logo
29 MART 2024

Asker, sen neden ölmüştün?

07.07.2006 00:00:00
Millet unutmayacak ama milletin vekilleri, kendisini yönetmek üzere yetki verdikleri ve onların atadığı bürokratları unutuyor, yok farz ediyor... "Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker"Sahi, sen neden ölmüştün?Sabahın körü.. telefon çaldı, Kıbrıs'tan arıyorlar.. "Hani Çuval yazısı?""Ne çuvalı?" dedim. "Bu gün 4 Temmuz, çuvalın yıldönümü.."Millet unutmuyor.. Millet unutmayacak..Millet unutmayacak ama milletin vekilleri, kendisini yönetmek üzere yetki verdikleri ve onların atadığı bürokratları unutuyor, yok farz ediyor.Gül bugün Amerika'ya gidiyor.Bu gün 4 Temmuz.. Amerikan Bağımsızlık günü.Bu gün 4 Temmuz.. Süleymaniye'de 2003 yılında 11 Türk askerinin başına "dost ve müttefik" Amerikan askerleri tarafından çuval geçirilişinin de 3'üncü yıldönümü.Millet o tarihte Türkiye'yi idare edenleri, karar alma ve emir verme durumunda olanları da unutmayacak..Peki Türkiye dışişleri bakanı, Amerika'ya gitmek için daha uygun başka tarih bulamadı mı?Neden 3 veya 5 Temmuz değil de 4 Temmuz?Bizimle alay ediyorlar farkında değil misiniz?Türkiye'de saçma sapan işler oluyor.11 askerinin başına çuval geçirilmesine engel olamayan, çıt çıkaramayan Türkiye, İsrailli tek bir onbaşı için "arabuluculuğa soyunuyor".Aynı Türkiye; İran'ın nükleer krizinde de arabuluculuğa soyunuyor.Karadeniz'in altından boru ile petrol getiren; Hazar'dan Akdeniz'e petrol akıtan, doğu ile batı-kuzey ile güney arasında "enerji koridoru" olma iddiası güden Türkiye 32 yıldır sadece 40 mil güneyindeki KKTC'ye su ve elektrik gönderemeyerek büyük bir rezalete imza atıyor.Filistin Başbakanı Haniye; Erdoğan'ın Gazze'de İsrail saldırısı sonucu yıkılan elektrik santralının onarımı için gereken malzemeleri, uzmanları ile derhal göndereceğini söylüyor.Ama KKTC'nin elektrik santralleri "arızalı" olduğu için yılbaşından bu yana Kıbrıs Türkleri Rum'dan elektrik alıyor. Türkiye İsrail'e su satmaya çalışıyor ama KKTC'ye su gönderemiyor.İçinde bulunulan bu karmakarışık ve akıl sır ermeyen çelişkili durumun veciz bir açıklamasını, Genelkurmay Başkanı'nın söylediği sözlerde buluyoruz..Orgeneral Özkök EDOK'un düzenlediği İpek Yolu 2006 general/Amiral Semineri'nde yaptığı konuşmada; "Karmaşık hale gelen güvenlik sorunlarına hiçbir ülke tek başına çözüm bulamaz. Böyle bir ortamda uluslar arası güvenlik, istikrar ve barışı gerçekleştirmede hiç kimsenin tek başına elde edemeyeceği somut sonuçlar ancak işbirliği anlayışı içinde hareket etmekle mümkündür" demiş.İyi de bu sözler, 11 Eylül bahanesiyle Amerika'nın dünyaya yayılma politikasının gerekçesini oluşturmuyor mu?Zaten General/Amiral Semineri'ne NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Ray Henault ile AB Askeri Komite Başkanı Orgeneral Rolando Mosca Moschini de katılmış..Fakat yukarıdaki düşünce "Türkiye'nin teröristi" söz konusu olunca "dost ve müttefik" ülkelerin neden ayak sürüdüğünü açıklamıyor.Ama Türk askeri "dünya barışı" gibi yüce bir ideal uğruna Kore, Bosna, Kosova, El Halil, Sierra Leone, Afganistan ve Doğu Timor'dan sonra Kongo'ya da asker yolluyor.Ankara'da Sezer tarafından bile kabul buyurulan eski peşmerge, yeni Dışişleri Bakanı Zebari PKK söz konusu olunca "İçişlerimize kimsenin karışmasını kabul etmiyoruz" diyor ama Gül buna rağmen "Irak güvenlik güçlerini biz eğitelim" cevabını veriyor.Başbakan ve Dışişleri Bakanı "lider ülke" olma iddiasıyla bölgedeki İran ve İsrail krizi için "büyük düşünerek" arabuluculuğa soyunurken ülke çatır diye karpuz gibi çatırdıyor.İstanbul'da Ermeni, Kürt, Çerkez toplantılarından sonra Rum konferansı da düzenleniyor.Hepsi "memleketin asıl sahibi biziz" diyorlar. Çerkezler "çifte vatandaşlık" istiyor.Rum papaz toplantıda ""Siz bir ölüyü ziyaret etmeye değil, dirilecek olan bir yeri ziyaret etmeye geldiniz" diyor. Ne dirilecek, dirilecek olan neresidir?Rum papaz bunu söylerken İskeçe'de İskeçe Türk Birliği Başkanı Dr. Hikmet Cemiloğlu'nun muayenehanesine saldırılıyor.Hadi orası Yunanistan diyebilirsiniz..