Avasküler Nekroz: Sessiz Kemik Çöküşü
Avasküler nekroz, sessiz başlayıp zamanla yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir hastalıktır. Fakat günümüzde erken teşhis ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kemik kaybı önlenebilir, hastalar yeniden aktif bir yaşam sürebilir. En önemli nokta ise vücudun verdiği küçük sinyalleri dikkate almak ve “ağrının nedenini” gecikmeden araştırmaktır.
15.10.2025 18:41:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Avasküler nekroz, bir kemiğin kan dolaşımının bozulması sonucu kemik dokusunun yavaş yavaş ölmesiyle ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. "Ava" (yok), "vasküler" (damar) ve "nekroz" (ölüm) kelimelerinden türeyen bu terim, aslında kemiğin "damarsız kalmasıyla ölmesi" anlamına gelir. Genellikle kalça, diz, omuz ve el bileği gibi eklemleri etkiler.
Nedenleri
Bu hastalığın en önemli nedeni, kemiğe giden kan akışının kesilmesidir. Bu durum; travmalar (örneğin kalça çıkığı veya kırıklar), uzun süreli kortizon kullanımı, alkol bağımlılığı, pıhtılaşma bozuklukları ya da bazı otoimmün hastalıklar sonucu gelişebilir. Bazen ise hiçbir neden bulunamaz — bu tür vakalar "idiyopatik avasküler nekroz" olarak adlandırılır.
Belirtileri
Avasküler nekroz, ilk başlarda sessiz ilerler; hasta uzun süre hiçbir şey hissetmeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe eklemde ağrı başlar ve zamanla günlük hareketleri kısıtlayacak düzeye ulaşır. Özellikle kalça ekleminde oluştuğunda, oturup kalkmak ya da yürümek oldukça zorlaşır.
Tanı Yöntemleri
Röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemlerle kemik yapısındaki değişiklikler tespit edilir. MR, hastalığın erken evrelerinde tanı koymak için en duyarlı yöntemdir; çünkü kemik dokusundaki kan kaybını diğer görüntüleme tekniklerinden önce gösterebilir.
Tedavi Seçenekleri
Tedavi, hastalığın evresine göre değişir. Erken evrelerde ilaç tedavisi, basınç azaltıcı yöntemler ve fizik tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ancak ileri evrelerde, özellikle kemik çökmeye başladığında cerrahi müdahale gerekebilir. Bu müdahaleler arasında kemik nakli, kök hücre tedavisi veya eklem protezi (kalça protezi gibi) yer alır.
Korunma ve Farkındalık
Avasküler nekrozun önlenebilmesi için risk faktörlerini tanımak önemlidir. Aşırı alkol tüketiminden kaçınmak, steroid ilaçları doktor kontrolü olmadan uzun süre kullanmamak ve travmalardan sonra eklem ağrılarını ciddiye almak gerekir. Erken teşhis, kemiğin kurtarılmasında en önemli adımdır.
Nedenleri
Bu hastalığın en önemli nedeni, kemiğe giden kan akışının kesilmesidir. Bu durum; travmalar (örneğin kalça çıkığı veya kırıklar), uzun süreli kortizon kullanımı, alkol bağımlılığı, pıhtılaşma bozuklukları ya da bazı otoimmün hastalıklar sonucu gelişebilir. Bazen ise hiçbir neden bulunamaz — bu tür vakalar "idiyopatik avasküler nekroz" olarak adlandırılır.
Belirtileri
Avasküler nekroz, ilk başlarda sessiz ilerler; hasta uzun süre hiçbir şey hissetmeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe eklemde ağrı başlar ve zamanla günlük hareketleri kısıtlayacak düzeye ulaşır. Özellikle kalça ekleminde oluştuğunda, oturup kalkmak ya da yürümek oldukça zorlaşır.
Tanı Yöntemleri
Röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemlerle kemik yapısındaki değişiklikler tespit edilir. MR, hastalığın erken evrelerinde tanı koymak için en duyarlı yöntemdir; çünkü kemik dokusundaki kan kaybını diğer görüntüleme tekniklerinden önce gösterebilir.
Tedavi Seçenekleri
Tedavi, hastalığın evresine göre değişir. Erken evrelerde ilaç tedavisi, basınç azaltıcı yöntemler ve fizik tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ancak ileri evrelerde, özellikle kemik çökmeye başladığında cerrahi müdahale gerekebilir. Bu müdahaleler arasında kemik nakli, kök hücre tedavisi veya eklem protezi (kalça protezi gibi) yer alır.
Korunma ve Farkındalık
Avasküler nekrozun önlenebilmesi için risk faktörlerini tanımak önemlidir. Aşırı alkol tüketiminden kaçınmak, steroid ilaçları doktor kontrolü olmadan uzun süre kullanmamak ve travmalardan sonra eklem ağrılarını ciddiye almak gerekir. Erken teşhis, kemiğin kurtarılmasında en önemli adımdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.