Aşı tartışılacak bir konu değil
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hacımustafaoğlu ve Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, İstanbul'da düzenledikleri basın toplantısında aşı konusunu masaya yatırdı
05.05.2019 00:00:00





Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Hacımustafaoğlu ve Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, İstanbul'da düzenledikleri basın toplantısında aşı konusunu masaya yatırdı.
Prof. Dr. Levent Akın, Türkiye'de aşı sayısının 13'e yükselmesinin başarı olduğuna işaret ederek, "Türkiye aşıları ücretsiz yapıyor. Bu bir fedakârlık. Bebek ölüm hızı ülkelerin sağlık kıyasında önemlidir. Türkiye'de aşılama nedeniyle bebek ölümlerinde ciddi düşüş oldu. Aşılar doğal maddelerden oluşur. Aşı demek siz hastalığı önce taklit ettiriyorsunuz, ardından bunu bloke ediyorsunuz.
Aşı karşıtlarının bu konuda bilimsel çalışması olup olmadığını bakacaksın. 1986'den beri aşılamanın içindeyim. Aşılama, normalde binde bir ile 40 binde bir olan hastalığa yakalanma ihtimalini milyonda bir ile 30 milyonda bire düşüyor. Aşıyı ithal ediyoruz ama aşı Anadolu topraklarına yabancı değil" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mehmet Ceylan ise şunları söyledi:
"Aşı tereddüdü tartışılacak bir konu değil. Türkiye'de yılda 40 milyon doz çocukluk aşılaması yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2019'da toplumu bekleyen en büyük 10 tehlikenin başına aşı kararsızlığını koydu.
Aşıyı ayağına kadar götürüyorsunuz ama kişi tereddüt yaşıyor. Buna 'aşı kararsızlığı' diyoruz. Türkiye'de aşı reddi ile sonuçlanmış vaka sayısı da giderek artıyor. Bu ciddi bir tehlike, bütün dünyada böyle bir salgın var. Bunun zararını ülkeler gördü ve şimdi yavaş yavaş ciddi tedbirler alınmaya başlandı.
İtalya ve Fransa'da zorunlu aşı yasaları çıkarıldı. İtalya'da artık aşı yaptırmayanlar okula kabul edilmiyor. Aşılamada yüzde 95'in altına inilmesiyle salgın hastalıklar yeniden ortaya çıkar. Türkiye 1940'larda 22 aşı üretiyordu.
Üretim teknolojisi değiştiğinden ayak uyduramadık. Her aşıyı üreten ülke yok. Üretelim, kullanalım ve de ihraç edelim. Üretememek aşı kullanımına engel değildir. Hiç bir gıda maddesi mikrobun vücuda girmesini engelleyerek, aşının yerine geçmez. Bunu aşı engeller. Dengeli besleniyorsanız, mikrop hafif hastalık yapar. Bilim dünyasında aşı tartışması yok. Biz tartışmadan kaçmıyoruz.
Karşımıza çıkmıyorlar. Aşı başka konuya benzemez, yanlış haber toplumu riske atar. Aile hekimi çocuğuna aşı yaptırmayan ebeveyni Sağlık Bakanlığı'na rapor ediyor. Bakanlıktan ekip gidip ikna etmeye çalışıyor. İkna edemediğinde durumu tutanak altına alıyor. Biz de gücümüz yettiğinde mücadele edeceğiz. Öte yandan sığınmacıların aşılanma oranı düşük olduğundan bu durum hastalık transferinde etkin oluyor."
