Ayrıntı

Herşey ayrıntıda gizlidir derler. İşte bu söz Türkiye'nin bugünkü durumunu anlatabilecek en güzel söz.Televizyonları izliyorsunuz. Millet adına ümit verici sağduyulu bir şey yok. İnsanın gönlü kararıyor. Birinden diğerine zapping yapıyorsun yine yok.Siyasi partilerin genel başkanları, grup başkanlarını ve üyelerini dinliyorsun yine sağduyulu bir şey yok. Milleti ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya zorlayan beyanlar.Televizyonlarda yapılan açık oturumlara bakıyorsun, uzmanından köşe yazarına, sosyoloğundan pisikoloğuna, stratejistine kadar yine sağduyulu birşey yok. Milletin derdine çare olacak, millete nefes aldıracak bir görüş yok. Dizilmişler kameraların karşısına ha bire birbirleriyle yarışırcasına her biri farklı bir cepheden birbirlerine ateş ediyor. Taraftar bulmaya çalışıyorlar. Gazete manşetleri bunlardan farklı değil.Gazetelerin köşe yazarları sözüm ona güya sağduyu çağrısı yapar gibi gözükürken ayrılığın değirmenine su taşıdıklarının farkında bile değiller.Yine televizyonarı seyrediyoruz; taşlananlar, molotof kokteyli atanlar, otobüsleri, işyerlerini ateşe verenler ve her geçen gün hızla artan olaylar...Tam bu esnada iki ayrıntı bu yoğun gündemde kayboldu.Birincisi, Genelkurmay'dan İçişleri Bakanlığına kriptolu uyarı geldi. Bakanlığa ABD'li ajanlara karşı polisin dikkat etmesi istendi. Çok gizli ibareli ve kriptolu yazıda, Türkiyede ki üslerde görevli ABD askerlerinin denetiminden sorumlu olan, ABD Hava Kuvvetleri özel teşkilat bürosu (AFOSİ)'nin elemanlarının, görevlerinin dışına çıktığı kaydedildi.Hatırlarsanız Genelkurmay Başkanlığı Nisan 2009'da da ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyaretinin öncesinde de aynı uyarıyı yapmıştı.İkincisi, Cemil Çiçek'in açıklamalarıydı. Ne dedi Cemil Çiçek? "Terör faaliyetlerinin arkasında dış güçler var. Teröristler dış güçlerin sağladığı imkanlarla ayakta duruyor. Kırmızı bültenle aradıklarımız Avrupa ülkelerinin parlementolarında konuşma yapıyor."Bu iki ayrıntıyı birleştirdiğimizde, Türkiye'nin huzuruna, birliğine beraberliğine ateş edeni sanırım anlamışsınız.Bu arada, geçen hafta bir anket yapıldı. Anketteki sorulara  verilen cevaplar, hem Türkiye'nin gerçek gündemini, hem de problemin çözümünü haykırır tarzdaydı.Türkiye'nin birinci probleminin işsizlik ve ekonomi olduğunu vatandaş haykırıyor, duyan yok. Hükümet Karadenizde batan gemiyi Akdeniz de arıyor.Peki çözüm yok mu? Tabiki var.Prof. Dr. Haydar Baş Bey, sorunu ve çözümü bir arada ortaya koyan tek lider. TV ekranlarına çıktığı an millet ümitvar oluyor, kendine geliyor. Ortaya koyduğu projeler: Vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş, öğrencilere karşılıksız burs, proje karşılığı faizsiz kredi imkanı, çiftçilere avans ve tarım sigortası gibi milletimizi 7'sinden 70'ine kadar kucaklayarak vatandaşa aidiyet duygusu kazandırıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın ayrıcalığını milletine hissettiriyor.İşte terörü bitirecek, kardeşliği sağlayacak tek proje budur.Çözümü olan başka lider varsa beri gelsin.