logo
20 OCAK 2025

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak - IV

15.04.2020 00:00:00

Çoğu ülkede banka patronları aynı zamanda medya patronudur. Halk gelişmeleri, fikirleri medya üzerinden öğrenir. Medya gece gündüz bu sistemin ayakta kalması için yayın yapar. Medyada yer bulan ekonomistler, bilim insanları; bu istemin mükemmelliğini anlatır. Anlatımı ve üslubu ile ekonominin çok zor anlaşılan, öğrenilmesi mümkün olmayan bir bilim olduğu algısını oluşturur.  

"Para basarsan enflasyon olur. Enflasyon kötü bir şeydir." İnsanlar bunu ezberlesin ve bilsin kâfi. Fazlasının konuşulması ve/veya anlaşılması tehlikelidir.  Bu konular konuşulmamalı, konuşulsa da anlaşılmamalı ki soygun devam etsin. Yani Ticaret sırdır!

Ünlü ekonomist J. K. Galbraith'ın ifadesiyle, "tüm bilimler hakikatin ortaya çıkması için çalışır. Para bilimi ise, gerçekleri gizlemek için çalışır." Çünkü gerçekler anlaşılırsa soygun biter. 

Peki, özel bankalar bu büyük kârı nasıl elde ediyor?

ABD, FED üzerinden devam ettirdiği sömürünün boyutları hayret verici. Ancak Merkez bankaları üzerinden yapılan soygunun 18 katını özel bankalar üzerinden yapıyorlar. 

Mevcut sistemde bankacılık şöyle kurgulanmıştır: 

Özel bankalar, elinde bulundurduğu mevduatın %10'nu karşılık olarak Merkez Bankalarında tutarlar. Ancak uygulamada bankalar sınırlarını daha da çok genişletmişlerdir. Bankaların Merkez Bankalarında tutmaları gereken karşılık %10 değil %6'lar seviyesindedir. 

Bunun anlamı şudur. Bankalar 1 TL'lik sermaye ile 18 TL'lik kredi dağıtır. Yani aynı parayı 18 ayrı kişiye satar

Aynı daireyi 18 kişiye satan müteahhit nitelikli dolandırıcılıktan hapse girer. Ancak aynı parayı 18 kişiye satan banka, başarılı bulunup ödüllendirilir.

Konunun daha iyi anlaşılması için rakamlarla somutlaştıralım. Dünya devletlerine ait merkez bankalarının piyasaya sürdüğü toplam para miktarı 13.5 trilyon $, Özel Bankalara yatırılan mevduat toplamı 75 trilyon $, Özel Bankaların dağıttığı kredi miktarı 250 trilyon $. Özel Bankalar kredi (borç) vererek sanal para üretir.

Özel bankalar, merkez bankalarının ürettiği paranın 18 katı sanal para üretir. 

Merkez Bankaları şahıslar ile çalışmaz. 

Üreten üretmek için, tüketen tüketmek için paraya ihtiyaç duyar. O para, özel bankalar tarafından üretilir ve kredi (borç) olarak kişilere dağıtılır. Kişiler bankalara borçlanır ve faiz öder.  

Fransa'da devrimciler nasıl para bastı?

1789 Fransız İhtilali, 'yeniçağ'ı kapatıp 'yakınçağ'ı açan dünya tarihinin en önemli gelişmelerinden biridir. Dünya ekonomik ve siyasi hayatındaki önemi malum. Bilindiği üzere; Fransız Devrimi, dönemin zenginlerine ve asillerine karşı yapılmıştır. Devrim başarılır, ancak zenginlik devrilen tarafın elindedir. Devrimi ayakta tutmak için paraya ihtiyaç vardır. Fransız ihtilali yapılmadan önce, Fransa topraklarının 5'te 1'i Kiliselere aitti.

Devrim ile birlikte kilisenin topraklarına el konulmuştu. Devrimden sonra çıkış arayan yeni yönetim işte bu topraklara karşılık para bastı. Basılan paranın üzerine, "Bu paranın karşılığı Fransa topraklarıdır" yazıldı. İnsanlar;"toprak sağlam bir karşılık kimse toprağı alıp bir yere de götüremez" dedi ve basılan paraya güven duyarak kullandı. Tüm dünyayı etkileyen Fransız devriminin kalıcı olması, devrimcilerin Fransa topraklarına karşılık para basması nedeniyledir. Dünya tüm bunları unutmuş, kendisine dayatılan sömürü düzenini sorgulamadan kabul etmişti.

Para gerçek karşılığını buldu

Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli ile para ile para kazanmanın önüne geçecek yeni bir para tanımı yaptı. Para; "emek ve üretimin karşılığıdır." Uluslararası ticaret açısından paranın konvertibl olması gerekir.

