Bu her iki vazifeyi de bazen aynı çevreler yaptı, bazen iş bölümü yaptılar bazıları azmettirdi bazıları ise hazmettirdi ve derken koskoca on bir yılı geride bıraktık bu günlere geldik.Geldiğimiz bu günlerde şimdi art arda itiraflar işitiyoruz, yaptıklarımızdan ve yazdıklarımızdan utanıyoruz diyenler var, yıllarca okuyucularımızı aldattık onlardan özür diliyoruz diyenler var.Mevcut siyasi iktidara yazdıkları köşe yazıları ile, attıkları manşetlerle, yaptıkları televizyon programları ile dolu dizgin gaz verdiler; "hadi aslanım, kim tutar seni, senden şu da beklenir bu da beklenir" şeklinde azmettirdiler ve bu ülkenin tarihinde hiç yaşanmamış yanlışları yaptırdılar, yanlış adımlar ve yanlış imzalar attırdılar.Bir yanlıştan kurtulmadan bir başka yanlışa sürüklemek için sürekli azmettiren bu çevreler bir yandan da iktidarın yaptığı yanlışları kitlelere hazmettirme seferberliği başlattılar.Yakın çevremizde defalarca şahit olduk, sayın başbakan "NATO'nun Libya'da ne işi var, böyle saçmalık olur mu?" çıkışından hemen sonra, "NATO Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tecil için Libya'ya girmelidir" dedi, aklı başında olan, basiret ehli olan her kes şok yaşarken baktık ki bu hazmettirici arkadaşların basınından ve yayınından beslenenler çoktan meseleyi hazmetmiş, mideye indirmişler ve Kaddafi'ni katilliğini ve caniliğini konuşuyorlar.Kaddafi'nin günah galerisi açılınca, yalan yanlış listeler yayınlanınca haliyle, Libya üzerine haçlı seferi başlatanlar, haçlılarla müttefik olup komuta merkezlerini İzmir'e alanlar da haklı duruma geçmiş oldu, ya da azmettiriciler ve hazmettiriciler öyle zannettiler.Şimdi aynı azmettiriciler ve hazmettiriciler sanki geçen on yılda işlenen cürümlerde payları yokmuş gibi temiz adamlar gibi bir kenara çekilmenin telaşı içindeler.Mevcut iktidar partisine oy verdikleri için utananlar, iktidarın icraatlarını hiç önüne ardına bakmadan alkışlayanlar, yirmi dört saat mesai yaparak kitleleri avutanlar ve uyutanlar bunlar değilmiş gibi temiz adam, namuslu yazar-çizer numaraları yapmaya başladılar.Lokman aleyhisselamın oğluna nasihat ederken söylediği o hakikat dolu cümleyi cümle azmettiricilere ve hazmettiricilere hatırlatmak istiyoruz:"(Lokman, öğütlerine devamla şöyle demişti:) Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır." (Lokman: 16).Defterlerin açılacağı ve sırların ortaya döküleceği gün gelecek, iyi ki gelecek.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024