Bağımsızlık tiyatrosu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize karşı bir bağımsızlık mücadelesi veriyorsun da başka bir yerlere karşı bağımlılığın mı var, bir de bunu söyle. Merkez Bankası faiz konusunda yanlış yapıyor, mevcut faiz oranları Türkiye'nin ekonomideki gerçeğine uygun değildir" dedi. Sayın Erdoğan, parlamentoya girmeden yani milletvekili dahi değilken, ABD ziyaretinde "IMF ile anlaştık, IMF programını kamçısız uygulayacağız" açıklamasını yaptın. 12 yıldır Merkez Bankası'nın elini bağlayan yasaları dayatan, tek başına ülkeyi yöneten sen iken, emrin altındakileri suçlayarak aklanamazsın.     Aynı tiyatroyu oynuyorsun. Papaz her zaman pilav yemez diye bir söz vardır. Öyle her zaman hurdalarını atacağın paralel çöplük bulamazsın. Mevcut yasalar ve yönetmelikleri değiştirdin de itiraz eden mi oldu? 12 yıl geçti, bir itirazını duymadık. Şimdiye kadar iyiydi de bir anda mı kötü oldu? Ona buna çatana kadar ortaya bir proje koy, görelim. Bangladeş'ten Muhammed Yunus diye bir profesör getirmişsin, tefecinin profesörü kimse kanmadı da muhtaç fakir fukarayı soydurdun. Ekibinle soydurmaya da devam ediyorsun.   İstanbul'u uluslararası tefecilerin merkezi yapmak için canla başla uğraşıyorsun. "Faiz dünyanın gerçeğidir" diyerek Müslüman Türk milletinin aklını çelmeye çalışıyorsun. Milletin yüzde 99.9'nu faizin içine soktun. Sayende faizle alınan toplam krediler 1 trilyon 289 milyar 258 milyon TL olmuştur. Gayri resmi tefecilerin sattığı krediler de bunun dışındadır.İmam hatipli olarak senden beklenen; faiz reklamı değil, İslam'ın faizsiz ekonomisinin teorisyeni ve uygulayıcısı olmandır.24 saat ekranlarda bilmişlik, akademisyenlik edebiyatı yapsan da, sende hiç bir kırıntı olmadığı apaçıktır. Sende bir kırıntı dahi olmadığı bir yana, mektepli-alaylı akıl hocalarında, ilahiyatçılarında, doçentlerinde, profesörlerinde de hiç bir zerre yok. Aksine faiz reklamı ve yolsuzluğu hazmettirme gayretleri var.Dünya sevgisi ölçüyü bozunca, insan batılın avukatı oluyormuş. En büyük talihsizlik ise Meclis'teki muhalefetin yetersizliği ve çaresizliğidir. Ekonomiye dair bir programlarının olmamasıdır. Ve de medyanın Prof. Dr. Haydar Baş'a karartma uygulamasıdır.İtiraf ediyorum: Bir ticaret erbabı olarak, faize karşı rahatsızlığımız, itirazımız vardı da çözüme dair projemiz olmamıştı. Ta ki Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli tanışana kadar. Bizler okuduk, Rusya resmen, 150 ülke kısmen uyguluyor. Ülkemizdeki aydınlar, fikir adamları, ticaret erbabı, finansal sömürüyü ortadan kaldıracak, adaletli gelir paylaşımını temin edecek, milleti zengin edecek modele nasıl kayıtsız kalabiliyor hayret.Nasip...