"At nalının açtığı çukuru dolduran su"da yüzen "kibrit çöpü"nün üzerine konmuş sivrisinek, kendisini ab-ı deryada zannederse, ne dersiniz? Bu ab-ı derya var ya, bu ab-ı derya; en hassas kamusal alandır diye haykırsa, nasıl karşılarsınız?
Teşbihte hata olmaz; incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle "resepsiyon krizi çıkartanlar" ile bu "krizden politik pirim devşirenler" iş ortaklarının hali, Mevlana'nın bu sivrisineğinin ahvalini ne kadar da andırıyor.
Görmüyor musunuz?
Mukaddes vatanımızın her sathı, dahası Kıbrıs'ımız, Lozan hatırası Musul-Kerkük'ümüz çok ciddi, açık ve somut tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya... Bu vahim manzarayı adeta örtercesine "at nalının açtığı çukurda kamusal alan tiyatrosu" oynayarak aziz milletimizin karşısına güya vatanperverlik pozuna girmek, istiklal ve istikbalimize kastedenlerin ekmeğine yağ sürmekten ve onlara meydan açmaktan gayrı ne işe yarar?
Kamusal alan veya toplumsal alanın ilkesel tartışmasına girmeyeceğim.
Ancak şu bir gerçek ki, devlet-millet bütünlüğü esas ise son raddede tüm vatan sathı, hem kamusal-hem de toplumsal alandır. Milletimizi, at nalının açtığı küçük bir çukurda böylesi bir suni ayrışmaya sürüklemek, devletin ve vatanın, milletiyle bölünmez bütünlüğüne vurulabilecek en ağır darbe olur.
Bugün yapılması gereken iş, devlet-millet bütünlüğünü sağlayarak mukaddesatımıza dadananların peşine düşmektir; yoksa incir çekirdeğini doldurmayan ve AB-AİHM kapılarından dönen incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle masum milletimizin peşine düşmek değildir.
Gün sath-ı müdafaa günüdür.
Bu satıh, tüm Türkiye'dir, Kıbrıs'tır, Musul'dur, Kerkük'tür. Hatta akrabalarımız olan Türk dünyamızdır.
Bu satıh Lozan'dır.
Bu satıh gençliğimizdir, neslimizdir.
Bu satıh, tam bağımsızlığımızdır.
At nalının açtığı çukurlardaki manevralar ise, çoook ama çok yanlış tiyatrolardır.
Musul-Kerkük'ten konu açılmış iken, kamusal alancıların, oraların akıbetinin nereye sürüklendiğinden haberleri var mı acaba? Hiç kimse niçin oralar için ayakta değil?
Geçen 4 Temmuz günü Süleymaniye'de Türk Özel Kuvvetleri ile birlikte gözaltına alınan İngiliz yazar Michael Albert Todd, "Beni Amerikalılar Irak'taki Türk Özel Kuvvetleri'nin komutanı sanıp üç hafta Irak'da haksız yere tuttular. ABD aleyhinde dava açacağım" diyor. Kamusal alancılar, neden başımıza çuval geçirenlere bu İngiliz kadar yüreklice laf söylemeyi, dava açmayı akıllarından geçirmediler, geçirmiyorlar?
O askerlerimiz kamu görevlisi değiller miydi? Süleymaniye'deki karargâhımız kamusal alan değil miydi?
Kendi milletine karşı bu derece cüretkâr olanlar, neden Amerika karşısında süt dökmüş kedi gibi, Amerika'ya sevdalık türküleri yakan AKP üyeleri gibi idiler? Neden "kamusal alan"ı "kamusal talan" ettirdiler?
Bu "kamusal talan"dan sonra bakın durum ne merkezde...
ABD askerleri kademeli olarak Kuzey Irak bölgesinden, Kerkük'ten çekilmeye başlıyor. ABD, askerlerinin yüzde 60-70'ini geri çekiyor. Bu arada İsrail, Kuzey Irak'a 150 bin Yahudi Kürt yerleştiriyor. Kıyafet değiştiren Yahudi Peşmergeler, resmi polis üniformasıyla ve de seyyar satıcı olarak, Türkmenler'in çoğunlukta olduğu şehrin merkezinde bulunuyorlar. Kerkük'te, Musul'da ve Bağdat'ta yüksek sayıda ev, arazi ve dükkan satın alıyorlar.
Amerikan-İsrail protokolüne göre, Yahudi Kürtler, Kuzey Irak'ta tarım ve hayvancılık alanında sonsuz haklara sahip olacaklar. Yahudi Kürtler ayrıca petrol ve maden de arayacaklar.
Kamusal alancılar bu Amerikan-İsrail dolaplarından haberdarlar mı acaba?
Bu arada Türkiye olarak Manavgat suyu ile İsraillileri biz sulayacağız. AKP hükümeti, Manavgat'ı sattı.
Manavgat suyu kamusal değil mi; Çankaya'dan neden kamusal ses çıkmadı.
İsrail'in endişesi Kuzey Irak'taki bu oyunlar sebebiyle Manavgat suyunun bulanması... İsrail gazetesi Yediot Ahronot'a göre, Ankara, İsrail'i Kuzey Irak'ta petrol sahibi olmak amacıyla toprak satın almaya çalışmaması için uyarmış... Uyarmış, o kadar. BM'nin uyarılarını dinlemeyenler, Ankara'yı mı dinler?
İsrail, işine aynen devam ediyor. Türkiye ise 8.5 dolarlık faizli krediye takılmış gidiyor.
