Soruya şöyle başlayalım;
Atatürk'ün eline su dökemeyecek liderler mesela Batı'da 'tarihimizdir' diyerek kahraman, ülkenin babası vs. olarak anılırken, Atatürk gibi büyük bir lider bu ülke de nasıl oldu da deccal, beton ve kefere haline getirildi? Özellikle cemaatler, kendilerini Müslüman olarak tarif edenler "Atatürk'e küfretmeyi" imanın şartı haline nasıl getirdiler? Bu tuzak Atatürk'e nasıl ve niçin kuruldu?
Bu ülke yüzyılın başında işgal edilmişti ve Atatürk, halkı dahi çoğu kere kanun zoru ile cepheye sürerek 7 düvele karşı bir savaş kazanmıştı. İşgal yıllarında azınlıklar İngiliz-Fransız-Yunan askerini ayakta karşıladılar, yaşadıkları toprağa ihanet ederek düşmanla işbirliği yaptılar. Sonuçta düşman yenildi ve bu azınlıkların bir bölümü İngiliz ile Fransız askerleri ile birlikte ülkeyi terk ettiler. Ülkenin kaymağını yiyen kahir ekseriyet, bu toprakları terk ederek emsalsiz imkânlarını kaybetmek yerine, kimlik değiştirerek bir gecede "Müslüman olduk, Türk olduk" dediler.
Bir gecede elbise değiştirenler Atatürk'ten nefret ediyorlardı. Çünkü Atatürk sebebi ile güçlerini kaybetmişlerdi. Oturdular, düşündüler. Dediler ki; "Bu topraklarda yaşayanlar bir şekilde Müslüman insanlar. Bu şartlar altında Halkı Atatürk'ten soğutmanın tek yolu ancak Atatürk'ü İslam'a düşman göstererek mümkün olabilir"!
Kararlarını verdiler:
Atatürk'ü İslam düşmanı olarak inşa edeceğiz ve intikamımızı bu şekilde alacağız!
Bunun için Görüntüde tavizsiz Müslüman, özünde azınlık ya da o ruha sahip isimler, cemaatler, kurumlar, partiler ve ideolojiler
ürettiler.
Mesela Atatürk'e İngiltere ile aynı dalga boyundan bakan Fesli Kadir, mesela her şeylerini gizledikler halde Atatürk düşmanlığını deccal diyerek fâş etmekten kaçınmayan Fetö, mesela Anıtkabir'e gitmemek için boncuk boncuk terleyen Erbakan Partisi ve aydın taifesi içinde İslamcı ideolojiyi ürettiler ya da bunların üzerinden müthiş bir fayda sağlayarak halkı Atatürk'e karşı kışkırttılar!
Atatürk ile İslam, Atatürk ile halk arasına fitne tohumları ekerek hem Atatürk'ten İstiklal Savaşının intikamını aldılar, hem de kendileri bu düşmanlıktan müthiş şekilde istifade ederek ceplerini doldurdular, ülkeyi paramparça ettiler!
Bu ülkede yapılan insafsız-vicdansız, iftiralardan ve yalanlardan beslenen Atatürk düşmanlığını n temel sebebi işte budur!
Oysa tersi olsa idi, yani bu ülke Atatürk'ü bihakkın tanısaydı bugün yüzde 100 emin olunuz ki bambaşka bir ülke de ve coğrafya da yaşıyor olurduk.
Ne olurdu?
Mesela gizli düşmanı İslam olan, dünyanın en büyük terör örgütü haline dönüşmüş NATO'ya girmemiş olurduk!
Avrupa Birliği'ne gireceğim diyerek bu ülkeye zaman, enerji ve kimya kaybettiren kapılarda kuyruk olmazdık!
ABD; Irak'ı, Suriye'yi, Afganistan'ı işgal edemez, İsrail Kudüs'e giremezdi!
Kapitalizm bir ekonomik model olarak bu ülkede uygulanamazdı!
Domuz eti helal olmaz, zina serbest
bırakılmazdı!
Misyonunu fırdöndü müteahhit ve yandaşlığa yatırmış, hak-hakikat nedir bilmeyen, tavırdan bihaber Cemaatler bu ülkede neşv-ü nema bulmazdı!
Bütün bunları hamasetle söylemiyoruz. Bunların ve çoook daha fazlasının delili var, eylemi var, projesi var ve uygulaması var!
O sebeple Atatürk'ü öldürdüler!
Ezber bozarak söylüyoruz bakın 12 İmamın yanında olduğu, sevdiği, Hz Muhammed'in (a.s) elinin üzerinde olduğu Atatürk'ü öldürdüler! Onu bir kere değil, bin kere öldürmeye
çalıştılar!
İşte tam bu noktada bir hakikat avcısı, fitnenin gözünü çıkaran bir adam, Prof. Dr. Haydar Baş, milletin kaderine sahip çıktı, sahneye indi ve dedi ki;
Yaşıyorsun, yaşayacaksın, biz seni çook seviyoruz, Hoş Geldin Atatürk!
Emre Polat kardeşimizin söylediği gibi; "Hoş geldin sefalar getirdin, başımızın gözümüzün üstünde yerin var!"
Sana sahip çıkan adama, Prof. Dr. Haydar Baş'a da çok teşekkür ediyoruz ve ona da diyoruz ki; "Seninde başımızın, gözümüzün üstünde yerin var ve kıyamete kadar da öyle olacak!"
