Dikkatle incelenirse görülecektir ki, aslında insanlık tarihi, baba ile oğulun karşılıklı konuşmalarında özetlenmiştir.Baba Tevhide çağırıyor oğul şirkin karanlığına kaçıyor.Baba huzura çağırıyor oğul kargaşaya ve karmaşaya kaçıyor. Baba, şefkat ve merhamete çağırıyor oğul ise nefrete kaçıyor.Baba emin yere çağırıyor oğul ise kendisini binbir tehlikenin kucağına atmak için adeta çırpınıyor.Baba kurtuluş gemisine çağırıyor oğul ise dağa doğru kaçıyor."Nûh dedi: 'Binin içine! Onun akıp gitmesi de demir atması da Allah'ın adıyladır. Benim Rabbim elbette ki Gafûr'dur, Rahîm'dir.' Gemi onları, dağlar gibi dalgalar üstünden yürütüp götürüyordu. Nûh onlardan ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: 'Oğulcuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma.' Oğlu cevap verdi: 'Bir dağa sığınacağım, beni sudan korur.' Nûh dedi: 'Allah'ın merhamet ettiği dışında bugün hiç kimse için Allah'ın kararından kurtaracak yoktur.' Ve ikisi arasına dalga girdi de o, boğulanlar arasına katıldı." (Hud: 41-43).Bir tarafta Allah'ın gözetiminde ve vahyin ışığında ve bir peygamber eliyle inşa edilen kurtuluş gemisi, diğer tarafta ise "dağa sığınır kurtulurum" diye ayak direyen oğul? İnsanlık tarihinin özeti gibi?Kurtuluş gemisine binip tufandan kurtulanlar ve binmeyi reddedip dev dalgalar arasında boğulup gidenler?Tam da bu noktada, Nuh tufanı anlatan hocalar, yazan müfessirler, meşhur "Sefine" hadisini unuturlarsa, atlayıp geçerlerse, dinleyicileri ve okuyucuları büyük bir hakikatten mahrum bırakmış olurlar.Son elçi, son peygamber Hz. Muhammed aleyhisselam buyurdu ki; "Benim Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir, binenler kurtulur, binmeyenler helak olur."Son Peygamberin Ehl-i Beyt'ini oluşturan fertlerin, kızı Hz. Fâtıma, damadı Hz. Ali ve torunları Hz. Hasan ile Hüseyin'den müteşekkil olduğunu artık ezbere biliyoruz.Dokuz yüz elli yıl hayat süren Nuh peygamber Allah'ın gözetiminde ve denetiminde ve kendi eliyle inşa ettiği kurtuluş gemisine, kendi devrindeki insanları çağırdığında binenler kurtuldu, sahte sığınaklar arayanlar, oğlu da, hanımı da dahil olmak üzere binmeyenler helak oldu.Zaman döndü dolaştı, bilmem kaç milyon, kaç milyar yıl sonra, son elçi son Peygamber dünyayı şereflendirdi, o da, hem kendi devrindeki insanları hem de kıyamete kadar gelecek olan insanları, Nuh'un gemisine benzettiği Ehl-i Beyt gemisine davet etti ve "binenler kurtulur binmeyenler ise helak olur" diye de tembihte bulundu.Alemlere rahmet olarak gönderilen o kutlu Nebi'nin ebedi hayata yolculuğundan sonra, İslam alemi olarak, Müslümanlar olarak hemen her devirde nice tufanlar yaşadık, nice tufanlar yaşıyoruz da, bir türlü kurtuluş gemisine binmeyi akıl edemiyoruz.Bizzat Peygamberin diliyle Nuh'un gemisine benzetilen Ehl-i Beyt gerçeğini hatırlatanlar ise ne yazık ki hâlâ birtakım yaftalara ve yakıştırmalara maruz kalmaktan kurtulamıyorlar.Evet, baba ne söyledi oğul ne dedi ve Son Elçi ne söyledi ümmet ne yaptı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025