Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız öyle bir okyanus ki, sadece Türkiye'de değil, Almanya'da, Hollanda'da, İngiltere'de, Danimarka'da her yerde bir seveni bir evladı var. Haydar Baş Hoca sadece kendi vatanında değil, her yerde anılıyor. Her yerde onun için gözyaşı dökülüyor. Her yerde ondan bahsediliyor.
Özellikle Almanya'da yaşayan birisi olarak burada görüyor ve izliyorum ki Haydar Hoca buradaki gurbetçileri yalnız başına bırakmamış, hepsine ayrı ayrı sahip çıkmış, hepsinin gönlüne dokunmuştur. Kime sorsan, Haydar Hocam mı, bak sana onunla bi hatıramı anlatayım, deyip başlıyor. Kimisi 1988'den anlatıyor, kimisi geçen seneden bahsediyor. Bu nasıl sahip çıkmak, bu nasıl gönüle dokunmak ki, burada yabancıların memleketinde bile insanlar dinlerine sahip çıkabilmiş, Ehl-i Beyt'i buradaki insanlara anlatmaya, hizmetlerini yapmaya çırpınmış bir insan oluyor. Bunu ancak Haydar Hoca'nın evladı olanlar yapabilir.
Yani Prof. Dr. Haydar Baş'ın rüzgarı, her yerde esmeye devam ediyor. Dünyanın neredeyse her yerinde bir Haydar Baş var.
Ne yaparsak yapalım Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın hakkını ödeyemeyiz, dinimize, vatanımıza, Atatürk'e nasıl değer vermemiz gerektiğini öğretti bize. Hem bu dünyamızı hem de ahiret hayatımızı mamur etmek için uğraşıp durdu.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, evladını burada yetiştirdiği gibi şimdi evladı da onun yolunda, onun istediği gibi Ehl-i Beyti yürekten seven bir müslüman, vatanına sahip çıkan, Atatürk'ün çizgisinde olan, ekonomik olarak nasıl refaha kavuşacağını bilen bir insan oldu. Gerek dini gerekse milli olarak ne kadar uzakta da olsak o yüce davayı dava edinmiş, o dava için çalışan nesil var şimdi Avrupa'da.
Burada, Avrupa çapında gerek birlik ve beraberliğimiz için yapılan online sohbetler, gerek kitap okumalarımız, o kitapları yeni insanlara ulaştırma çabamız, gerek yeni insanlar kazanma gayretimiz ile Avrupa İcmal Gençliği Haydar Hocasının emanetlerine sahip çıkıyor.
Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün bu vatanı gençlere emanet ettiği gibi, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız da milli ve dini değerlerimizi yeni nesil gençlere emanet etmiş, bu değerlere sahip çıkmamızı istemiştir. Avrupa İcmal Gençliği de bu emanetlere sahip çıkıp, yaşatmak için bu dava uğruna hizmetini en güzel bir şekilde yapmaya gayret gösteriyor. Ve şimdi bu dava için 29 yaşındaki genç Genel Başkanımız olan Avukat Hüseyin Baş'ın yanında duruyor.
Pandemi sürecinde biraraya gelemesek de online olarak eğitim çalışmalarımız, kitap çalışmalarımız devam ediyor. Avrupa Eğitim Komisyonumuz ile gençlerimize Hocamın bilgi ve ışığıyla eğitim vermeye ve kendimizi de eğitmeye gayret gösteriyoruz.
'Var Bi Hayalimiz' sloganı ile gençlerle ve genç hisseden tüm dava arkadaşlarımızla ilk toplantımızı yaptık. Hayallerimizi anlattık, çoğumuzun hayali Milli Ekonomi Modeli'nin ülkemizde uygulanması ve bizlerde vatanımıza kavuşmamız oldu. Burada edindiğimiz üniversite ve dil eğitimlerinin sonucunda istiyoruz ki kendi ülkemizde çalışalım, kendi ülkemize faydalı olalım. Buraya ulaşan beyin göçünü tekrar ülkemize kavuşturalım.
Nevşehir Gençlik Kampında Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın da gençlerle ilgili bir konuşmasını hiç unutmuyorum. Şöyle diyordu:
"Bu mücadelede en güçlü önderler Hacı Bektaş Veli'nin arkadaşları gibi sizler olacaksınız. Kültürümüzde, sanatımızda, ziraatimizde ve de medeniyet anlayışımızda her şeyimizde bu bölgede örnek olmaya mecburuz. Bu örnekler sizler olacaksınız. Maalesef bu ülkede dindar dediğimiz kaleler de düştü. Tek düşmeyen kale benim İcmal gençliğimin olduğu kaledir. Sizler bu milletin geleceğini tayin edecek olan mimarlarsınız. Bunda kuşkunuz olmasın. Bu vatanın birliğinde, beraberliğinde, dirliğinde, yükselmesinde ve kalkınmasında taşlar siz olacaksınız. Hiç kimseden bunu beklemeyin.
Ben görüyor ve izliyorum ki artık sizlerden başka da kimse kalmadı. Bu öyle büyük bir dava ki bu dava çok mukaddes, bu mukaddes davayı taşıyan hamallar, Allah'ın hamalları sizler olacaksınız. Dinimizi, milletimizi, vatanımızı ayakta tutabilme sözü ve iradesi istiyorum sizden. Laik demokratik hukuk devletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, inancımızı itikadımızı, milletimizi ve devletimizi ayakta tutma sözü veriyor musunuz?"
'Evet' diye yüksek bir sesle söz verildi orada.
İşte bu sözümüzü unutmadık. Avrupa İcmal Gençliği de bu sözü unutmadı.
Şimdi burada tekrar söz veriyoruz. Bu gençlik bu sözünü tutacak ve davayı sahiplenip onu çok yükseklere taşıyacaktır. Sen bize güvendin Hocam, senin güvenini boşa çıkarmayacağız. Rûz-i mahşerde yüzümüz ak bir şekilde karşına gelebilmek için burada davamızı yürüteceğiz, sana SÖZ VERİYORUZ.
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022