Tefeciye yılda 4 milyon konut

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, "Şirketlerimiz bankalar tarafından limitlerimiz bitti diyerek başvurusu dahi alınmadan geri çevriliyor. Hatta koronavirüsten olumsuz etkilenen firmalara değil de kredibilitesi yüksek büyük firmalara kredi kullandırıldığı yönünde eleştiriler var."

Dünyada sınırsız para programları havada uçuşurken, Haydar Baş Hoca'nın ileri görüşlü emisyonu genişletme programını görmezden gelerek, ekonomik sorunları çözmeyip, ülkeye refah getirmeyecek, 'dar alanda kısa paslaşmalar'la milleti meşgul edeceksiniz?

O zaman, millete kastınız var?

2008 mortgage krizinde de benzer şeyler yaşandı. Amerikan Merkez Bankası (FED) para basıp büyük bankalara, onlar da ülkelerin merkez bankalarına kredi açarak parasal darlık zamana yayılarak ötelenmişti. Ülkelerin kredi taksitleri geri ödendikçe yine parasal darlık oluşarak krize dönüştü.

Mevcut sistemde, FED'in bankalar üzerinden ülke merkez bankaları garantisinde kamu ve özel bankalar aracılığıyla hane halkı ve şirketler kredilendirilerek para ihtiyacı karşılanıyor.

Paranın vanasını elinde tutanlar, piyasadaki para miktarını biliyor ve kontrol ediyor. Bu güç, küresel piyasaların MED-CEZİR operasyonlarını kontrol ediyor, küresel borsaları yatırıp kaldırmada anahtar rolü oluyor.

Bu hastalığı teşhis eden, çaresini düşünüp projelendiren Prof. Baş, ilacını da üretip milletimizin önüne koydu. Çok yazık ki, ne halkımız, ne de elit kesim itibar etmeyerek kendilerini de ülkeyi de kapitalizme teslim ettiler. Düşürüldüğümüz borç çukurunda debelenip duruyoruz akılsızca.

Kürersel piyasalarda faizler, dolar bazında sıfırın altında seyrederken, Türkiye'nin 10 yıllık Eurobond faizleri yüzde 9.5 üstüne, CDS primleri 675 baz puanın üstünde paranın en ağır yükünü taşımaya mecbur bırakıldık.

Millet, idare yetkisini iş bilmez cahil şebekenin eline, bunlar da yetkiyi Dünya Bankası ve IMF direktörlerinin ağzına bakan bürokratlara teslim etti. Elin parasını bedava kullanabilir misin? Asla. Bu yüzden kredi çek-öde, çek-öde, 18 yılda hane halkının borcu al-ver, al-ver 6 milyar liradan 608 milyar liraya, kamu-özel toplam borç 128.5 milyar dolardan 1 trilyon doların üstüne çıktı.

Kamu-özel, 2019 yılında ödediğimiz toplam faiz, 504 milyar lirayı aştı.

504 milyar ne iş görür?

100 metrekarelik dairenin inşaat maliyeti 126 bin lira tutuyor. Bu miktar para, 4 milyon daire ediyor. İşte mevcut anlayış, bu parayı 82 milyonun cebinden, sofrasından çaktırmadan alıyor ve tefecilerin kasasına dolduruyor. Her yıl bu suçu artırarak işleyen iktidar, karşımıza çıkıp övünüyor. Millet de alkışlıyor. Pes vallahi.

Bu soygun düzeni, İslamcı dini-darlar tarafından millete benimsetildi, hazmettirildi. Millette kabullendi.

Ama...

İçimizden bir yüce ruh sahibi dahi çıktı, "durun ey millet, bu cadde çıkmaz sokak" dedi ve yol gösterdi. Milli paramızı basıp emisyonu genişleterek, ekonomiye kan pompalayıp ülkeyi şaha kaldırsaydık, zenginleşeydik... Keşke dinleseydik.

Bu gidişle, koronavirüs ölümlerinden kurtulacağız da; ekonomik krizlerin sebep olduğu intiharlardan kurtulamayacağız. Zira aşıyı da ilacı da reddediyor, kabul etmiyoruz.

Küresel piyasalarda yaşanan ekonomik depremi durdurmak için FED'den toplamda 6.13 trilyon dolar, IMF'den 3 trilyon dolar, AB, Almanya, İngiltere vs toplamda 15 hatta 20 trilyon dolar destek programları açıklamalarına tanık oluyoruz.

Artık kimse, "para basarsan enflasyon olur" ilkesinden bahsetmiyor.

Dünya, isteyerek veya istemeyerek Baş Hoca'nın eşiğine geldi. Dünya geldi de, Türk milleti kör inat da devam ediyor maalesef...

Zor oyunu bozdu. Cin şişeden çıktı bir kere. Bu toz duman dağıldıktan sonra her şey sorgulanacak, milletimiz ayıkacaktır inşaallah.

Ümidim Yunus'un şu deyişinde:

"Cahil ne var mümin ise, cahillikte kalır değil."

NOT: Kerpiç evlerin, cam plazalardaki kravatlı kenelere her yıl 4 milyon konut parası haraç vermesi içimi acıtıyor!