logo
25 NİSAN 2024

Ayağınızın altını kontrol edin

27.02.2013 00:00:00
Son günlerde bir Türkiyeli! yönetici, “biz her türlü milliyetçiliği ayağımızın altına aldık” deyip duruyor. Bu, eğer bilgisizlikten geliyorsa telafisi kolaydır. Yok eğer bir zihniyetin dışavurumuysa büyük bir felâkettir. Hele bunu söyleyen kişi, o milletin oylarıyla kendisini yönetme görevi verilmiş yani Türk milleti tarafından kendisine vekâlet verilmiş biriyse felâketin vehameti daha da büyüktür. Öncelikle bu konularda kavram kargaşası almış başını gidiyor. Kimin ne dediği belli değil, ya da bu karanlıkta birileri bir şeyler kotarmaya çalışıyor.
Bir müslümanın ayağının altına alacağı şey kavmiyetçiliktir, kabileciliktir, aşiretçiliktir, boyculuktur, soyculuktur. Milliyetçilik ise bunlardan başka bir şeydir. Hz. Muhammed (s.a.v.), 8 Mart 632 günü Arafat Vâdisi'nin ortasında son veda hutbesini irad etti. Bu, aynı zamanda bir vasiyetti. Oradan konuyla ilgili cümleleri alıyorum: “Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün âdetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır.”
Görüldüğü gibi Hz. Muhammed’in ayağının altına aldığı şey kavmiyetçiliktir, ırkçılıktır. Milliyetçilik, ırkçılık demek değildir. Bir Müslüman, kavmiyetçi ve ırkçı olmaz, ama milliyetçi olmak zorundadır. Bir Müslüman milliyetçiliği değil, kavmiyetçiliği ayağı altına alabilir ancak.
“Millet” terimi iki toplumsal yapı için kullanılır. Bir, dinlere göre belirlenen ortak toplumsal yapının adıdır. Bir de belli bir coğrafi ve siyasi sınırlar içinde yaşayan insanların oluşturduğu toplumsal yapının adıdır. Buna göre evrensel planda dünyada yaşayan bütün Müslümanlar “İslam milleti”dir. Bu bağlamda “ümmet”le “millet” aynı manaya geliyor. Nitekim Osmanlı Devleti’nde İslam, Hıristiyan ve Yahudi milliyetine göre idarî taksimat olmuştur.
İkinci anlamıyla etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye’de yaşayan herkesin ortak toplumsal, hukukî ve kültürel kimliğinin adı da “Türk milleti”dir. Bu terminolojiye göre dünyadaki bütün Hıristiyanlar genelde “Hıristiyan milleti”, özelde ise “Fransız milleti”, “Alman milleti”, “İngiliz milleti” gibi adlar alırlar.
Bir de milletleri oluşturan alt kimlikler yani etnik köken farkına dayalı kavimler vardır. İşte Hz. Muhammed’in ayağının altına aldığı şey, bu kavimlerin yani etnisitelerin birbirlerine karşı üstünlük taslamaları ve bu mukayeseye dayalı sürtüşme, didişme, dalaşma, kavga ve haksızlık içine girmeleridir. Mesela bu bağlamda PKK eşkıya örgütü, Kürt kavmiyetçiliği yaparak Türk milletini oluşturan diğer kavimlere savaş açmıştır ve kan davası gütmektedir. Veda Hutbesi’nin kelimeleriyle tavsif edersek eski sapıklıklara dönmüştür, Türk milletinin boynunu vurmaktadır, cahiliyeden kalma âdetleri uygulamaktadır.
Bunların siyasi sözcüleri de zihinlerinde, bilinçaltlarında sakladıkları gizli kavmiyetçi niyetlerini bazen kontrol dışı olarak söyleyivermektedirler. Mesela şöyle demektedirler: “Sonradan bu ülkeye gelenler, Kafkaslardan Boşnaklardan gelenler siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz”.
