Bal ve vebal…
Ses benzerliği açısından oldukça yakın iki kelime gibi dursa da, anlam bakımından, işitenin dimağında bıraktığı tat bakımından aralarında hayli mesafe var.
Aşık Sümmani:
'Arif olan arıdan hisse kapar
Yoğurur yüz bin çiçeği macun yapar' demiş.
Bir başka şiirinde de:
'Ne insanım sinek kadar fehmim yok
Saklar haramiden bal kapısını'
Bal işçisi arının kendi adıyla Kur'an'da bir sure olduğunu biliyoruz ve topladığı yüz bin çiçekten yaptığı balın nice dertlere deva, nice hastalıklara şifa olduğunu da yine hayat kitabımızdan öğreniyoruz.
Yunus Emre'nin de tatlı sözü, yerinde ve zamanında söylenen etkili bir sözü hem bala hem de yağa benzettiği dörtlüğü, yediden yetmişe hemen herkesin dilindedir:
'Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz'
Vebale gelince, genellikle dilbilimciler şöyle tarif ediyorlar:
"Bir kimsenin söz ve davranışı ile bir başkasına zarar vermesi, mağdur etmesi sebebiyle o kimsenin eylem ve söylemlerinden ötürü kötü sonucu, azap ve hatta günahını üzerine almayı ifade eder".
Bu tanımın, bu tarifin ve aşağıda meallerini okuyacağımız Kur'an ayetlerinin anlam penceresinden herkes, yapıp-ettiklerini, el an yaptıklarını, söz ve davranışları ile başkalarının haklarına girip girmediğini değerlendirsin.
Yaptıklarınızla ve yapmanız gerektiği halde yapmadıklarınızla, sözlerinizle ve söylemeniz gerektiği yer ve zamanlarda susmanızla kimlerin, nicelerinin vebalini aldığınızı, günahını yüklendiğinizi bir miktar ölçebilirsiniz.
Elbette yapılan işlerin vebali bizzat işleyenin boynunadır, sarf edilen kötü sözlerin vebali de bizzat söyleyenin boynunadır.
Mesela; imar affı kılıfı ile çürük binalara ruhsat vermişseniz, karşılığında parayı boca etmişseniz, gün gelir o binalar kendiliğinden yıkılır, insanlar altında kalır ve siz de o ağır vebalin altında ezilirsiniz.
Böylesi veballer öyle çok ki, memleketimizde, gerçekten ezilene ve üzülene rastlayanınız var mı?
"Nice memleket (nice şenlik) Rabbinın ve resüllerinin emrinden çıkıp azdı da biz onu şiddetli bir hesaba çektik ve görülmedik bir azaba giriftar eyledik. O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu." (Haşr:8-9)
"Bundan evvel küfredenlerin haberi gelmedi mi size? Ki yaptıklarının vebalini tattılar, daha da onlara elim bir azab var." (Teğabun:5)
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024