Bir hafta kadar önce Fransız Le Figaro gazetesi için kaleme aldığı makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan, ""AB'ye tam üyelik hedefimiz devam ediyor" ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye'den 'AB'ye tam üyelik hedefimizden vazgeçmedik' açıklamaları yapıldıktan birkaç gün sonra Avrupa Birliği'nden 'Türkiye ile üyelik müzakereleri bütünüyle askıya alınmalı' çıkışı geldi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Kati Piri tarafından kaleme alınan ve birkaç gün önce Strasbourg'da açıklanan taslak Türkiye raporunda, "Kopenhag kriterlerini yerine getirmekten çıktığı" gerekçesiyle, Ankara ile katılım müzakerelerinin resmen askıya alınması istendi.
FETÖ'cü ya da PKK'lı birisine Türkiye ile ilgili bir rapor hazırlama görevi verilse ancak böyle bir rapor ortaya çıkarılabilirdi.
Zira taslak raporda 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar ön plana çıkarılıyor, sanki Türkiye'de yapılan tutuklamaların nedensiz olduğu izlenimi uyandırılıyor. Türkiye'nin bir darbe girişimi yaşadığı gerçeğini göz ardı eden taslak raporda OHAL Komisyonu'nun "bağımsız olmadığı" görüşü savunuluyor.
Her satırında Türkiye'ye karşıtlığının okunabildiği taslak raporda PKK da unutulmamış.
Rumların talepleri raporda
Bir taraftan PKK'nın AB terör örgütleri listesinde olduğu belirtilirken, ardından yeni bir çözüm süreci başlatılması çağrısında bulunuluyor.
Güneydoğu'daki durumun "endişe verici" olduğu not ediliyor. Raporda, "Kürt sorununa barışçıl çözüme götürecek saygın bir siyasi sürecin ivedi olarak başlatılması" çağrısında bulunuluyor.
Kıbrıs konusunda da Rumların ihtiraslarını tatmin edecek satırlarla dolu taslak raporun ilgili bölümünde ise her zaman olduğu gibi sorunun tek sorumlusu olarak gösterilen Türkiye'den, 'adadan askerlerini çek', 'Maraş bölgesini BM'ye teslim et' talepleri bulunuluyor. Ayrıca da Rumların hidrokarbon kaynaklarını çıkarmak için kendi münhasır ekonomik bölgesiyle ilgili olarak ikili anlaşmalar yapma hakkı olduğu kaydı düşülüyor.
Taslak rapor AP Dışişleri Komisyonu'nda onaylandıktan sonra Ocak veya Şubat ayında AP genel kurulunda nihai oylamaya sunulacak. Katılım müzakerelerinin askıya alınması için Avrupa Komisyonu'nun bu konuda tavsiyede bulunması ve bu tavsiyenin AB üyesi devletlerin liderleri tarafından (AB Konseyi) onaylanması gerekiyor.
Böyle bir rapor ne ilk ne de son olacak. Hal böyleyken Türkiye'nin AB ile arasında mesafe koyamaması çok acı. Eğer sorunlarını aşabilmiş, bağımlılıklarından kurtulabilmiş bir ülke olabilseydik, AP'nin bu aşağılık raporlarından sonra bugün AB'nin kuyruğu olmak zilletinden kurtulup, kendi yolumuza gidebilirdik. Ama bu olamıyor. Hiçbir yere kaçamayacağımızı bilen Avrupa da Türkiye'ye böyle talimat sıralıyor.
2002 yılından bu yana iktidarda olan hükümet, en şatafatlı döneminde AB'ye 'yeter' diyememişken dertler ayyuka çıktığı için bundan sonra bunu hiç ama hiç diyemez.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023