Bal tutan eller parmağını yalar mı, acep

Kemal Derviş'i bir milad yapan temel olgu galiba şuydu:"Derviş dönemine kadar ülke de oluşmuş rant içerdekilere giderdi. Derviş'ten sonra aynı rant uluslararası şirketlere ve global sermayeye gitmeye başladı..."Hatta Derviş'le birlikte yolsuzluklarda yerel olmaktan çıktı, beynelmilel sulara dökülmeye başladı.Değişti, değiştik denilen şey emin olun bundan ibarettir.İşte 57. Hükümet'te bu temel çizgiden bir adım sapmadan, Derviş'i de aşan bir yolla yoluna devam ediyor.Necati Doğru "Rus doğalgazında indirime gideceğiz" diye başlayan pazarlıklardan nasıl daha pahalı bir fiyatla kalktığımızı iki gün üst üste yazdı. Boğaz'da kurulacak tüp geçit için bir Türk profesörün ismi 500 milyon dolar ile birlikte anılıyor.Telekom ihalesi içinse Emin Çölaşan sıcak bir noktanın altını çizdi:"Recep Tayyib Erdoğan bundan yaklaşık iki hafta önce Lübnan'da... Orada öldürülmeden önce ismini bile duymadığı eski Lübnan Başbakanı Hariri'nin evine gidip eşine ve ailesine başsağlığı diledi. Bununla da yetinmedi, Hariri'nin mezarını ziyaret etti. Önceki gün Hariri'nin oğlu gelip bizim Telekom'u alıverdi. Rastlantı, hepsi rastlantı!"Emin Çölaşan'a katılırsınız katılmazsınız ayrı konu ama mesela Erdemir'i Başbakan'ın Jacques Chirac'a "aman müzakere tarihi verilsin" diye hediye ettiği söyleniyor. Söyleniyor dedimse bunu sakın bir fısıltı olarak okumayın. Bu konulara yakın duyarlılığı olan bir Profesör bunu yazdı - çizdi.Hatta satışa karar verilen Fransız firmasının adını dahi yazdı!***Şimdi Tüpraş gibi, Erdemir gibi son memleket kalelerinin de "gitti - gider Abbas yolcu" kuvamında olduğu bir vasatta bu iktidar günü daha ne kadar kotarabileceğini zannediyor?İstanbul DHMİ'nin 15 yıllığına kiralayan TAV Başkanı Hamdi Akın da Vahap Munyar'a dert yanıyor: "Adamlar peşinatı 1.250 milyar dolar vererek Telekom'un tapusunu aldılar. Biz 3 Milyar Dolar verdik sadece kiraladık."Hamdi Akın haksız değil, o da İspanya'dan bir tapu sahibi olmaya çalışıyor ve hayıflanıyor. Üstelik Hamdi Akın'ın kiraladığı şey sadece İstanbul DHMİ... Yani Telekom'da olduğu gibi tüm Türkiye değil!Hamdi Akın İstanbul DHMİ'ne bir de fiyat biçiyor:"Tapusu 15 Milyon $ eder."Rakamlara bakarak Telekom'un nasıl kelepir bir fiyata gittiğini herhalde fazlası ile anlaşılıyor.Zaten 1.250 milyarlık peşinatı ödedikten sonra geriye kalanı 5 yılda peyder pey taksitler halinde ödüyorsunuz ki, Telekom'un gelirleri içinde bunlar çocuk oyuncağı meseleler. Hadi olmadı Telekom'un değerli arazilerinden bir kaç parça satarsınız olur biter!Hatta peşinat için dahi bir formül bulunur!Petrol Ofisi'ni 400 milyon $'ı peşin, 1 milyar dolara kapatan holding, şirketten adımını attığında o 400 milyon $'ın kasada kendisini beklediğini görmüştü!Kim bilir Hariri - İtalyan ortaklığını da böyle bir sürpriz bekleyebilir!Konuyu kapatalım: Hatırlayın önceki hükümet Telekom'u satmaya kalktığında bunu müthiş tartışmalara yol açıyor, satış, güvenlik de dahil bütün boyutlarıyla bir "karşı duruş" oluşturuyorlardı.Şimdi bu satışın baldan tatlı olduğu dışında bir manşet ben göremedim.İşte buna hükümet farkı derler!Hükümet 3 yılı geçedursun ne işsizik, ne açlık vadisinde bir adım atabildi ama bütçeyi bu satışlarla kapatabilmenin hiç ama hiç imkanı yok ki?Düşünün yıllardır konuştuğumuz, hükümetin üzerinde 3 yıl çalıştığı Telekom özelleştirmesinin peşinatı bütçenin 15 günlük faiz ödemesinden bile az! Bu koşullarda acaba neyi konuşuyoruz ki?Ekonomik rakamlarla 'hiç' mesabesindeki Telekom özelleştirmesindeki ya da sıradaki diğer satışlar hiç bir yaraya merhem olmayacağına göre niye bu kuruluşları satıyoruz ki?Geriye tek bir şık kalıyor. O da bu satışların ekonomik değil, siyasal kararlara dayandığıdır ki bu açıdan da orjinal bir şey söylediğimizi çok iyi biliyoruz.Çünkü AB-ABD-IMF denkleminin özelleştirmesi talep değil emrettikleri ayan - beyan ortada...O açıdan bu satışlar memleketin hayrı için değil, yabancılar için yapılıyor. Ve görünen o ki içerdekiler de bu arada bir şeyler tırtıklamanın hesabını - kitabını yapıyorlar!