Önceki gün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde düzenlenen bir toplantıda çözüm sürecinde önemli bir aşamaya gelindiğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "HDP heyetiyle birlikte yaptığımız açıklamada yapılan silah bırakma vurgusu tarihi önemdedir. Nevruz bu süreçte önemli bir kilometre taşı olacaktır. Nevruz'da inşallah tüm çatışmayı, şiddeti, silahı demokrasi ateşinde yakacağız." Hükümet cephesinden Yalçın Akdoğan bunları söylerken PKK cephesi bakın neler söylüyordu;KCK Yürütme Konseyi Eş başkanları Cemil Bayık ve Besê Hozat, "Apo gelip kongreye katılmadan, gerillayla görüşmeden silah bırakma söz konusu olmaz" dedi.Bir başka KCK'lı Mustafa Karasu ise bir süre önce örgütün silah bırakmasının mümkün olmadığını belirterek, "Silah bırakma gündemimizde yok" diye konuşmuştu.Bunlar gösteriyor ki, evet bir taraf silah bırakacak, hatta 'demokrasi' ateşinde bazı silahlar yakılacak. Ama bu ateşte yanan silahlar, PKK'nın değil, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin elindekiler olacak.Görünen o ki, Nevruz'dan sonra Türkiye elindeki bütün savunma enstrümanlarını terk ederken PKK'nın elinde silah kalmaya devam edecek. Bütün bunlar terörle müzakere sürecinin Türkiye'yi hangi noktalara doğru sürüklediğini ortaya koymaktadır. Süreç, 100 bin terörist toplamak için çalıştığı ortaya çıkan terör örgütünün daha da palazlanarak Türkiye'nin karşısına dikilmesiyle sonuçlanacaktır. Türkiye öyle bir şekle bürünüyor ki, hükümetin adına 'yeni Türkiye' dediği bu yeni devlette üniter yapıya yer yok, tek millet kavramına yer yok, ay yıldızlı bayrağa yer yok. Terörün talepleriyle şekillenen hükümetin kafasındaki yeni Türkiye'de bizi biz yapan hiçbir değerimize yer yok.Kozmik OdaBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a 'suikast' iddiasıyla Genelkurmay'a bağlı 'Kozmik oda'ya girilip 25 gün arama yapıldıktan sonra açılan soruşturma hakkında 6 yıl sonra delil yetersizliğinden takipsizlik verildi. Soruşturmanın savcısı 'Benim için dosya kapanmıştır' dedi.Takipsizlik verildi verilmesine ama devletin en mahrem bilgilerinin olduğu Kozmik Oda'ya girildi. Sıradan bir meselede davalık olan taraflardan biri davasından vazgeçse bile bazı durumlarda mesele kamu davası haline geliyor ve devlet vazgeçmiyorken devletin en gizli bilgilerini sır olmaktan çıkaran bu Kozmik Oda aramasının peşi nasıl bırakılacak?5 bin yıllık Türk tarihinde hiçbir Türk devletinin gizli bilgileri bu kadar ortalığa dökülmemişti. Şimdi Kozmik Oda'dan elde edilen bilgilerin kimlerin eline geçtiği tam olarak bilinmiyor.Devletin bilgilerini kim ya da kimlerin ele geçirmek istediği mutlaka tespit edilip, sorumluların hak ettiği cezayı çekmeleri Türkiye için bir onur meselesidir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023