Cumhurbaşkanımız, "Darbe girişiminin ardından iki ay kadar bir zaman geçtikten sonra, kimin darbeci kimin masum olduğuna bakmadan yapılan ihbarlarla insanların gözaltına alınmasının ardından, ben darbeci veya fetocu değilim diyen insanları duyarak at izi it izine karıştı" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Çin dönüşü uçakta yaptığı açıklamada, "at izi it izine karıştı" dedi. Erdoğan şunları söyledi: "Şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. 'Ben bir şey atayım da nasılsa tutar' diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV'leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım."
Yurt genelinde FETÖ operasyonları devam ederken dalga dalga yapılan bu operasyonlarda çok sayıda kişi gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Ancak son zamanlarda operasyonların amacından saptığı ve hatta FETÖ ile alakası olmayan kişilerin de FETÖ'cü diye gözaltına alındığı ifade edilmeye başlandı. "Darbenin A takımı hala işbaşında. Pazarlığa oturacaklar, yeni talepleri olacak. Bizi yeni bir tehlike bekliyor" diyen AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar "Operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar kimin eliyle yapılıyor; Emniyet, Emniyet istihbarat... Sen orayı düzeltmedin ki. Düzeltmediğin yapıyla paralel operasyonu yapıyorsun. Onun için birçok yerde özel hesaplarını görüyorlar. Paralelci olmayan adamları eliyorlar" dedi. Ancak at izi it izine yıllar evvel zaten karışmıştı. 1998'de feto papaya mektubunu sunduğu zaman apaçık kardinal olduğunu şu sözleriyle ortaya koymuştu; "Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik."
PAPALIĞIN MİSYONU: "Dinlerarası diyalog, Papalığın II. Vatikan Konsili'nin 4. oturumunda kabul edilen, "Nostra Aetate" diye maruf Konsil metninde aktarılan ve 28 Ekim 1965'te Papa VI. Paul'un onayıyla ilan edilen, "Papalığın 3. bin yıl hedefi olarak açıkladığı Asya'nın hristiyanlaştırılması projesi'nin bir yöntemidir. Papalığın "çağdaş hristiyanlaştırma ve misyonerlik usulüdür."
Demek ki, Dinlerarası diyaloğun misyonu 3. bin yılda İslam coğrafyasını hıristiyanlaştırmakmış. Bunun parçası olduğunu hatta tahakkuk (gerçekleşmesini) edişini görmeyi arzu ettiğini söyledi feto. Bu oyunu ilk gören, doğru okuyan ve milletini feto ve dinler arası diyalog tezgahına karşı uyaran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'dir. O zamanın iktidarı da Sayın Baş'ı dinlemedi ikazlara aldırmadı ve Sayın Baş'a karşı linç operasyonları başlatmıştılar. 2001 yılında Prof. Dr. Haydar Baş Bey sayın Cumhurbaşkanımızı Beylerbeyinde'ki görüşmesinde fetoya karşı uyarmıştı. At izi ile it izini ayırt edemiyorsanız bu işi bilen, bu izleri ayırt eden, bela gelmeden milletini ayıktıran gerçek alim ve uzmanlardan yardım almak gerekir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey yıllardır müsibetler gelmeden evvel siyasileri ve halkı her zaman uyarmış ikaz etmiştir. İkaz ettiği her konuda da haklı çıkmıştır. At izinin it izine karıştığının itiraf edildiği ve ülkemizin Suriye'de bir batağa çekildiği bu dönemde aynı hatalara tekrar düşmemek için sayın Cumhurbaşkanımızın ve siyasilerimizin çok değerli ilim, fikir ve de milletin adamı olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den yardım alması devletmizin, siyasetin ve milletimizin hayrına olacaktır.
Rusya'nın ve BRICS ülkeleri Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Milli Devlet ve Sosyal Devlet projeleri ile global krizlere karşı ayakta kalarak güçlenmiştir. Rusya ekonomisi çökmüş pozisyonda iken Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile tekrar dünyanın süper gücü haline gelmiştir. Bütün bu olanlar gözümüzün önünde cereyan ederken siyasilerimizin ve halkımızın Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmemesi ve O'ndan yardım istememesi insanın aklına Fetonun veya arkasındaki gücün hala bu ülkede söz sahibi olduğunu getirmektedir.
