Ay yıldız mı' On iki yıldız mı?

Türkiye AB'yle fiili müzakerelere bilim ve araştırma faslının açılıp kapanmasıyla sancılı bir şekilde başlamış oldu. Bilim ve araştırma gibi bir fasılda bile Türkiye'yi ve Türkiye'nin AB'ye "milli ideal" gözüyle bakan AKP hükümetini iğne deliğinden geçiren Rumlar ve onları tetikçi gibi kullanmaktan çekinmeyen diğer AB ülkeleri, en kısa zamanda en fazla tavizi nasıl alırız mantığıyla hareket etmekteler. Türkiye'nin ne zaman bu anlamsız AB üyeliği sevdasından vazgeçeceğini bilmeyen AB, Türkiye'den alabildiği tavizleri kâr saymakta ve ona göre hareket etmektedir.AB hükümetlerinin bu korkuları AB'ye âşık siyasiler iş başında oldukları müddetçe başlarına gelmeyecektir. Türkiye, AB-Rum tiyatrosu sonucu pek çok taviz vermiştir ve bu tavizlerle yetinmeyip çok daha fazlasının istenmesiyle karşı karşıyadır. Bundan dolayı Türkiye'de AB üyeliğinin sorgulanmaya başlaması gerekirken bazı gazetelerde yer aldığı gibi Türk bayrağı ile AB bayrağının Türkiye'de resmi dairelerde kullanılmaya başlaması yazılıp konuşulmaktadır.Önce 12 yıldızlı AB bayrağı hak etmediği bir şekilde Ay yıldızlı bayrağımızın yanına çekilecek, sonra Ay yıldızlı bayrağımız tamamen kaldırılacak. Yapılmak istenen budur!Türk milletinin inancının, kültürünün ve her şeyden önemlisi kahramanlığının işaretlerini taşıyan Ay yıldızlı bayrağımız, 12 yıldızla beraber Hıristiyanlığın ve Batı kültürünün işaretlerini taşıyan AB bayrağına kurban edilecek. Türk bayrağı ile birlikte AB bayrağı kullanılabilmesi için bir yönerge gerekiyor ve bu yönerge için Dışişleri bazı hazırlıklar yapıyormuş. Bu yönerge yayınlandıktan sonra Türkiye'de devlet kurumlarının hepsinde AB bayrağını Türk bayrağının yanında görmeye başlayacaksınız.İşin ilginç olan yanı, AB'ye tam üye olmamış bir ülkenin, yurtdışı temsilciliğinin bahçesinde veya temsilcilik binasının dış cephesine ulusal bayrağın yanına AB bayrağı asılamıyor. AB kanunları bunu yasaklıyor. Bu yasağın sebebi de "AB ortak egemenlik kavramı üzerine kurulu olduğu için, AB bayrağı da bu ortak egemenliği içeriyor" şeklinde açıklanıyor. Yani bir ülkenin Avrupa'daki büyükelçiliğine AB bayrağı asması, AB'de ortak egemenlik hakkının var olduğunu gösteriyor. AB, büyükelçiliklerimize 12 yıldızlı bayrağını astırmayarak Türkiye'nin AB coğrafyasında herhangi bir egemenlik hakkının olmadığını, daha doğru bir ifadeyle Türkiye'nin AB üyesi ülkeler tarafından paylaşılan ortak egemenlikte hiçbir hakkının olmadığını belirtmektedir. Peki, Türkiye'nin devlet kurumlarında AB'nin bayrağının göndere çekilmesi, AB ülkelerinin Türkiye'nin egemenliğinde hakları olduğunu mu gösterecektir? Maalesef AKP hükümeti için bunun böyle anlaşılmasında herhangi bir beis yoktur.Avrupa ülkeleri ülkemizi işgal ettiklerinde silahla ve şiddetle o Ay yıldızlı bayrağı gönderden indirmeye muktedir olamamış, buna cüret edenler de şanlı Kuvayı Milliye mücadelesiyle büyük yenilgilere uğratılarak kovulmuşlardı.  Ne kadar acı ve bir o kadar da ibret vericidir ki, yakın geçmişte ülkemizi işgal etmiş olan ülkeler, dün silah gücüyle yapamadıklarını bugün AB süreciyle yapmaya çalışmaktadırlar ve maalesef bu konuda hayli mesafe almış durumdadırlar.  27 Eylül 2005 tarihli akşam gazetesinde yer alan İngiliz Guardian gazetesinin bir haberi, AB'nin Türkiye'de yapmaya çalıştığını açıkça ortaya koymuştu. Guardian gazetesi, "ABD ile AB'nin 'Müslüman bir ülkede' rejim değiştirmek için farklı yöntemler kullandığını belirttikten sonra ABD'nin Irak'a bir rejim değişikliği için binlerce asker gönderdiğini AB'nin ise aynı şeyi yapmak için Türkiye'ye 80 bin sayfalık AB kural ve yasalarını gönderdiğini" yazdı.AB, Türkiye'de ABD'nin Irak'ta yaptığını yapmaya çalıştığı ortadayken AB sevdalısı siyasiler Türkiye'de göndere AB bayrağını çektirmek gibi önemli(!) bir görevi yerine getirmeye çalışıyorlar. Onlar AB uğruna görevlerini yapsınlar ama şunu da unutmasınlar, Türk milleti de yeri ve zamanı geldiğinde geçmişte olduğu gibi görevini yapacaktır?