Atatürk'ün eline su dökemeyecek liderler mesela Batı'da 'tarihimizdir' diyerek kahraman, ülkenin babası vs. olarak anılırken, Atatürk gibi büyük bir lider bu ülke de nasıl oldu da deccal, beton ve kefere haline getirildi? Özellikle cemaatler, kendilerini Müslüman olarak tarif edenler "Atatürk'e küfretmeyi" imanın şartı haline nasıl getirdiler? Bu tuzak Atatürk'e nasıl ve niçin kuruldu?
Bu ülke yüzyılın başında işgal edilmişti ve Atatürk, halkı dahi çoğu kere kanun zoru ile cepheye sürerek 7 düvele karşı bir savaş kazanmıştı. İşgal yıllarında azınlıklar İngiliz-Fransız-Yunan askerini ayakta karşıladılar, yaşadıkları toprağa ihanet ederek düşmanla işbirliği yaptılar. Sonuçta düşman yenildi ve bu azınlıkların bir bölümü İngiliz ile Fransız askerleri ile birlikte ülkeyi terk ettiler. Ülkenin kaymağını yiyen kahir ekseriyet, bu toprakları terk ederek emsalsiz imkânlarını kaybetmek yerine, kimlik değiştirerek bir gecede "Müslüman olduk, Türk olduk" dediler.
Bir gecede elbise değiştirenler Atatürk'ten nefret ediyorlardı. Çünkü Atatürk sebebi ile güçlerini kaybetmişlerdi. Oturdular, düşündüler. Dediler ki; "Bu topraklarda yaşayanlar bir şekilde Müslüman insanlar. Bu şartlar altında Halkı Atatürk'ten soğutmanın tek yolu ancak Atatürk'ü İslam'a düşman göstererek mümkün olabilir"!
Kararlarını verdiler:
Atatürk'ü İslam düşmanı olarak inşa edeceğiz ve intikamımızı bu şekilde alacağız!
Bunun için Görüntüde tavizsiz Müslüman, özünde azınlık ya da o ruha sahip isimler, cemaatler, kurumlar, partiler ve ideolojiler
ürettiler.
Mesela Atatürk'e İngiltere ile aynı dalga boyundan bakan Fesli Kadir, mesela her şeylerini gizledikler halde Atatürk düşmanlığını deccal diyerek fâş etmekten kaçınmayan Fetö, mesela Anıtkabir'e gitmemek için boncuk boncuk terleyen Erbakan Partisi ve aydın taifesi içinde İslamcı ideolojiyi ürettiler ya da bunların üzerinden müthiş bir fayda sağlayarak halkı Atatürk'e karşı kışkırttılar!
Atatürk ile İslam, Atatürk ile halk arasına fitne tohumları ekerek hem Atatürk'ten İstiklal Savaşının intikamını aldılar, hem de kendileri bu düşmanlıktan müthiş şekilde istifade ederek ceplerini doldurdular, ülkeyi paramparça ettiler!
Bu ülkede yapılan insafsız-vicdansız, iftiralardan ve yalanlardan beslenen Atatürk düşmanlığını n temel sebebi işte budur!
Oysa tersi olsa idi, yani bu ülke Atatürk'ü bihakkın tanısaydı bugün yüzde 100 emin olunuz ki bambaşka bir ülke de ve coğrafya da yaşıyor olurduk.
Ne olurdu?
Mesela gizli düşmanı İslam olan, dünyanın en büyük terör örgütü haline dönüşmüş NATO'ya girmemiş olurduk!
Avrupa Birliği'ne gireceğim diyerek bu ülkeye zaman, enerji ve kimya kaybettiren kapılarda kuyruk olmazdık!
ABD; Irak'ı, Suriye'yi, Afganistan'ı işgal edemez, İsrail Kudüs'e giremezdi!
Kapitalizm bir ekonomik model olarak bu ülkede uygulanamazdı!
Domuz eti helal olmaz, zina serbest
bırakılmazdı!
Misyonunu fırdöndü müteahhit ve yandaşlığa yatırmış, hak-hakikat nedir bilmeyen, tavırdan bihaber Cemaatler bu ülkede neşv-ü nema bulmazdı!
Bütün bunları hamasetle söylemiyoruz. Bunların ve çoook daha fazlasının delili var, eylemi var, projesi var ve uygulaması var!
O sebeple Atatürk'ü öldürdüler!
Ezber bozarak söylüyoruz bakın 12 İmamın yanında olduğu, sevdiği, Hz Muhammed'in (a.s) elinin üzerinde olduğu Atatürk'ü öldürdüler! Onu bir kere değil, bin kere öldürmeye
çalıştılar!
İşte tam bu noktada bir hakikat avcısı, fitnenin gözünü çıkaran bir adam, Prof. Dr. Haydar Baş, milletin kaderine sahip çıktı, sahneye indi ve dedi ki;
Yaşıyorsun, yaşayacaksın, biz seni çook seviyoruz, Hoş Geldin Atatürk!
Emre Polat kardeşimizin söylediği gibi; "Hoş geldin sefalar getirdin, başımızın gözümüzün üstünde yerin var!"
Sana sahip çıkan adama, Prof. Dr. Haydar Baş'a da çok teşekkür ediyoruz ve ona da diyoruz ki; "Seninde başımızın, gözümüzün üstünde yerin var ve kıyamete kadar da öyle olacak!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021