MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçen hafta olduğu gibi dün partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği'ni (AB) eleştirdi. Türkiye'yi AB'nin aday adayı yapan Helsinki sürecine imza atan bir hükümetin parçası olduğu gerçeğini gözardı eden Bahçeli, AB'nin çifte standartlardan vazgeçmediğini belirterek, Türkiye'nin üyelik yolunda yaptığı fedakarlıkların Avrupalı muhataplarının tutumundan çok daha ileri ve samimi olduğunu söyledi.
Aklınız başınıza yeni mi geldi?
Bahçeli, şöyle konuştu:
"Partimiz açısından, ülkemizin artık (AB'ye girmeyi isteyip istemediğine) karar vermesini söylemenin hiçbir gerçekçi temeli yoktur. Türkiye, bu doğrultuda tercihini yapmış, bunun için de elinden gelen gayreti göstermeye başlamıştır. Sadece bu hedefe varabilmek içinde Gümrük Birliği gibi gayri adil bir anlaşmayla beş yılı aşkın süredir ağır bir bedel ödemeye devam etmektedir.
Türkiye-AB ilişkilerinde esas üzerinde durulması gereken nokta Birlik yönetiminin niyeti ile politikalarındaki zigzagların ne anlama geldiğinin sorgulanmasıdır.
Ülkemizde bazı çevreler ısrarla görmek istemesi bile, AB kendi içinde ciddi ikilemler yaşamakta, çifte standartlı ve ön yargılı politikalarından bir türlü vazgeçememektedir.
Hemen vurgulamak isterim ki, bu süreçte Türkiye karşısında AB yönetiminin yanında saf tutulması ve partimizin duyarlı yaklaşımlarından gerilenlerin rahatsızlıklarını dışa vurması, ne gerçekleri değiştirmekte ne de örtbas etmektedir."
Bahçeli, AB'nin doğuya doğru genişlemesinin kesinlik kazanmasına karşın Türkiye'nin konumunun "muğlaklığını koruduğunu" belirterek, "Mesele, yine birilerinin zannettiği ya da bilinçli olarak takdim ettiği gibi, ülkemizin Birlik kriterlerine uyup uymaması meselesi değildir" dedi.
Aklınız başınıza yeni mi geldi?
Bahçeli, şöyle konuştu:
"Partimiz açısından, ülkemizin artık (AB'ye girmeyi isteyip istemediğine) karar vermesini söylemenin hiçbir gerçekçi temeli yoktur. Türkiye, bu doğrultuda tercihini yapmış, bunun için de elinden gelen gayreti göstermeye başlamıştır. Sadece bu hedefe varabilmek içinde Gümrük Birliği gibi gayri adil bir anlaşmayla beş yılı aşkın süredir ağır bir bedel ödemeye devam etmektedir.
Türkiye-AB ilişkilerinde esas üzerinde durulması gereken nokta Birlik yönetiminin niyeti ile politikalarındaki zigzagların ne anlama geldiğinin sorgulanmasıdır.
Ülkemizde bazı çevreler ısrarla görmek istemesi bile, AB kendi içinde ciddi ikilemler yaşamakta, çifte standartlı ve ön yargılı politikalarından bir türlü vazgeçememektedir.
Hemen vurgulamak isterim ki, bu süreçte Türkiye karşısında AB yönetiminin yanında saf tutulması ve partimizin duyarlı yaklaşımlarından gerilenlerin rahatsızlıklarını dışa vurması, ne gerçekleri değiştirmekte ne de örtbas etmektedir."
Bahçeli, AB'nin doğuya doğru genişlemesinin kesinlik kazanmasına karşın Türkiye'nin konumunun "muğlaklığını koruduğunu" belirterek, "Mesele, yine birilerinin zannettiği ya da bilinçli olarak takdim ettiği gibi, ülkemizin Birlik kriterlerine uyup uymaması meselesi değildir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.