* "Artık durumu düzeltmiş olmak için mutlaka Avrupa’dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi.
Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleri ile yabancıların planları ile yükselebilsin? Tarih böyle bir şey kaydetmemiştir.
Türkiye hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne batılılaşacaktır. O sadece özleşecektir" (TBMM gizli celse zabıtları, cilt: 3)
* Ülküler devlet tarafından açıklanmaz, milletçe yaşanır.
Dil bir köprüdür.
İnanç bir körüdür.
Tarih bir köprüdür." (29 Ekim 1933)
* "Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır."(1923, adana seyahati sırasında)
* 1921’de bir konuşmasında şunları ifade
etmiştir:
"Türklerin vatan sevgisi dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir."
*"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (1927, Nutuk:2, sayfa:893)
* 1923 senesinde şöyle demiştir:
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."
Mustafa Kemal’e göre, Batı taklidinden uzak, bağımsızlık özerine kurulu Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ulus devlet anlayışı üzerine kuruludur.
Türklüğü ile gurur duyar ve dindardır.
Ve bir anı ile bitirelim:
"Yıl, 1930 Atatürk Fevzi Çakmak’la birlikte yurt gezisine çıkıyorlar, yolculuk trenle yapılıyor. Vagonda Atatürk, Fevzi Çakmak’la baş başa vermiş memleket işlerini görüşüyorlar. Bir milletvekili içeri giriyor. Ata’nın kulağına bir şeyler söylüyor.
Atatürk birden kaşlarını çatıyor ve Fevzi Çakmak’a dönerek "paşam, lütfen beni takip edin, arkadaş bir haber getirdi, birlikte inceleyelim" diyor.
Atatürk ile Çakmak cumhurbaşkanlığı maiyet erkânına ait vagona geçiyorlar.
Mustafa Kemal, vagonun kapısını yavaşça açıyor ve Fevzi Paşa’ya gösteriyor. Yüksek rütbeli bir subay vagonda kanepe üzerinde namaz
kılmaktadır.
Vagonun kapısını kapadıktan sonra milletvekilinin yüzüne tükürüyor ve Mareşal’e diyor ki:
"Paşam bu adamın biraz evvel kulağıma gizli bir şeyler söylediğini gördünüz. Bu adam muhafız kıtasına mensup yüksek rütbeli bir subayın vagonda namaz kıldığını gammazladı. Bu adam namaz kılmayı kendi aklınca suç görüyor.
Durumu size göstermek için buraya kadar zahmet ettirdim."
Atatürk ilk istasyonda milletvekilini trenden indirdi ve gelen devrede milletvekili seçtirmedi."
Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleri ile yabancıların planları ile yükselebilsin? Tarih böyle bir şey kaydetmemiştir.
Türkiye hiçbir milleti taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne batılılaşacaktır. O sadece özleşecektir" (TBMM gizli celse zabıtları, cilt: 3)
* Ülküler devlet tarafından açıklanmaz, milletçe yaşanır.
Dil bir köprüdür.
İnanç bir körüdür.
Tarih bir köprüdür." (29 Ekim 1933)
* "Bu memleket tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır."(1923, adana seyahati sırasında)
* 1921’de bir konuşmasında şunları ifade
etmiştir:
"Türklerin vatan sevgisi dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir."
*"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." (1927, Nutuk:2, sayfa:893)
* 1923 senesinde şöyle demiştir:
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır, demek istiyorum. Dinime bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."
Mustafa Kemal’e göre, Batı taklidinden uzak, bağımsızlık özerine kurulu Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ulus devlet anlayışı üzerine kuruludur.
Türklüğü ile gurur duyar ve dindardır.
Ve bir anı ile bitirelim:
"Yıl, 1930 Atatürk Fevzi Çakmak’la birlikte yurt gezisine çıkıyorlar, yolculuk trenle yapılıyor. Vagonda Atatürk, Fevzi Çakmak’la baş başa vermiş memleket işlerini görüşüyorlar. Bir milletvekili içeri giriyor. Ata’nın kulağına bir şeyler söylüyor.
Atatürk birden kaşlarını çatıyor ve Fevzi Çakmak’a dönerek "paşam, lütfen beni takip edin, arkadaş bir haber getirdi, birlikte inceleyelim" diyor.
Atatürk ile Çakmak cumhurbaşkanlığı maiyet erkânına ait vagona geçiyorlar.
Mustafa Kemal, vagonun kapısını yavaşça açıyor ve Fevzi Paşa’ya gösteriyor. Yüksek rütbeli bir subay vagonda kanepe üzerinde namaz
kılmaktadır.
Vagonun kapısını kapadıktan sonra milletvekilinin yüzüne tükürüyor ve Mareşal’e diyor ki:
"Paşam bu adamın biraz evvel kulağıma gizli bir şeyler söylediğini gördünüz. Bu adam muhafız kıtasına mensup yüksek rütbeli bir subayın vagonda namaz kıldığını gammazladı. Bu adam namaz kılmayı kendi aklınca suç görüyor.
Durumu size göstermek için buraya kadar zahmet ettirdim."
Atatürk ilk istasyonda milletvekilini trenden indirdi ve gelen devrede milletvekili seçtirmedi."
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018