logo
18 NİSAN 2024

Asıl ilim

08.05.2017 00:00:00
"Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Rasulüm!) De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür." (Zümer, 9).
"Geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabb'inin rahmetini dileyen kimse" işte gerçek ilim sahibi odur. Bunun için denir ki, bilginin adı özü ve aslı Allah'ı tanımaktır, Allah'ı bilmektir.
Marifet, bilmek; marifetullah ise Allah'ı bilmek, tanımak demektir. Eğer ilim insanı Allah'a taşıyorsa, o bilginin, o ilmin fonksiyonu var demektir. O ilmin kıymeti vardır. Aksi takdirde o ilim, ilim değildir. İnsanı Allah'tan uzaklaştıran, Allah'a gitmesine mani olan bilginin, ilmin ilim olması mümkün değildir. İlim öyle bir buraktır ki, insan ona bindiği zaman onu Cenab-ı Hakk'a taşır. İşte böyle bir taşıma olursa, o taşımanın neticesinde tanıdığı Allah'a da kul olur. Ubudiyette, ibadette bulunur.
Cenab-ı Hak bir kudsi hadiste Resulünün dilinde şöyle buyuruyor: "Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi murat eyledim. Ve mahlûkatı yarattım."  Cenab-ı Hakkın mevcudatı var etmesinin sebeb-i hikmeti bilinmek istemesidir. Bu sebeple de olsa gerekir ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "İlim talep etmek, her Müslümana farzdır."
İlim, Cenab-ı Hakk'ın Alim olması yönüyle, O'nun büyük sıfatlarından bir tanesidir. Alim olma sıfatı aynı zamanda peygamberlerin de sıfatlarından bir tanesidir. İlim ise maddi manevi eşyanın hakikatinin kavranmasıdır. Cenab-ı Hakk'ın yaratmış olduğu mahlûkatının, gerek maddi, gerekse manevi sahada, hakikatlerinin bize göre gizli ve açık olan taraflarının tamamının bilinmesidir. O bakımdan Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın alimlik sıfatına çokça yer verilir. "Onlar bilmezler mi ki, gizlediklerini de, açıkça yaptıklarını da Allah bilmektedir." (Bakara, 77).
Cenab-ı Hakk'ın bilmediği hiçbir şey yoktur. Alimlik sıfatı mutlak Allah'a mahsustur. İnsan ise Allah' göre cahildir. Ama eşyadan bildiklerine göre, bildiği kadarıyla da alimdir. Cenab-ı Hakk'ın zatının karşısında insanoğlu mutlak manada cahildir. Bu, eşyayı bilme tanıma açısından böyledir. Alim eşyayı tanıyandır. Bakar ki muazzam bir nizam, bir düzen var, "Bu kadar mükemmel bir nizamın, mükevvenatın sahibi olan Zat-ı Bari ne yücedir" diye muhakeme ile Allah'tan -çeşitli yönleriyle- nasibine göre korkar.
Zikrullah bir kalbe hakim olduğu zaman, Cenab-ı Hakk o kulunun kalbine tecelli eder. Kulun kalbine ne kadar tecelli olursa, Yaradanını o nispette tanır. İnsan Rabbini ne nispette tanırsa, O'ndan o nispette korkar. Allah (c.c.), "Bildikleri ile amel edeni Allah bilmediklerine vârisçi kılar." (Enfal, 29) buyuruyor. Yani ibadette, taaatte ısrar edince, bildikleri ile amel edene Allah (c.c.) bilmediklerini öğretir.
İnsan Allah'ı kalbî boyutta tanır. O'nu ne kadar fazla tanırsa huzuru, mutluluğu o kadar fazla olur. Bu insanın maddi alemde sıkıntısı ne kadar fazla olsa da onun kalbi çok geniştir. Maddi alemde her ne sıkıntı gelirse gelsin Yaratandan geldiğini bildiği için kalbi huzurlu olur. Sabreder, kanaat eder, tevekkül eder, tefekkür eder. İz'an sahibi, iman sahibi, merhamet sahibi olur. Cenab-ı Hakk'la ne kadar irtibat kurarsa o kadar O'nun ahlakına bürünür. Yani ne kadar Allah'ı, itaatle-ibadetle zikredip köprüleri geliştirirse, feyiz huzmeleri onun kalp dünyasını, gönül dünyasını o ölçüde ihata eder, kuşatır. O zaman her şeyde Rabbini görür. Allah'ın, kulunun kalbine tecelli ettiği kadarıyla kul Allah'ı tanır. Çünkü Cenab-ı Hakk'ın Zatı, aslında insanın kalbini de kuşatır. Kalbine olan tecellisi kadar, insan Allah'ını tanır.
Cenab-ı Fahr-i Alem Efendimize her gün Cenab-ı Vacibu'l-Vücud Hazretleri yetmiş bin tecelli ile tecelli ederdi. Dolayısyla Rabbini her gün yetmiş bin ayrı görüntüde seyrederdi. Bakıyor ki, bir anlık tecelli diğer bir anda yok. Bu durumda o Peygamber nasıl olur da "Ya Rabbi! Ben Seni hakkıyla tanırım" desin.
Bir gün Hz. Mevlana atıyla yolda giderken, Şems önünü keser, "Söyle bakalım bana! 'Seni hakkıyla tanıyamadım' diyen Peygamber mi büyük, 'Seni hakkı ile tanıdım' diyen Beyazıt mı daha büyük?" diye sorar.
Hz. Mevlana der ki: "Seni layıkıyla tanıdım diyen Beyazıt, Seni tanımadım diyen Peygamberin yanında hiçbir şeydir."
"Neden?"
"Çünkü Allah'ın sevgilisi her gün yetmiş bin tecelli ile Rabbini tanıyor. Beyazıt ise ömründe üç dört tecelliye mazhar olmuş, Allah'ı o şekilde tanıyor. Zannetti ki Allah budur, dedi ki: 'Ben Seni hakkıyla tanıdım.' Ama Hz. Peygamber de baktı ki, O sonsuzdur. 'Ben Seni hakkıyla tanıyamadım' dedi."
Bu cevap karşısında Şems, 'Allah' diye bir sayha atarak kendinden geçip yere düşüyor.   
(Bu yazı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Zikir ve Dua' isimli eserinden derlenmiştir). 
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.