logo
29 MART 2024

ARAŞTIRMA - Salgın çığırından çıkıyor

 
 
Koronavirüs salgınında acı gerçekleri resmi istatistikler ve sahadan aldığımız ilave detaylar söylüyor. Verilere göre Eylül ayında vakaların yanı sıra ölümlerde de ciddi artışlar yaşanıyor. Eylül ayı Nisan'ın ardından salgının en tehlikeli olduğu ay olarak kayıtlara geçiyor. Salgının çığrından çıkmaması için acil tedbirler şart.
15.09.2020 19:30:00
ARAŞTIRMA -  Salgın çığırından çıkıyor
ARAŞTIRMA -  Salgın çığırından çıkıyor
 
 
RECEP BAHAR / ARAŞTIRMA HABER
 
Koronavirüs salgını önümüzdeki aylarda Türkiye'nin ana gündemini teşkil edecek. 11 Mart'ta tanışığımız bu sarsıcı hastalık, resmi verilere göre 14 Eylül'e kadar 7 bin 119 vatandaşımızı aramızdan aldı. Toplam vaka sayısında ise 300 bine ramak kaldı. 
Ancak Nisan ve Mayıs aylarında sıkı yasaklama ve kısıtlamalarla kısmen kontrol altına alınan salgın, günlük ölüm sayısının yeniden 30'lu sayıların üzerine çıktığı 28 Ağustos'tan bu yana adeta depara kalktı. 
 
Sayıların mesajı
 
Türkiye'de en fazla koronavirüs vakası 106 bin 673 ile Nisan ayında görüldü. Nisan ayında 2960 vatandaşımızı Covid 19'dan kaybettik. Nisan ayında günlük ölüm sayısı 63 ile 127 arasında değişti. 
Aylık bazda ikinci en yüksek vaka sayısı 43 bin 738 ile Mayıs'ta görüldü. Mayıs ayında can kaybımız 1366 oldu. Günlük ölüm sayısı ise ay başında yüksek olmak üzere 23 ile 84 arasında değişti. 
Haziran ayında 35 bin 964 yeni vaka saptanırken, 591 vatandaşımızı kaybettik. Haziran'da günlük ölüm sayısı 14 ile 27 arasında değişti. Veriler, Mayıs'ta alınan tedbirlerin işe yaradığını gösteriyor. 
Temmuz ayında 30 bin 967 yeni vaka görülürken, 560 vatandaşımızı kaybettik. Temmuz'da günlük ölüm sayısı 14 ile 23 arasında değişti. Veriler, Temmuz ayında salgının nispeten kontrol altına alındığını ortaya koyuyor. Dahası her yönüyle en iyi veriler Temmuz'a ait!
 
Ağustos'ta işler tersine dönüyor
 
Ağustos ayında şehirlerarası seyahatlerin artmasının etkisiyle Türkiye'nin salgınla mücadelesinde işler ters gitmeye başladı. Ağustos'ta toplam vaka sayısı 39 bin 260'a, Covid 19'dan ölen vatandaşlarımızın sayısı ise 679'a çıktı. Bunlar, Haziran ve Temmuz aylarından daha trajik veriler... 
Ağustos ayının sonundan itibaren koronavirüs salgınında tekrar Nisan'a dönüşün sinyalleri gelmeye başladı. Nitekim bu kötü gidişatı Eylül ayında yaşadık, yaşıyoruz. 
1-14 Eylül arasında toplam vaka sayısı 22 bin 5 olarak gerçekleşti. 14 günde 749 vatandaşımızı kaybettik. Mayıs ayında günlük ortalama vaka sayısı 1411 iken, Eylül'ün ilk 14 gününde 1571'e çıktı. Mayıs'ta günlük ortalama 44 vatandaşımızı kaybederken, Eylül'de günlük ortalama kayıp sayımız 53'ü aştı! 
 