At nalının açtığı çukurda kamusal alan tiyatrosu oynayanlar ise, olan bitenden habersizlermişçesine davranıyor. Yazık oluyor beyler, yazık... Türkiye'mize, aziz milletimize ve mukaddes vatanımıza yazık oluyor.
Teşbihte hata olmaz; incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle "resepsiyon krizi çıkartanlar" ile bu "krizden politik pirim devşirenler" iş ortaklarının hali, Mevlana'nın bu sivrisineğinin ahvalini ne kadar da andırıyor.
Görmüyor musunuz?
Mukaddes vatanımızın her sathı, dahası Kıbrıs'ımız, Lozan hatırası Musul-Kerkük'ümüz çok ciddi, açık ve somut tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya... Bu vahim manzarayı adeta örtercesine "at nalının açtığı çukurda kamusal alan tiyatrosu" oynayarak aziz milletimizin karşısına güya vatanperverlik pozuna girmek, istiklal ve istikbalimize kastedenlerin ekmeğine yağ sürmekten ve onlara meydan açmaktan gayrı ne işe yarar?
Kamusal alan veya toplumsal alanın ilkesel tartışmasına girmeyeceğim.
Ancak şu bir gerçek ki, devlet-millet bütünlüğü esas ise son raddede tüm vatan sathı, hem kamusal-hem de toplumsal alandır. Milletimizi, at nalının açtığı küçük bir çukurda böylesi bir suni ayrışmaya sürüklemek, devletin ve vatanın, milletiyle bölünmez bütünlüğüne vurulabilecek en ağır darbe olur.
Bugün yapılması gereken iş, devlet-millet bütünlüğünü sağlayarak mukaddesatımıza dadananların peşine düşmektir; yoksa incir çekirdeğini doldurmayan ve AB-AİHM kapılarından dönen incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle masum milletimizin peşine düşmek değildir.
Gün sath-ı müdafaa günüdür.
Bu satıh, tüm Türkiye'dir, Kıbrıs'tır, Musul'dur, Kerkük'tür. Hatta akrabalarımız olan Türk dünyamızdır.
Bu satıh Lozan'dır.
Bu satıh gençliğimizdir, neslimizdir.
Bu satıh, tam bağımsızlığımızdır.
At nalının açtığı çukurlardaki manevralar ise, çoook ama çok yanlış tiyatrolardır.
Musul-Kerkük'ten konu açılmış iken, kamusal alancıların, oraların akıbetinin nereye sürüklendiğinden haberleri var mı acaba? Hiç kimse niçin oralar için ayakta değil?
Geçen 4 Temmuz günü Süleymaniye'de Türk Özel Kuvvetleri ile birlikte gözaltına alınan İngiliz yazar Michael Albert Todd, "Beni Amerikalılar Irak'taki Türk Özel Kuvvetleri'nin komutanı sanıp üç hafta Irak'da haksız yere tuttular. ABD aleyhinde dava açacağım" diyor. Kamusal alancılar, neden başımıza çuval geçirenlere bu İngiliz kadar yüreklice laf söylemeyi, dava açmayı akıllarından geçirmediler, geçirmiyorlar?
O askerlerimiz kamu görevlisi değiller miydi? Süleymaniye'deki karargâhımız kamusal alan değil miydi?
Kendi milletine karşı bu derece cüretkâr olanlar, neden Amerika karşısında süt dökmüş kedi gibi, Amerika'ya sevdalık türküleri yakan AKP üyeleri gibi idiler? Neden "kamusal alan"ı "kamusal talan" ettirdiler?
Bu "kamusal talan"dan sonra bakın durum ne merkezde...
ABD askerleri kademeli olarak Kuzey Irak bölgesinden, Kerkük'ten çekilmeye başlıyor. ABD, askerlerinin yüzde 60-70'ini geri çekiyor. Bu arada İsrail, Kuzey Irak'a 150 bin Yahudi Kürt yerleştiriyor. Kıyafet değiştiren Yahudi Peşmergeler, resmi polis üniformasıyla ve de seyyar satıcı olarak, Türkmenler'in çoğunlukta olduğu şehrin merkezinde bulunuyorlar. Kerkük'te, Musul'da ve Bağdat'ta yüksek sayıda ev, arazi ve dükkan satın alıyorlar.
Amerikan-İsrail protokolüne göre, Yahudi Kürtler, Kuzey Irak'ta tarım ve hayvancılık alanında sonsuz haklara sahip olacaklar. Yahudi Kürtler ayrıca petrol ve maden de arayacaklar.
Kamusal alancılar bu Amerikan-İsrail dolaplarından haberdarlar mı acaba?
Bu arada Türkiye olarak Manavgat suyu ile İsraillileri biz sulayacağız. AKP hükümeti, Manavgat'ı sattı.
Manavgat suyu kamusal değil mi; Çankaya'dan neden kamusal ses çıkmadı.
İsrail'in endişesi Kuzey Irak'taki bu oyunlar sebebiyle Manavgat suyunun bulanması... İsrail gazetesi Yediot Ahronot'a göre, Ankara, İsrail'i Kuzey Irak'ta petrol sahibi olmak amacıyla toprak satın almaya çalışmaması için uyarmış... Uyarmış, o kadar. BM'nin uyarılarını dinlemeyenler, Ankara'yı mı dinler?
İsrail, işine aynen devam ediyor. Türkiye ise 8.5 dolarlık faizli krediye takılmış gidiyor.
At nalının açtığı çukurda kamusal alan tiyatrosu oynayanlar ise, olan bitenden habersizlermişçesine davranıyor. Yazık oluyor beyler, yazık... Türkiye'mize, aziz milletimize ve mukaddes vatanımıza yazık oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019