu dile getirdi.
Denktaş'ın bu çıkışını anlamlı kılan, kendisinin de Arafat'la aynı kaderi paylaşıyor olması. Nasıl Filistin mücadelesinin simgeleşmiş ismi Arafat'sa, Kıbrıs mücadelesinin simge ismi de Denktaş'tır. Ve nasıl bugün Filistin sorununda Arafat devreden çıkarılarak, İsrail lehine bir çözüm bulma arayışları varsa, Kıbrıs sorununda da Denkatş aradan çıkarılarak, Rum kesimi lehine bir çözüm arayışı var. Arafat'ı Mahmud Abbas'ı kullanarak devreden çıkarmak için yoğun lobi faaliyeti yapan İsrail'e karşın, Denktaş'ı devreden çıkarmak için KKTC'deki muhalefet partilerini rüşvetle, AB hayaliyle kandırıp kullanan bir Rum kesimi mevcut. Kim ne derse desin, Filistin'deki haklı mücadeleyle Kıbrıs'taki mücadele birbirine çok benziyor. Arafat'la Denktaş da aynı yolun yolcuları. Her ikisinin de hataları olmuştur ama bağımsızlık mücadelelerine söylenecek söz yok. Her ikisi de ülkelerinin bağımsızlık mücadelelerinde simgeleşmişlerdir.
O yüzden Filistin lideri Arafat'ın halinden en iyi KKTC lideri Denktaş anlar.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012