Ek tedbir şart
 
Bu kadar veriyi boşuna derlemedik. Bu sayılardan çıkan sonuç şu: Türkiye, koronavirüsle mücadelede yeniden sıkı tedbirlere başvurmak zorunda. Zira Eylül, Nisan'dan sonra en trajik verileri bünyesinde barındırıyor. Zira 6 Mayıs'tan bu yana en yüksek ölüm 63 ile 14 Eylül'de görüldü. 6 Mayıs'ta 64 vatandaşımızı kaybetmiştik. Mayıs ayındaki günlük bazda ölüm sayısı 23 ile 84 arasında değişiyordu. Oysa Eylül'de 45 ile 63 arasında değişiyor. Mayıs'ta ayın sonuna yaklaşılırken günlük ölüm sayısı azalırken, Eylül'de takvim yaprakları eksildikçe ölüm sayısı artıyor! Sayılar ortada iken, kafamızı kuma gömemeyiz. 
Bazı tedbirler alınmaya da başlandı. Nitekim İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "Kademeli mesai uygulamasını Cuma günü açıklayacağız" açıklamasını yaptı. Türkiye'de salgının en yoğun görüldüğü il konumundaki Ankara'da kademeli mesai sistemine geçilmişti. Başkentte mesai saatlerinin 08.00-17.00, 08.30-17.30, 09.00-18.00, 10.00-19.00 olarak dört farklı şekilde uygulanması kararlaştırılmıştı.
 
 
Ankara açık ara lider
 
Sağlık Bakanlığı'nın koronavirüs durum raporunda haber yayına hazırlandığında en son 11 Eylül verisi yer alıyordu. 5-11 Eylül arasındaki 7 günde Türkiye genelinde toplam 11 bin 571 yeni vaka saptandı. Bu vakaların 2 bin 652'si Ankara ve Konya'nın yer aldığı Batı Anadolu'da görüldü. Tüm vakaların yüzde 23'ü bu bölgede… İkinci sırada bir haftalık sürede 1421 vaka ile Sivas ve Kayseri'nin yer aldığı Orta Anadolu yer aldı. İstanbul'da ise söz konusu haftada toplam 1297 yeni vaka görüldü. Ancak İstanbul'da Pazartesi gününden itibaren vaka sayısında ciddi artış yaşanmaya başladı. 
 
 
Sağlık Bakanlığı'nın verileri güvenilir değil mi?
 
İstanbul'da bizzat sağlık çalışanlarından aldığımız bilgiler, verilerin güvensizliğini ortaya koymuyor ancak ayrıntılar PCR testinde gizli. Koronavirüsü tespit eden PCR testi, koronavirüs belirtileri gösteren ve doktorların koronavirüs tedavisi uyguladığı kimi hastalarda 'negatif' sonuç verebiliyor. Sayıları açıklanmayan bu vatandaşlar evinde izolasyonda, verilen ilaçları kullanıyor. Dahası söz konusu vatandaşların ateşi var, vücudu ağrıdan kırılıyor ancak yapılan test negatif çıktığından Covid 19 olarak günlük vaka sayısına yansımıyor! Bu vatandaş istese HES kodu alarak, şehirlerarası otobüse de binebilir, uçağa da! İşte verilere güvensizlik de buradan kaynaklanıyor. Tomografi sonucunda Covid 19 teşhisi konulan ancak testi negatif çıkan vatandaşlar, maalesef Covid 19 hastası olarak kayıtlara yansımıyor. 
 
 
 
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan uluslararası seviyede aranan Maxat Rakhishov'un İstanbul'da düzenlenen 'Mahzen-23' Operasyonuyla yakalandığını açıkladı.
29.03.2024 08:28:00
Haber Merkezi
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranan 2 suç örgütü lideri da İstanbul'da yakalandı
Bakan Yerlikaya X hesabından yaptığı paylaşımda Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen 'MAHZEN-23' Operasyonu sonucu İnterpol kırmızı bülteniyle 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan aranan Talgat Baisaov ve 'Dolandırıcılık' suçundan aranan Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu.

Kıskaç operasyonlarında 70 şüpheli yakalandı

Bakan Yerlikaya ayrıca, 20 ilde FETÖ'ye yönelik olarak son bir hafta içinde düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında 70 şüphelinin yakalandığını duyurdu.


"FETÖ'cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" diyen Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı.

"Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, TEM Daire Başkanlığı, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri, TEM ve KOM Şube Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Bolu, Gaziantep, Sakarya, Muğla, Mersin, Manisa, İstanbul, Kayseri, Kars, Erzurum, İzmir, Elazığ, Adana, Uşak, Denizli, Sivas, Mardin, Edirne ve Bursa'da FETÖ'ye yönelik eş zamanlı olarak düzenlenen "KISKAÇ-11" operasyonlarında şüphelilerin:
  • Örgütün sözde "Emniyet Mahrem Yapılanması" içerisinde faaliyette bulundukları,
  • Örgütün kripto haberleşme programı "ByLock" kullanıcısı oldukları,
  • Ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları,
  • Örgütün "Gaybubet Evi" olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barındıkları,
  • İfade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.

Operasyonlar sonucu: Çok sayıda dijital materyale el konuldu."

Yerlikaya, operasyonlara katılan polisleri de tebrik etti.

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.