Halbuki milliyetçilik, bu ülkede yaşayan ister Kafkaslardan gelsin, ister Boşnaklardan gelsin, her kavimden olan insanı tek bir millet kabul etmek ve bu milletin iyiliği için çalışmaktır. Bu milletin adı da “Türk milleti”dir. Türk milleti içine Kafkaslardan gelenler de giriyor, Boşnaklardan gelen de, başkaları da.
Hz. Muhammed’in ayağının altına aldığı tavır, Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenleri bu ülkenin sahibi görmeme tavrıdır. Emperyalist Haçlı-Siyon ittifakının bu bölgedeki taşeronları olan bu kavmiyetçiler, Türk vatanının öz be öz evlatları olan Kafkasyalı, Boşnak ya da diğer kavimlerden oluşan Türk milletini yurtlarından çıkarmak için savaş açmışlardır. Kürt kavmiyetçisi ırkçıların bazı sözcülerinin zaman zaman söyledikleri, “Güneydoğu bizim, Türkiye hepimizin” sözleri de Türk milletini yurtlarından çıkarma niyetlerinin bir dışavurumudur.
Bununla ilgili olarak şu âyeti özellikle kavmiyetçi ırkçılarla bir olup Türk milletsiz anayasa yapma gayreti güden ve Türk milliyetçiliğini ayağı altına alan arkadaşların dikkatle okumasında, sözlerini ve siyasi icraatlarını ona göre düzeltmelerinde fayda vardır. Cenâb-ı Hak buyurur ki: “Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” (Mümtehine Suresi, 8-9)
Amerika’nın başını çektiği Haçlı-Siyon ittifakı, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Müslümanlarla hem din uğrunda savaşıyor, hem de onları yurtlarından çıkarmak yani kendi yurtlarındaki zenginliklere el koyarak Müslümanları köleleştirmek, yurtsuzlaştırmak için savaşıyorlar. Tam da Jomo Kenyata’nın: “Misyonerler ülkemize gelmeden önce bizim topraklarımız, onlarınsa İncilleri vardı; gözlerimizi yumduk ve onları dinledik. Şimdi bizim İncillerimiz, onlarınsa toprakları var." Dediği duruma uygun bir durumla karşı karşıyayız.
PKK’ya da aynı misyon yüklenmiştir. Onlar da efendilerinin görevlisi olarak bizimle hem din uğrunda savaşıyor, hem de dağda gezen eşkiyası ile düz ovada siyaset yapan kıravatlısı ile Türk milletini öz yurdundan atmak için uğraşıyor. Yurtlarımızdan çıkarılmamız için onlara yardım edenler de Amerika, Avrupa, Rusya ve diğer emperyalist güçlerdir. Eşkiyaya yardım edenleri yani Haçlı-Siyon güçleri dost edinmek de ayette belirtildiği gibi açıkça Allah tarafından yasaklanmıştır.
Emperyalist güçler Libya’da, Suriye’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Irak ve Suriye’deki Türkmeneli’nde, Karabağ’da, Kıbrıs’ta, Keşmir’de, Arakan’da yaşayan Müslümanları, Türkleri yurtlarından çıkarmak için uğraşıyorlar. Hem Müslümanlıklarına karşı, hem de onları yurtlarından çıkarmak için savaşıyorlar. Biz Müslüman Türk milleti ve devleti olarak, ayette yasaklanan bu emperyalistlerle dost olup zalim mi olacağız, yoksa mazlumlardan yana mı olacağız?
Kendisini Müslüman Türk kimliğiyle tanımlayan siyasetçiler, İslam’la alay eden, İslam’a düşmanlık eden, buna karşı Müslüman Kürt kavmi içinde başka dinleri yayan ve Türk milletini yurdundan çıkarmak için çalışan bir eşkıya örgütünü ve yardımcıları olan Amerika ve diğer Haçlı ve Siyonistleri dost edinmeye, onlarla işbirliği içinde müzakere etmeye devam ederek ayetin tanımladığı mı olmayı tercih edecekler, yoksa mazlumlardan mı yana olacaklardır?
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.