Prof. Dr. Mustafa Kemal Hacımustafaoğlu da "Ülkeler arasında ulaşım kolaylaştığından hastalıklar da bulaşabiliyor. Aşı ile bedene antrenman yaptırıyoruz. Aşılanmayan çocuk başka çocukları da riske atıyor. Alüminyum ise aşının fiyatını düşürüyor. Bir yaşına kadar uygulanan tüm aşılardan sadece 4 mikrogram alüminyum alınıyor. Sadece bir adet antiasitten 300 mikrogram alüminyum alınıyor. ABD'de aşı karşıtlığını koyu Yahudi ve Hıristiyan toplulukları körüklüyor" dedi. EYÜP KABİL
Prof. Dr. Levent Akın, Türkiye'de aşı sayısının 13'e yükselmesinin başarı olduğuna işaret ederek, "Türkiye aşıları ücretsiz yapıyor. Bu bir fedakârlık. Bebek ölüm hızı ülkelerin sağlık kıyasında önemlidir. Türkiye'de aşılama nedeniyle bebek ölümlerinde ciddi düşüş oldu. Aşılar doğal maddelerden oluşur. Aşı demek siz hastalığı önce taklit ettiriyorsunuz, ardından bunu bloke ediyorsunuz.
Aşı karşıtlarının bu konuda bilimsel çalışması olup olmadığını bakacaksın. 1986'den beri aşılamanın içindeyim. Aşılama, normalde binde bir ile 40 binde bir olan hastalığa yakalanma ihtimalini milyonda bir ile 30 milyonda bire düşüyor. Aşıyı ithal ediyoruz ama aşı Anadolu topraklarına yabancı değil" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mehmet Ceylan ise şunları söyledi:
"Aşı tereddüdü tartışılacak bir konu değil. Türkiye'de yılda 40 milyon doz çocukluk aşılaması yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2019'da toplumu bekleyen en büyük 10 tehlikenin başına aşı kararsızlığını koydu.
Aşıyı ayağına kadar götürüyorsunuz ama kişi tereddüt yaşıyor. Buna 'aşı kararsızlığı' diyoruz. Türkiye'de aşı reddi ile sonuçlanmış vaka sayısı da giderek artıyor. Bu ciddi bir tehlike, bütün dünyada böyle bir salgın var. Bunun zararını ülkeler gördü ve şimdi yavaş yavaş ciddi tedbirler alınmaya başlandı.
İtalya ve Fransa'da zorunlu aşı yasaları çıkarıldı. İtalya'da artık aşı yaptırmayanlar okula kabul edilmiyor. Aşılamada yüzde 95'in altına inilmesiyle salgın hastalıklar yeniden ortaya çıkar. Türkiye 1940'larda 22 aşı üretiyordu.
Üretim teknolojisi değiştiğinden ayak uyduramadık. Her aşıyı üreten ülke yok. Üretelim, kullanalım ve de ihraç edelim. Üretememek aşı kullanımına engel değildir. Hiç bir gıda maddesi mikrobun vücuda girmesini engelleyerek, aşının yerine geçmez. Bunu aşı engeller. Dengeli besleniyorsanız, mikrop hafif hastalık yapar. Bilim dünyasında aşı tartışması yok. Biz tartışmadan kaçmıyoruz.
Karşımıza çıkmıyorlar. Aşı başka konuya benzemez, yanlış haber toplumu riske atar. Aile hekimi çocuğuna aşı yaptırmayan ebeveyni Sağlık Bakanlığı'na rapor ediyor. Bakanlıktan ekip gidip ikna etmeye çalışıyor. İkna edemediğinde durumu tutanak altına alıyor. Biz de gücümüz yettiğinde mücadele edeceğiz. Öte yandan sığınmacıların aşılanma oranı düşük olduğundan bu durum hastalık transferinde etkin oluyor."
Prof. Dr. Mustafa Kemal Hacımustafaoğlu da "Ülkeler arasında ulaşım kolaylaştığından hastalıklar da bulaşabiliyor. Aşı ile bedene antrenman yaptırıyoruz. Aşılanmayan çocuk başka çocukları da riske atıyor. Alüminyum ise aşının fiyatını düşürüyor. Bir yaşına kadar uygulanan tüm aşılardan sadece 4 mikrogram alüminyum alınıyor. Sadece bir adet antiasitten 300 mikrogram alüminyum alınıyor. ABD'de aşı karşıtlığını koyu Yahudi ve Hıristiyan toplulukları körüklüyor" dedi. EYÜP KABİL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.