Asıl hedef Kudüs’te Müslüman bırakmamak
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır, İsrail'in Kudüs'e ve Gazze'ye yönelik saldırılarının iç politikayla ilişkisinin az olduğuna işaret ederek, "İsrail, Kudüs'ün tamamen Müslüman nüfustan temizlenmesini, Mescid-i Aksa'nın yıkılmasını ve Süleyman Mabedi'nin inşasını hedefliyor" dedi.
20.05.2021 17:21:00





İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Hıdır, Mescid-i Aksa ve Gazze'ye yönelik saldırıların İsrail'deki güncel iç siyasi hesapların çok daha ötesinde, Siyonist planlarla ilgili olduğunu kaydetti. Hıdır, Anadolu Ajansı için kaleme aldığı analizde, şu görüşleri dile getirdi: "Zira İsrail'de dış siyaset, iç siyasetteki istikrar veya istikrarsızlıkların bir yansıması değil. Bu tamamen İsrail'in teo-politik hedefleriyle alakalı olan bir tutum. Burada kısa vadeli hedef Mescid-i Aksa'nın bir kısmının sinagoga dönüştürülmesi ve ardından da 'Kudüs'ü Yahudileştirilip havzasını Araplardan arındırma' projesidir. Bu 19. yüzyıldan bu yana adım adım uygulanan, esasen Yahudi oryantalizminin çalışmalarına dayanan, uzun vadeli, sistematik teo-politik planın yansımasıdır. Son tahlilde bunlar Kudüs'ün tamamen Müslüman nüfustan temizlenmesi, Mescid-i Aksa'nın yıkılması/çökertilmesi ve Süleyman Mabedi'nin inşası için atılan adımlardır; bu kapsamda Mescid-i Aksa'nın altındaki kazı çalışmaları bilinmektedir. Akabindeki hedef Siyonist 'Arz-ı mev'ud' (vaad edilmiş topraklar) planına yol açılmasıdır. Böylece Ortodoks ve Ultra-Ortodoks Yahudilerce 'Mesih geldiği zaman' kurulacak tam din devletinin ön adımı olarak yorumlanan şu anki İsrail devletinin, bu saldırılarla emeline biraz daha yaklaştığı söylenebilir. İsrail'de bütün bunlar teopolitik bir devlet politikası/projesidir."
Yahudiler, Kudüs'e çöreklendi
Yahudilerin 19. ve 20. yüzyıllar boyunca Kudüs'e ve diğer Filistin topraklarına yerleştirilmesinin büyük oranda gerçekleştiğini kaydeden Hıdır, şunları kaydetti: "Resmi verilere göre Kudüs'ün nüfusunun yüzde 64'ü Yahudi, yüzde 33'ü Müslüman ve yüzde 2'si Hıristiyanlardan oluşuyor. Bir bölgede demografi değişmişse o toprakları elde tutmak çok daha zor hale gelir. Zira siyasi değişimden önce genelde demografiler değiştirilir."
Hıdır, analizinde şu tespitlere yer verdi: "Mescid-i Aksa saldırısı sonrasında ise Siyonist Yahudilerce Burak duvarının hemen ardında İbranicede ağza alınabilecek en ağır bedduayı içeren ve Filistinlileri/Müslümanları kastederek 'Köklerini kazıyalım, adlarını tarihten silelim' sözlerini içeren 'Yimağ şemo' marşı söylenmiştir. Böylece İsrail Yahudilerinin en önemli motivasyonlarının, aslında kendileri gibi Sami/Semitik milletlerden olmalarına rağmen Araplara ve bütün Müslümanlara düşmanlık olduğu söylenebilir."
Yahudilerden Gazze'deki katliama destek
Öte yandan İsraillilerin büyük çoğunluğunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne düzenlenen ve 65'i çocuk 230 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırıların devam etmesinden yana olduğu ortaya çıktı. İsrail'in Kanal 12 televizyonunun yaptığı kamuoyu araştırmasına göre, İsraillilerin yüzde 72'si ateşkese karşı çıkıyor ve Gazze'ye saldırıların sürmesini istiyor. Ankete katılanlardan sadece yüzde 24'ü ateşkese varılmasını desteklerken, bu oran İsrail'in güneyinde yüzde 22'ye kadar düşüyor. İsrail'in 10 Mayıs'tan bu yana Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 65'i çocuk, 39'u kadın olmak üzere 230 Filistinli yaşamını yitirmiş, en az 75 bin kişi de yerlerinden olmuştu. Bu arada Gazze'deki İskan ve Bayındırlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 1800 konutun tamamen zarar gördüğü bildirildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.