İstanbul'daki Rum toplantısında da salonda Türk bayrağı olmadığını ileri sürerek bayrak açan bir Batı Trakya Türk'ü tutuklanıyor.Erdoğan 2005'in Ağustos ayında Diyarbakır'da "Kürt sorununu" tanırken çok ciddi bir saptamada da bulundu ve dedi ki;"Bu ülkede ayrımcılığı teşvik edenler, ayrımcılıktan yarar umanlar bir gerçeği bilecekler. Biz yola çıkarken ´Bizim 3 kırmızı çizgimiz var´ dedik. Bir, ´etnik milliyetçilik´ dedik. ´Ülkemizde birçok etnik unsur var, bunlar arasında ayrım yapamayız´ dedik. Bunların hepsi birer alt kimliktir. Bizi birbirimize bağlayan bir bağ vardır. Bu bağ, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağıdır. İkincisi, ´bölgesel milliyetçilik´tir. Biz, insanlar arasında ayrım yapmamayı medeniyetimizin gereği olarak kabul ediyoruz. Yaratılmışların en şereflisi insana endeksli olarak partimizi kurduk, yola öyle çıktık. ´İnsanı yücelt ki devlet yücelsin´ anlayışı ile yolumuza devam ediyoruz. Yunus´un deyişiyle ´Yaradılanı sev yaradandan ötürü´ anlayışıyla insanlara bakıyoruz. Batı-doğu kuzey-güney, bunlar arasında ayrım yapamayız. Bugüne kadar yapıldı maalesef, ama şimdi biz, bunu gideriyoruz. Dolayısıyla bizim anlayışımızda, bizim düşüncemizde bölgesel milliyetçiliğe de yer yoktur. Üçüncüsü, ´dinsel milliyetçiliğe´ de yer yok. Hangi din ve mezhepten olursa olsun, biz, hepsine eşit mesafede olan bir anlayışın temsilcileriyiz ve bunu da bu şekilde sürdürmekte kararlıyız." Yâni Erdoğan ve arkadaşlarının üç kırmızı çizgisi; 1) Etnik milliyetçilik, 2) Bölgesel milliyetçilik ve 3) Dinsel milliyetçilik.."Dinsel milliyetçilik" ne demek kıymetli okuyucu?Din ve millet iki farklı sosyal olgu değil mi?Yâni elma ile armut toplanır mı? Elmaları kendi aralarında, armutları kendi aralarında toplamanız gerekmez mi?Bu "teorik çözüm", İsrail-Amerika'nın Irak'ta uygun gördüğü iki mezhep-bir etnik grup şeklindeki" parçalanmayı" da açıklıyor. Irak'ta salt din yahut salt etnik grup çözümlemesine değil, Şii-Sünni ve Kürt ayrımına gidilmedi mi?Amaç her hal ve kârda Türk sözünü denklemin dışına çıkarmak..Acaba?...Neyse?Akepe'nin üç kırmızı çizgisini bir kenara yazın.Sonra Erdoğan'ın; 8 Haziran 2006 günü Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ve 300'e yakın üst düzey yöneticinin katıldığı Wharton Üniversitesi Mezunları Forumu'nda söylediği şu sözü de "not "edin".."Kökten dinciler çok marjinal gruplardır. Bu grupların Türkiye'de ağırlıklı bir esintisi söz konusu değildir. Olay fikir ve düşünce bazında ise buna tüm insanlığın katlanması lazımdır".Yukarıda bahsettik.. İstanbul'da Kürt ve Ermeni "konferansları"ndan sonra Çerkez ve Rum "konferansları da toplandı.Mayıs'ın 6'sında İstanbul "Dünya Çerkezleri Birliği" toplantısına evsahipliği yaptı..Dünyadaki Çerkezleri tek bir çatı altında toplamak için kurulan Dünya Çerkez Birliği'nin (DÇB) kongresinde konuşan Kafkas Federasyonları Genel Başkanı Cihan Candemir, "Tek yazıya ve ortak alfabeye ulaşamadık. Anavatana nüfus götürme ana misyonumuz olacaktı. Ama olamadı" dedi.Aynı toplantıda DÇB'nin tüzüğünde önceden var olan fakat sonradan çıkarılan şu bölümün yeniden eklenmesi kararlaştırıldı.Dikkatle okuyun.."Rus Çarlığını kolonyalist hedefleri sonucunda anavatanları Kafkasya'dan iradeleri dışında sürülmüşler, önce Osmanlı İmparatorluğu topraklarına, oradan da başka ülkelere istekleri dışında gönderilmişlerdir. Bugün kendi topraklarınkinden kat kat fazlası diasporada yaşamaktadır.Tümü de dilini, kültürünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. 21 mayıs 1864 tarihinde kesintiye uğratılan ulusal ve kültürel gelişimleri 142 yıldır devam etmektedir. İşte bu nedenle dünyanın dört bir tarafından gelen Çerkes kökenli delegeler, bölünmüş ailelerin buluşması, birbirlerini tanımaları, kültürel dağılmışlığı gidermeyi ve nüfusu az olan Cumhuriyetlere gönüllü dönüşleri sağlamak üzere bu derneği kurmuşlardır."Devamı yarın?Hüseyin Mümtaz/ Giresun Işık gazetesi
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti

Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı

Amasya'da polis tarafından durdurulan mercimek yüklü tırdan Afganistan uyruklu 40 kaçak göçmen çıktı. Tırın sürücüsü gözaltına alındı
29.03.2024 15:23:00 / Güncelleme: 29.03.2024 15:25:43
İHA
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Amasya'da mercimek yüklü tırdan 40 kaçak göçmen çıktı
Edinilen bilgiye göre, Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden yurda giriş yapıp İstanbul'a doğru gitmekte olan Gürcistan plakalı 22 ton mercimek yüklü tır, Amasya merkez Taşova kavşağı uygulama noktasında durduruldu.

Amasya Emniyet Müdürlüğü'ne çekilen tırda Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şubesi ekipleri tarafından arama yapıldı.

Tırın dorsesinden 1'i kadın toplam 40 Afganistan uyruklu göçmen çıktı.

Tır sürücüsü Ş.G (50) gözaltına alındı.

AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Sancaktepe Belediye Başkanı ve başkan adayı Şeyma Döğücü, emeklilere market alışverişi için her ay 2 bin TL bütçe içeren 'Sancaktepe Emekli Kart' vaadinde bulundu. Kart için oluşturulacak isim listesine adını yazdırmak isteyen vatandaşlar izdiham yarattı.
29.03.2024 11:50:00
Haber Merkezi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi
AKP'li başkan, 2 bin lira yardım için halkı sıraya dizdi

Geçtiğimiz günlerde Sancaktepe'nin AK Partili Belediye Başkan Adayı Şeyma Dövücü, seçildiği takdirde her ay kadınlara yarım gram altın vereceğini ileri sürdü.

Dövücü, vaadini gerçekleştireceği takdirde bunun belediyeye maliyeti ortalama olarak aylık 56 milyon 250 bin lira, yıllık 675 milyon lira olacak. Başkan adayı Dövücü'nün vaadi tartışma konusu olurken Sancaktepe'den yeni görüntüler geldi.



İKİ BİN LİRALIK YARDIM KARTI

Sokakta isim almak için kurulan çadırın önünde onlarca insanın kuyruk oluşturduğu görüntülerde gerilimin yaşandığı görüldü.


"İNSANLARI ORADAN ORAYA KOŞTURUYORSUNUZ"

İBB Meclis üyesi İbrahim Özkan, görüntülere tepki gösteren isimlerden biri oldu. Sosyal medyadan paylaşım yapan Özkan, "Sancaktepe Belediyesi Emeklilere 2.000 TL lik yardım kartı vereceğim diye insanları oradan oraya koşturuyorsunuz. Mübarek ramazan ayında; Yazıktır, günahtır, ayıptır" ifadelerini kullandı.



'SONRA VERECEĞİZ' DEYİP İSİM ALDILAR

Gazeteci Şaban Sevinç de konuyla ilgili paylaşımda bulunurken, belediye çalışanlarının vaat edilen parayı vermek yerine, "Sonra vereceğiz" deyip isim aldıklarını belirtti.

Konuyla ilgili olarak, Sevinç, "İnsanlar belediyenin önüne koştu. Ancak parayı vermek yerine, sonra vereceğiz denilerek gelenlerin isimleri listeye yazıldı" dedi.

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.