Yurt genelinde FETÖ operasyonları devam ederken dalga dalga yapılan bu operasyonlarda çok sayıda kişi gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Ancak son zamanlarda operasyonların amacından saptığı ve hatta FETÖ ile alakası olmayan kişilerin de FETÖ'cü diye gözaltına alındığı ifade edilmeye başlandı. "Darbenin A takımı hala işbaşında. Pazarlığa oturacaklar, yeni talepleri olacak. Bizi yeni bir tehlike bekliyor" diyen AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar "Operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar kimin eliyle yapılıyor; Emniyet, Emniyet istihbarat... Sen orayı düzeltmedin ki. Düzeltmediğin yapıyla paralel operasyonu yapıyorsun. Onun için birçok yerde özel hesaplarını görüyorlar. Paralelci olmayan adamları eliyorlar" dedi. Ancak at izi it izine yıllar evvel zaten karışmıştı. 1998'de feto papaya mektubunu sunduğu zaman apaçık kardinal olduğunu şu sözleriyle ortaya koymuştu; "Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik."
PAPALIĞIN MİSYONU: "Dinlerarası diyalog, Papalığın II. Vatikan Konsili'nin 4. oturumunda kabul edilen, "Nostra Aetate" diye maruf Konsil metninde aktarılan ve 28 Ekim 1965'te Papa VI. Paul'un onayıyla ilan edilen, "Papalığın 3. bin yıl hedefi olarak açıkladığı Asya'nın hristiyanlaştırılması projesi'nin bir yöntemidir. Papalığın "çağdaş hristiyanlaştırma ve misyonerlik usulüdür."
Demek ki, Dinlerarası diyaloğun misyonu 3. bin yılda İslam coğrafyasını hıristiyanlaştırmakmış. Bunun parçası olduğunu hatta tahakkuk (gerçekleşmesini) edişini görmeyi arzu ettiğini söyledi feto. Bu oyunu ilk gören, doğru okuyan ve milletini feto ve dinler arası diyalog tezgahına karşı uyaran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'dir. O zamanın iktidarı da Sayın Baş'ı dinlemedi ikazlara aldırmadı ve Sayın Baş'a karşı linç operasyonları başlatmıştılar. 2001 yılında Prof. Dr. Haydar Baş Bey sayın Cumhurbaşkanımızı Beylerbeyinde'ki görüşmesinde fetoya karşı uyarmıştı. At izi ile it izini ayırt edemiyorsanız bu işi bilen, bu izleri ayırt eden, bela gelmeden milletini ayıktıran gerçek alim ve uzmanlardan yardım almak gerekir. Prof. Dr. Haydar Baş Bey yıllardır müsibetler gelmeden evvel siyasileri ve halkı her zaman uyarmış ikaz etmiştir. İkaz ettiği her konuda da haklı çıkmıştır. At izinin it izine karıştığının itiraf edildiği ve ülkemizin Suriye'de bir batağa çekildiği bu dönemde aynı hatalara tekrar düşmemek için sayın Cumhurbaşkanımızın ve siyasilerimizin çok değerli ilim, fikir ve de milletin adamı olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den yardım alması devletmizin, siyasetin ve milletimizin hayrına olacaktır.
Rusya'nın ve BRICS ülkeleri Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, Milli Devlet ve Sosyal Devlet projeleri ile global krizlere karşı ayakta kalarak güçlenmiştir. Rusya ekonomisi çökmüş pozisyonda iken Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile tekrar dünyanın süper gücü haline gelmiştir. Bütün bu olanlar gözümüzün önünde cereyan ederken siyasilerimizin ve halkımızın Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmemesi ve O'ndan yardım istememesi insanın aklına Fetonun veya arkasındaki gücün hala bu ülkede söz sahibi olduğunu getirmektedir.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020