Bunun için de paraya karşılık gösterilmesi gerek. Sayın Baş; ülkenin yeraltı kaynaklarının mahkeme kararı ile tespit edilmesi, mahkeme kararı ile tespit edilen yeraltı kaynaklarına karşılık para basılması fikri ile gerçek anlamda paraya bir karşılık oluşturmanın formülünü ortaya koydu. Sonra ilk kez Milli Para kavramını dile getirdi.

"ABD doları; hem ABD'nin yerli parası, hem konvertibl olup uluslararası ticarette kullanılan para, hem de rezerv para olabiliyor ise her ülkenin kendi parası da aynı haklara sahip olmalı" dedi. "Her ülke kendi emek ve üretimine karşılık para basmalı, dış ticarette de milli paralar kullanılmalı" dedi. 2009 yılında Önce Rusya ile Çin arasında milli paralarla ticaret anlaşması yapıldı. Sonra Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika bu anlaşmaya taraf oldu. BRICS ülkeleri kendi ekonomilerini Milli Paralar ile ticaret tezi üzerinden şekillendirdi.

Daha sonra bu ülkeler ile üçüncü ülkeler benzer anlaşmalar yapmaya başladı. Dünya ticaretinde ABD dolarının kullanımı her geçen gün azalmaya, yıllardan bu yana devam eden sömürünün faturası ABD'ye kesilmeye başlamıştı. Çünkü ABD doları ülkesine dönerken karşılığında mal ve hizmet isteniyordu. ABD başta olmak üzere kapitalist batı ülkeleri her geçen gün batarken milli paralarını basıp kullanan ülkeler yükseliyordu. Ancak batı ülkeleri; kuyruğu dik tutmaya, tükendiği halde tüm dünyaya, "yıkılmadım ayaktayım" mesajı vermeye çalışıyordu. Bu göstermelik duruş da, koronavirüs ortaya çıkıncaya kadar sürdü.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Lütfullah Önder / diğer yazıları
Yeni hedef Batı Şeria
İsrail'den endişelendiren açıklama
Ekrem İmamoğlu’ndan hakkındaki soruşturmaya ilk tepki
‘Sözümün arkasındayım’
Atom bombası yemiş Hiroşima'dan bin kat beter
Sadece insanları değil, binaları da yok etmişler!
Haftada üç kez imza verecek
Cem Aydın adli kontrol şartıyla serbest
Haftaya soruşturmalarla başladık
Ekrem İmamoğlu hakkında da soruşturma başlatıldı
İYİ Parti'de bir istifa daha
Konya milletvekili Ünal Karaman istifa etti
471 gün sonra bombardımansız bir sabah
Çocuklar ilk kez korku olmadan uyudu
Merkez Bankası'ndan yeni karar
KKM'de vadeler kısıtlandı
CHP Gençlik Kolları Başkanı gözaltına alındı
CHP'den peş peşe tepki
Savcılarımız çok çalışıyor çok!
Ümit Özdağ hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan soruşturma
Sivas güne depremle başladı
Ulaş ilçesinde 3.9 büyüklüğünde deprem
Bir Rize efsanesi!
Şenliğin böylesi dünyada azdır
Araplar Getir'i ele geçirdi
Şirketini sattı, şimdi de ağlıyor!
471 gün sonra sapasağlamlar
Hamas esirlere iyi bakmış
Yeni hedef Batı Şeria
İsrail'den endişelendiren açıklama
Ekrem İmamoğlu’ndan hakkındaki soruşturmaya ilk tepki
‘Sözümün arkasındayım’
Atom bombası yemiş Hiroşima'dan bin kat beter
Sadece insanları değil, binaları da yok etmişler!
Haftada üç kez imza verecek
Cem Aydın adli kontrol şartıyla serbest
Haftaya soruşturmalarla başladık
Ekrem İmamoğlu hakkında da soruşturma başlatıldı
İYİ Parti'de bir istifa daha
Konya milletvekili Ünal Karaman istifa etti
471 gün sonra bombardımansız bir sabah
Çocuklar ilk kez korku olmadan uyudu
Merkez Bankası'ndan yeni karar
KKM'de vadeler kısıtlandı
CHP Gençlik Kolları Başkanı gözaltına alındı
CHP'den peş peşe tepki
Savcılarımız çok çalışıyor çok!
Ümit Özdağ hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan soruşturma
Sivas güne depremle başladı
Ulaş ilçesinde 3.9 büyüklüğünde deprem
Bir Rize efsanesi!
Şenliğin böylesi dünyada azdır
Araplar Getir'i ele geçirdi
Şirketini sattı, şimdi de ağlıyor!
471 gün sonra sapasağlamlar
Hamas esirlere iyi bakmış
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.