Elektriğimizde bile vergi verdiğimiz TRT'de Abdulhamit dizisini izleyince "bu hangi Abdulhamit?" ya da "bu kim?" diyecek oluyoruz.
Bir milyon altı yüz bin kilometre kare toprak kaybetmiş bir padişah, sanki bu kadar toprak kazanmış...
Bank-ı Şahane-i Osmaniye (Büyük Osmanlı Bankası) gibi şekerden şeker bir isimle kurulan ve İsrail'in kurucularından Rothschild ailesine devletin para basma hakkını vermeye kılıf olan kurumu sanki bu padişah kurmamış... Devletin para basma hakkını global tefecilere vererek, tüm emek ve değer toplamımızı bu güçlere vermiş olan bu padişahı neden kahraman gibi göstermeye çalışıyoruz?
Duyun-u Umumiye gibi yine ismi bizden ama muhtevası şarkın vahşetinden olma bir kuruluşun kurulmasını seyreden bir Abdulhamit, nasıl bu milletin modeli olabilir? Duyun-u Umumiye'ye vergiler peşkeş çekilmişken... Duyun-u Umumiye'nin astığı binlerle ifade edilen insanımız ortadayken...
İsrail'in ilk kolonilerini Müslüman toprağına yerleştirerek İsrail'in kuruluşuna en büyük adımı atmış bir Abdulhamit'i, nasıl İslam'ın emsali gösterebilirsiniz?
Abdulhamit'in hayatı ortada, daha saymak mümkün.
Neden Abdulhamit bu topluma örnek gösteriliyor?
Neden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin televizyonu TRT'de Abdulhamit'in ve evlatlarının sadece kendi şahsının zannettiği ve yabancılara bıraktıkları vatanı kurtaran Atatürk'ün dizisi yok?
Neden Atatürk'ü ekranlarımızda seyredemiyoruz?
Ülke olarak bin türlü badireden geçtiğimiz bu günlerde, tek kurtuluşumuz olan Atatürk'ü ekranlarımızda çok mu görüyoruz?
Atatürk'ü konuşursak, Osmanlı'nın miras bıraktığı borçları ve bir devletin sıfırdan kuruluşunu bir kuruş borç almadan yapan bir iradeyi konuşuruz.
Atatürk'ü konuşursak, bağımsızlığı, imkansız olsa da gerçekleştiren bir iradeyi konuşuruz.
Abdulhamit'i konuşup vehim ve hikayelerle "gaza gelebiliriz" ama Atatürk'ü konuşup gerçeği görerek vatanın kurtuluşuna atılacak adımları görebiliriz.
Abdulhamit'in bir milyon altı yüz bin kilometre kare toprak kaybederek en alasını yaşattığı "beka sorununu" en müşkül anında çözen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü. Bugün Atatürk'e atılan iftiraların ve Atatürk'e sırt dönüşün artışıyla televizyonlarda moda olan tabiriyle "beka sorunumuzun" türeyişi yan yana değil midir?
Kutuplar Kutbu Atatürk'ün ışığına gerçekten muhtaç ve hasretiz.
Yapılması gereken Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" eserini kılavuz ederek Atatürk'ü gönüllerimize taşıyacağımız gibi ekranlarımıza da taşımaktır.
Bir milyon altı yüz bin kilometre kare toprak kaybetmiş bir padişah, sanki bu kadar toprak kazanmış...
Bank-ı Şahane-i Osmaniye (Büyük Osmanlı Bankası) gibi şekerden şeker bir isimle kurulan ve İsrail'in kurucularından Rothschild ailesine devletin para basma hakkını vermeye kılıf olan kurumu sanki bu padişah kurmamış... Devletin para basma hakkını global tefecilere vererek, tüm emek ve değer toplamımızı bu güçlere vermiş olan bu padişahı neden kahraman gibi göstermeye çalışıyoruz?
Duyun-u Umumiye gibi yine ismi bizden ama muhtevası şarkın vahşetinden olma bir kuruluşun kurulmasını seyreden bir Abdulhamit, nasıl bu milletin modeli olabilir? Duyun-u Umumiye'ye vergiler peşkeş çekilmişken... Duyun-u Umumiye'nin astığı binlerle ifade edilen insanımız ortadayken...
İsrail'in ilk kolonilerini Müslüman toprağına yerleştirerek İsrail'in kuruluşuna en büyük adımı atmış bir Abdulhamit'i, nasıl İslam'ın emsali gösterebilirsiniz?
Abdulhamit'in hayatı ortada, daha saymak mümkün.
Neden Abdulhamit bu topluma örnek gösteriliyor?
Neden Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin televizyonu TRT'de Abdulhamit'in ve evlatlarının sadece kendi şahsının zannettiği ve yabancılara bıraktıkları vatanı kurtaran Atatürk'ün dizisi yok?
Neden Atatürk'ü ekranlarımızda seyredemiyoruz?
Ülke olarak bin türlü badireden geçtiğimiz bu günlerde, tek kurtuluşumuz olan Atatürk'ü ekranlarımızda çok mu görüyoruz?
Atatürk'ü konuşursak, Osmanlı'nın miras bıraktığı borçları ve bir devletin sıfırdan kuruluşunu bir kuruş borç almadan yapan bir iradeyi konuşuruz.
Atatürk'ü konuşursak, bağımsızlığı, imkansız olsa da gerçekleştiren bir iradeyi konuşuruz.
Abdulhamit'i konuşup vehim ve hikayelerle "gaza gelebiliriz" ama Atatürk'ü konuşup gerçeği görerek vatanın kurtuluşuna atılacak adımları görebiliriz.
Abdulhamit'in bir milyon altı yüz bin kilometre kare toprak kaybederek en alasını yaşattığı "beka sorununu" en müşkül anında çözen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü. Bugün Atatürk'e atılan iftiraların ve Atatürk'e sırt dönüşün artışıyla televizyonlarda moda olan tabiriyle "beka sorunumuzun" türeyişi yan yana değil midir?
Kutuplar Kutbu Atatürk'ün ışığına gerçekten muhtaç ve hasretiz.
Yapılması gereken Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" eserini kılavuz ederek Atatürk'ü gönüllerimize taşıyacağımız gibi ekranlarımıza da taşımaktır.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018