Yıllardır ayarı ile oynanan kantar, günün sonunda döndü ayarı ile oynayanları tartmaya başladı.
Atalarımızın; "Ayarı ile oynadığın kantar/Gün gelir seni de tartar" ikazına kulak vermeyenler, pek dikkate almayanlar şimdi ayarı bozuk kantarın yalan-yanlış tartmalarından şikayet edip duruyorlar.
"Layüsel anma yefal" olan, yani yaptıklarından sorguya çekilmeyecek olan yalnız ve yalnız Yüce Yaratıcıdır, dolayısıyla şahlardan, padişahlardan, en tepe yöneticilerden bir köyün çobanına kadar herkes yaptıklarının hesabını elbette verecektir.
Köylü, sabahleyin çobanın önüne kattığı sürünün hesabını akşam olunca, sürü köye dönünce tek tek sormaktadır, sürüden bir tek kuzu dahi eksik olsa sahibi akşamın karanlığında çobanın kapısına dayanmaktadır; "bizim kuzuya ne oldu?" diyerek.
Günün başında etkinizi, yetkinizi ve kendinize göre erişilemez gücünüzü kullanarak; "ne tartısı, ne terazisi, ne hesabı, ne kitabı, ben yaptım oldu" havasına ve hevesine kapılarak esip-gürlersiniz ama günün sonunda, kantar önünüze gelince, hesap defteri açılınca yelkenleri indirmek zorunda kalırsınız.
Bunun için de irfan sahipleri; "El ariftir gezişinden tez alır" demişler.
Bir insan bir ömür hep satıcı konumunda olamayacağını, günün birinde alıcılar tarafına da geçebileceğini hesap ederek kantarla, tartı ile ve terazi ile asla oynamamalıdır.
Satıcı olduğunuz yıllar boyunca kantarın ayarını bozarak yarım kiloyu bir kilo diye tartıp verdiniz ve gün geldi alıcılar tarafına geçtiniz, şimdi ne olacak?
İşin kul hakkı kısmı, helal-haram tarafı ayrı bir konu, henüz hayatta iken yarım kiloya bir kilo parası ödemek zorunda kalacaksınız.
Ayarı ile oynadığınız kantar, bakkalda, manavda, çarşıda-pazarda, tarlada-çayırda, devlet dairesinde, mahkemede-adliye koridorlarında, köyde-şehirde, yaşadığınız sürece yolunuzun uğrayabileceği her yerde, her makamda ve her mevkide karşınıza dikilecektir.
Bozduğunuz kantarla tartılmaktan asla kurtulamazsınız.
"Yeryüzünde kibirlendi ve kötülük tezgâhladılar. Oysaki tezgâhlanan kötülük, sahibinden başkasını kuşatmaz…" (Fatır: 3).
En muktedir olduğunuz dönemde dahi sakın ola ki kantarın, hem de hiçbir kantarın ayarına dokunmayasınız.
Tartılmak durumunda kaldığınız gün, elinizde imkan olduğu halde ayarı ile oynamadığınız o günleri hayırla ve minnetle yad edeceksiniz.
"İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!" (Mutaffifin: 1-3).
"Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Şöyle dedi: Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Doğrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve hakkınızda kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum." (Hud: 84).
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024